Sık yapılan yanlışlara değinen Prof. Dr. Alper Yurci, "Karaciğer sağlığını korumak adına yapılabilecek en iyi şeylerden ister kronik karaciğer hastası olsun ister sağlıklı birey olsun kilo almamak ve şişmanlamamak çok önemlidir. Bu nedenle sarılık (viral hepatitler) başta olmak üzere bazı karaciğer hastalıklarında özellikle önerilen manda yoğurdu, kaymak, bal ve pekmez gibi yüksek kalorili gıdaların tüketilmesi sanılanın aksine karaciğer hastalarının neredeyse tamamına olumsuz etkiler gösterebilir. Uzak durulması tavsiye edilir. Bu nedenle karaciğer sağlığı için en olumsuz besinlerin yüksek kalorili besinler olduğunu söylemek mümkündür. Yine glisemik indeksi yüksek kan şekerini ani yükseltebilecek aşırı işlenmiş gıdalardan kaçınılması da bu bağlamda son derece önemlidir. Günümüzde en sağlıklı diyetler arasında gösterilen Akdeniz diyeti bu bağlamda işlenmiş gıdaları neredeyse hiç içermemesi ve gıdaları özellikle doğada var oldukları hallerine en yakın formda tüketilmeleri nedeniyle önerilir. Taze sebze ve meyveler, yumurta, et ve süt gibi hayvansal gıdalar işlenmemiş gıdalara örneklerdir. Karaciğere oldukça faydalıdırlar. Oysa paketlenmiş tüm gıdalar, konserveler, pastörize ürünler (sütler, yoğurtlar…), UHT ürünler, içecekler, paketlenmiş soslar, mezeler, sandviçler, tatlılar, yüksek ısıl işlemlerden geçmiş, dondurulmuş besinler ve birçok şarküteri ürünü işlenmiş gıda sınıfına girmekte olup karaciğer sağlığı için bu gıdalardan kaçınılması önerilir. Özetle sağlıklı bir diyet, karaciğer hastalıklarının yönetiminde önemli bir rol oynar. Yağlı gıdalardan, işlenmiş gıdalardan ve şekerden kaçınmak, alkol tüketimini sınırlamak, kilo kontrolü sağlamak, karaciğer sağlığını olumlu yönde etkileyecektir" ifadelerini kullandı.