Bugün iftar saat kaçta? 20 Mart 2024 İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm iller için iftar, sahur, namaz vakitleri

‘Bugün iftar saat kaçta?’ sorusunun cevabı İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerde milyonlarca oruçlu tarafından araştırılıyor. 20 Mart 2024 Çarşamba günü itibariyle bu yılki Ramazan ayının 10. Orucu tutuluyor. Böylelikle 30 gün sürecek Ramazan’ın 3’te biri de geri kalmış oluyor. Günler ilerledikçe iftar, sahur ve namaz vakitleri değişiyor böylelikle oruçlu kalınan süre de yavaş yavaş uzamaya devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da hazırladığı 2024 imsakiyesi ile iftar ve sahur vakitleri ise orucun başlangıç ve bitiş saati konusunda son noktayı koyuyor. İşte İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm iller için iftar, sahur, namaz vakitlerinin yer aldığı Diyanet imsakiyesi…

Diyanet’in imsakiyesi gün gün iftar, sahur ve namaz vakitlerini içeriyor. Ramazan ayının başından sonuna kadar tüm günlerin yer aldığı imsakiye, aynı zamanda tüm iller için de ayrı ayrı hazırlanıyor. Yurdun doğusundan batısına, kuzeyinden güneyi milyonlarca kişi oruç ibadetini yerine getirirken “Bugün iftar saat kaçta?” sorusuna Diyanet İşleri Başkanlığı’nın imsakiyesi ile yanıt buluyor. Biz de Ramazan’ın 20. Gününde yani 20 Mart 2024 Çarşamba gününde İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm iller için iftar, sahur, namaz vakitlerinin yer aldığı tabloyu okurlarımız için hazırladık…

BUGÜN İFTAR SAAT KAÇTA?
İSTANBUL İÇİN İFTAR VAKTİ: 19.23
ANKARA İÇİN İFTAR VAKTİ: 19.06
İZMİR İÇİN İFTAR VAKTİ: 19.30
DİYANET İSTANBUL, ANKARA, İZMİR VE İL İL İFTAR, İMSAK VE NAMAZ VAKİTLERİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN

FİDYE NEDİR, HANGİ DURUMLARDA GEREKİR?
Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak fidye, oruç ibadetinin eda veya kaza imkânının kalmaması sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddî bedeli ifade eder.
Kur’ân-ı Kerîm’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (el-Bakara,2/184) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder (Serahsî, el-Mebsût, 3/100; İbn Kudâme, el-Muğnî, 3/37-39).

Öte yandan Şâfiîlere göre, Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû’, 6/364; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 2/175).
Şâfiî mezhebinde fidye ödeme yükümlüğünün ortaya çıktığı bir diğer mesele de gebe ve emzikli kadınlarla ilgilidir. Emzirme ve hamilelik sebebiyle çocuğunun sağlığı hakkında endişe duyan annelerin, oruç tutamadıkları günleri hem kaza etmeleri hem de fidye vermeleri gerekir. Fakat çocuk hakkında değil de kendileri hakkında endişe ederlerse o zaman sadece kaza gerekir (Nevevî, el-Mecmû’, 6/267).

Hac ve umre ile ilgili görevler yerine getirilirken meydana gelen bazı eksiklikler için uygulanması gereken maddî yaptırım da fidye kapsamına girer (el-Bakara, 2/196).
Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir (el-Bakara, 2/184; Merğinânî, el-Hidâye, 1/124).