Ödem denilince ilk akla gelen besinlerden biri olan maydanoz, cilt sıkılaşmasına yardımcı olur. Ispanak, roka, marul gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler gibi maydanoz da göz çevresindeki mor halkalar ve sivilceler için faydalı etkiler göstermektedir. Kan dolaşımını düzenleyerek hücrelere daha fazla oksijen taşınmasına ve cildin gençleşmesine yardımcı olmaktadır. Somon, uskumru ve ton balığı gibi yağlı balıklar omega 3 yağ asitlerinden daha da zengin olduğu için tercih edilmelidir. Ancak balığı kızartmak yerine ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlamak gerekir. Sarı ve turuncu renkli sebzeler güneşten koruyucudur. Nemlendirici özelliktedir, cilt kurumasını önlemeye yardımcıdır. Aynı zamanda ciltteki elastikiyeti korur. Özellikle beta karoten içerikleri ile kollajen hasarını en aza indirir, yaşlanmayı geciktirici etkiler gösterirler. Tam bir mineral deposudur. Cildi besler, parlaklık ve tazelik verir. Günde 1 - 2 bardak içilebildiği gibi buz kalıplarına dondurularak veya pamukla cilde yedirilebilir. Doğal bir tonik olarak görülebilir. Ancak piyasada satılan meyveli alternatifleri yerine sade olanları tercih etmek gerekmektedir. Baklagillerin bitki bazlı proteinin önemli bir kaynağıdır ve önemli kronik hastalık riskini azalttığı, sağlığı ve uzun ömürlülüğü desteklediği gösterilmiştir. Bunlar bitkisel besinler, vitaminler, mineraller, kalbe ve bağırsağa yardımcı olan lifler, kan şekeri stabilitesi, bazı kanser riskleri, sağlıklı kilo yönetimi ve daha fazlasıyla doludur. Yaban mersini mükemmel bir C vitamini, lif ve antioksidan kaynağıdır. Yaban mersini beyin sağlığını destekliyor, kalbi güçlendiriyor ve kanser riskini azaltıyor. Yaban mersinindeki C vitamini, yaşlanma-oksidasyonla mücadele etmenin yanı sıra, yaşlandıkça hücresel korumayı ve cilt sağlığını geliştirmeye de yardımcı olur. Toksinlerle mücadele konusunda antioksidan kapasitesi oldukça yüksek olan C vitamini açısından 2 adet portakal veya 3 adet mandalinaya eşdeğer özelliktedir. Tıpkı çilek, biber, kuşburnu ve turunçgiller gibi kolajen dokunun sağlamlığında etkilidir. Ceviz kalp sağlığında da önemli rol oynuyor. Pek çok çalışma, cevizin ve içindeki sinerjik besinlerin ve fitokimyasalların (omega-3 yağları, lif, protein ve polifenoller ile diğer mineraller ve vitaminlerin) başlangıcını geciktirmeye, ilerlemeyi yavaşlatmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Bileşimindeki tekli doymamış yağ asitleri kuru ciltlere karşı oldukça faydalıdır. Aynı zamanda antioksidan etkisi de vardır. Yüzeysel olarak uygulandığında içerdiği E vitamini sayesinde cildin nemlenmesine yardımcı olur. Yumuşaklık ve pürüzlük sağlar. Ancak ışık almayan, serin bir yerde ve hava almadan saklanması önerilmektedir. Anne sütü ve yumurta, tüm besinler içerisinde en kaliteli proteine sahiptir. Yumurtada insan vücudunda sentezlenemeyen ve kesinlikle besinlerle dışarıdan alınması gerekli olan elzem amino asitler yeterli ve dengeli miktarlarda bulunmaktadır. Sindirilebilirliği yüksek, tamamına yakını vücut tarafından kullanılmakta ve vücut proteinlerine dönüşebilmektedir. Bu nedenle örnek protein olarak tanımlanmakta olan yumurta vitamin ve mineral deposu olarak da görülebilir. Hücrelerin, dokuların ve organların yenilenmesi ve onarılması açısından son derece faydalı bir besindir. Toplam yağ miktarının ve doymuş yağ oranının düşük olması sebebiyle sağlıklı bireyler kolesterol içeriğinden dolayı korkmadan günde 1 - 2 adet haşlama, omlet veya menemen şeklinde tüketebilirler.