Bingöl’ün coğrafi işaretli lezzetinde hasat başladı! Doğanın sunduğu en kıymetli gıda: Enerji depolarını fullüyor, bağırsakları hareketlendirip kabızlığı bitiriyor, bağışıklığı zımba gibi yapıyor
Coğrafi işaretli ürünler, belirli bir bölgenin özgün niteliklerini ve kültürel mirasını yansıtıyor. Bu ürünler, kaliteleri ve özellikleriyle tanınıyor. Aynı zamanda tüketicilere güven veriyor. Coğrafi işaret, yerel üreticilere ekonomik fayda sağlıyor. Kırsal kalkınmayı destekliyor ve yerel istihdamı artırıyor. Coğrafi işaret alan gıdaların tadı kadar şifalı özellikleri de öne çıkıyor. Bingöl’de üretilen ve işaret alan o gıda da bunlardan biri.
Tadı ve aromasıyla dünya genelinde yapılan yarışmalarda birçok altın madalya kazanan ve son olarak Avrupa Birliği tarafından bal kategorisinde Türkiye'den ilk tescil almaya hak kazanan Bingöl balında hasat dönemi başladı. İşte tüm detaylar…
HASAT ŞENLİĞİ YAPILDI
Arı ve arı ürünleri alanında pilot üniversite seçilmesinin ardından yapılan çalışmalarla Bingöl balını dünya markası haline getirmeyi başaran ve daha önce dünya genelinde yapılan yarışmalarda birçok kez altın madalya kazanan Bingöl balı için Bingöl Üniversitesi öncülüğünde geleneksel hasat şenliği yapıldı.
174 BİN KOVANDA HASAT YAPILACAK
Modern Arıcılık Kompleksinde bal hasadı dolayısıyla düzenlenen şenliğe katılan Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak, Belediye Başkan Vekili Sait Kolak, Cumhurbaşkanlığı himayesinde yürütülen 'Beni Hafife Alma' Projesinin Başkanı Erkan Gürkan, Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Kadir Çintay ile Bingöl Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Ali Aba, bir zincir marketin pazarlama direktörü, maske takıp, koruyucu kıyafet giyerek, kompleks alanındaki kovanları inceledi. Bal hasadında katılımcılar, çadırlara geçerek bal peteklerine “sır alma” işlemini sırasıyla uyguladı. Bingöl genelinde arıcılar birliğine kayıtlı bin 300 arıcı, 174 bin kovanda hasat yapmaya başlayacak.
COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNDE HASAT ÇALIŞMALARI BAŞLADI
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, “Bingöl Üniversitesi bilindiği gibi bölgesel kalkınma misyonu farklılaşma kapsamında arı ve arı ürünlerinde pilot üniversite seçilmişti. Bu noktada uzun zamandır çokça araştırmalar ve çalışmalar yapılıyor. Bundan dolayı da Bingöl balının birçok dünya birincilikleri ve ödülleri var. Bugünde biz dünyaca bilinen ve son olarak Avrupa Birliği coğrafi işaret alan balımızın hasat çalışmalarına başladık. Verimli bir sezon olduğunu düşünüyoruz. Bu sezonun arıcılarımıza ve üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
BALDA KALİTEDEN TAVİZ VERİLMEYECEK
2024 bal hasat sezonunun başladığını ve Avrupa tescilli bal hasadının Bingöl’e hayırlı olmasını dileyen Bingöl Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Aba, kentte bin 300 arıcı tarafından 174 bin kovanda üretim yapıldığını dile getirerek, balda kaliteden taviz vermeyeceklerini belirtti.
İNSANLARIN DOĞAL BESİN KAYNAĞINI ÜRETİYORLAR
- Arılar, bal üretimi yoluyla insanlar için doğal bir besin kaynağı sağlıyor. Doğanın tam kucağında yapılan arıcılık, arı popülasyonlarını korumak için bilimsel araştırma ve sürdürülebilir yöntemleri geliştirme sürecini de içeriyor.
DOĞANIN SUNDUĞU EN KIYMETLİ NİMET
- Bal, doğanın bize sunduğu en değerli besinlerden biri ve binlerce yıldır insanlar tarafından tüketiliyor. Hem lezzetli bir tatlandırıcı olarak hem de sağlık için pek çok faydası bulunuyor. İçeriğindeki vitamin ve mineral değerinin yanı sıra bazı hastalıkların tedavisine ve önlenmesine de yardımcı oluyor.
ARILAR TARAFINDAN YAPILAN BALIN BESİN DEĞERLERİ YÜKSEK
- Balın besleyici değeri oldukça yüksek. İçeriğinde fruktoz ve glikoz doğal şekerler, vitaminler, mineraller ve amino asitler bulunuyor. Bu besin öğeleri, vücut için enerji sağlamada önemli rol oynuyor ve metabolizmayı destekliyor.
DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ANTİBİYOTİĞİ
- Bal, antimikrobiyal özelliklere sahip. İçeriğinde bulunan enzimler ve doğal antibiyotik özellikteki bileşikler, bakteri ve mantarların büyümesini engelleyebilir. Bu özellikleri sayesinde yaraların iyileşmesine yardımcı olabilir ve enfeksiyon riskini azaltabilir.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİP YAŞLANMAYI GECİKTİRİYOR
- Balın önemli özelliklerinin başında ise antioksidan bakımından zengin olması yer alıyor. Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını önlüyor. Böylece yaşlanmayı geciktiriyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
LİF İÇERİĞİYLE KABIZLIĞIN KÖKÜNÜ KAZIYOR
- Balın olumlu etkileri sadece bunlarla sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda sindirim sistemini rahatlatmasıyla da öne çıkıyor. Sindirim enzimlerini uyarıyor ve sindirim sürecini destekliyor. Sindirilebilir lif içeriği bağırsak sağlığını iyileştiriyor ve kabızlık gibi sorunların önlenmesine yardımcı oluyor.
