Büşra Eracun Akkaya / Posta.com.tr| Özellikle kahve makinesi çeşitlerinin artması ve birçok özel yapım kahveyi evde yapabilme imkanı sağlamasıyla birlikte kahve tüketimi de ciddi oranda artmaya başladı. Gerek lezzeti için gerekse güne daha dinç başlamak için tüketilen kahveler bazı problemlere neden olabiliyor. Uzman Diyetisyen Ecem Serim, Dünyanın en çok sevilen içeceklerinden biri olan kahve ideal doz ve saatinde tüketildiğinde zihin açığı, enerji verici gibi etkiler gösteren gayet sağlıklı bir içecekken yanlış saat ve dozda içildiğinde maalesef zararlı bir içecek haline gelebiliyor. dedi. Sabah uyanır uyanmaz kahve içmeyi önermeyen Uzman Diyetisyen Ecem Serim, nedenini de açıkladı: Çünkü genellikle sabah 8’de sizi güne hazırlayan hormon olan kortizolün seviyesi en yüksek haldedir ve gün boyunca da giderek düşmektedir. Eğer sabah 8’den önce kahve içerseniz bu yükselişin önüne geçebilir ve uzun vadede ritmi bozabilirsiniz. Bundan dolayı da saat 10’da kahve içmeyi öneriyorum. Diğer bir içilmemesi gereken saat ise öğle ve akşam yemeğinden hemen sonraki ilk 1 saat. Çünkü yiyeceklerden alınan demir, kalsiyum ve çinko gibi minerallerin emilmesini aynı çay gibi engeller. Bundan dolayı da hem öğle yemeğinden hem de akşam yemeğinden en az 1 saat sonra tüketebilirsiniz. Günün belirli saatlerinde kahve tüketmemiz gerektiğini açıklayan Uzman Diyetisyen Ecem Serim, saatlerin önemi kadar içilen miktarında önemli olduğunu vurguladı. Günde ortalama 300-400 mg kafein tüketimi genel olarak güvenlidir. Kahvenin türüne göre değişmekle beraber bir fincan kahvede ortalama 100-150 mg kafein bulunur. Bir çay bardağı çayda ise 50 mg kafein mevcuttur. Buna göre bardak hesabınızı yazıp günde 400 mg kafeinin üzerine çıkmamanızı öneririm. Kahveyi sık tüketmeyi seven kişilerin karşılaşabileceği problemlere değinen Uzman Diyetisyen Ecem Serim, yaşayabileceği sorunları açıkladı: Sabah saatlerinde aşırı kahve tüketimi, yüksek kafein içeriği nedeniyle uykusuzluk sorunlarına yol açabilir. Düzenli olarak aşırı kahve içmek, uyku kalitesini düşürebilir ve gün içinde huzursuzluğa sebep olabilir. Kahve, mide asidini artırabilir ve mide zarlarını tahriş edebilir. Özellikle aç karnına içilen kahve, mide rahatsızlıklarına ve gastrit gibi sorunlara zemin hazırlayabilir. Kahve doğal bir idrar söktürücüdür, bu da vücuttan su kaybına neden olabilir. Sabahları içilen kahve, gün boyunca su dengesini etkileyebilir. Bu nedenle, kahve içerken yeterli su içmeyi unutmamak önemlidir. Aşırı miktarda kafein tüketimi, anksiyete ve sinirlilik hissine neden olabilir. Özellikle sabahları alınan yüksek kafein dozları, bu olumsuz etkileri artırabilir. Kafein, sinir sistemini uyararak bu tür duygusal tepkilere yol açabilir. Günlük kahve alışkanlığı, zaman içinde vücutta kafeine bağımlılığa neden olabilir. Bu durum, kahvenin etkilerini hissetmek için daha fazla miktarda tüketim gerektiği anlamına gelir. Bağımlılık, kahve tüketimini kontrol etmeyi zorlaştırabilir. Bazı kahve türlerinin daha az kalorili olması sebebiyle tüketirken kilo vermeyi destekleyebileceğini belirten Uzman Diyetisyen Ecem Serim, ufak bir püf noktasından bahsetti Kısa ve orta zincirli yağ asitlerinden zengin son derece sağlıklı olan Hindistan cevizi yağından 1 çay kaşığı kahvenize ekleyerek hem metabolizmanızı hem de yağ yakımınızı hızlandırabilirsiniz. Kahveden vazgeçemeyenler için önerilerde bulunan Uzman Diyetisyen Ecem Serim, dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu söyledi. Günlük kafein alım sınırlarına dikkat edin. Günlük 400 mg kafein dozunu aşmayın.Kahve içerken yeterli su içmeyi unutmayın. Bu, dehidrasyonu önlemeye yardımcı olabilir. Sabahları kahve içmeden önce hafif bir kahvaltı yapmak, mide rahatsızlıklarını azaltabilir.Kafein içeren içecekleri öğleden sonra ve akşam saatlerinde sınırlayarak iyi bir uyku düzeni sürdürmeye çalışın. Herkesin vücut yapısı farklı olduğu için, bireysel ihtiyaçlara ve toleranslara dikkat etmek önemlidir. Bilinçli ve dengeli bir kahve tüketimi, bu lezzetli içeceğin keyfini çıkarırken sağlığınıza da dikkat etmenizi sağlayabilir.