Galatasaray inanılmaz goller kaçırdığı maçta Eyüp ile berabere kaldı. Fenerbahçe ile puan farkının 3’e inmesi Cim Bom’da bir panik yaratır mı, Eyüp maçı bir kaza mıdır? Eyüp maçı bir kaza değil. Bir kalecinin kahramanlık öyküsü! Köprünün altından daha çok sular akar. Puan farkı açılır da kapanır da. Daha ilk yarı bitmemiş. Cim Bom her maç 12 gol kaçırmadığı sürece (ki bu ayda yılda bir olur) panik olmasını gerektiren bir durum olmaz. Galatasaray goller kaçırdı, Eyüp kalecisi Berke kariyer maçı oynadı. Maçı Galatasaray fark atarak da kazanabilirdi, hakem son anlarda Eyüp lehine penaltı çalsa kaybedebilirdi de. Oyunun bazı bölümlerinde sıkıntı yaşıyor Galatasaray ve bu savunma sorunlarından kaynaklanıyor. Buna çare bulmalı. Bir panik olacağını düşünmüyorum. Kaza değil, futbolda bunlar da var. Galatasaray son iki haftada rakip kale önünde inanılmaz goller kaçırıyor. Burada bir kriz söz konusu. Elbette puan farkı kapanıp bir de kazanacağınız maçlarda puan yitirirseniz bir panik başlar. Eyüp maçına kaza demem. Rakip Galatasaray’ı güzel çözmüş. Okan Buruk’un rotasyon ve oyuncuların yerleriyle oynamasının performansı düşürdüğü söyleniyor. 3’lü defansın sakatlıkların artmasına, defansın çok hata yapmasına neden olduğu söyleniyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Uzun maratonda rotasyon kaçınılmaz. Zaten kadrolar kurulurken buna göre kurulmuyor mu? Hiçbir takım bir oyuncuyu kenarda otursun diye almaz. Ben 3’lü defans, 4’lü defans anlamam. Bu kadar gol kaçırmayacaksın. Ha bu arada; kalene gelen her atağın yarısını da yemeyeceksin. Sakatlık riski her takım için var. Allah korusun. Her maçta 10 ila 15 gol pozisyonuna giren bir takım için performans düşüklüğünden bahsedemeyiz. Galatasaray cidden çok talihsiz maçlar oynadı. Futbolda bunlar var. Aslında çok rotasyon yapmıyor. Yaptığı, sakatlıklar ve cezalar nedeniyle mecburi değişiklikler. Gerçek anlamda rotasyan yapabilseydi belki bu sakatlıklar da olmazdı. Okan Buruk sorunları başka yerlerde değil kendinde ve takımda aramalı. Daha geçen ay Okan hoca rotasyona giren oyunculardan çok memnun olduğunu söylemişti. Ancak bir sistemin dışına çıkılıp sürekli 3’lü, 4’lüyü denemek, oyuncuyu da rahatsız eder. Maç içinde eksik kaldığınız süre içinde yapacağınız sistem değişikliğine katılırım. Aksi halde durum farklı sonuçlar getiriyor. Sakatlıkların sistem değişikliğinden kaynaklandığına katılmam. Fenerbahçe, 6-2’lik Kayseri maçında bile zaman zaman sıkıntılar yaşadı. Gaziantep maçı da öyle. İlk yarı ile ikinci yarı gece-gündüz gibi çok farklı. Konsantrasyon eksikliği mi, başka bir neden mi var? Sıkıntılar var evet. Ancak 5 maçlık bir seri de var. Mourinho artık takımına hakim. Aksadığı an yedek kulübesinden çare bulabiliyor. Konsantrasyon eksikliği değil, Mourinho’nun her futbolcudan yararlanma isteği nedeniyle yaşanan sorunlar. Uzun maratonda bu durum onu haklı çıkarabilir. Avrupa’da güçlü rakiplerle oynayıp, Süper Lig’e döndüğünüzde bir konsantrasyon eksikliği yaşanıyor. Karşınızdaki rakibin sizin kadar güçlü olduğuna inanmadığınız zaman ortaya çıkan tablo haliyle güç bir durum yaratıyor. Gaziantepspor maçı da hem rakibin iyi bir direnç göstermesi, hem de Fenerbahçe’nin kendini sıkmadan oynaması sıkıntı yarattı. Gaziantep maçının ilk yarısında, önemli mevkilerde tabiri caiz ise B takım vardı. İkinci yarı taşlar yerine oturunca dişliler çalıştı ve galibiyet geldi. Konsantrasyon eksikliği kısmına katılıyorum. Alternatif oyuncular, eğer formayı istiyorsa böyle oynamamalı. Jose Mourinho, Selçuk İnan, Çağdaş Atan ve Arda Turan’ı överken, Süper Lig’de 3 şampiyonluk yaşamış, şu anda lider olan Okan Buruk’tan bahsetmedi. Beşiktaş maçı sonrası Başakşehir ve Eyüp ile oynayacaklar. Bu bir taktik mi? Nereden baktığınıza bağlı. Taktik olarak da değerlendirilebilir, takdir olarak da. Okan Buruk ile tatlı atışmaları sezon sonuna kadar sürecek. Mourinho, maç sonrası Selçuk İnan’a öyle bir sarılıp sohbet etti ki, herkes bu ne samimiyet demiştir. Buna bir tecrübe kurnazlığı derim. Bak hoca beni çok sevdi manası ilerisi için bir yatırım olarak gözükebilir. Okan Buruk ve Galatasaray dendiği zaman zaten Mourinho’nun rengi değişiyor. Mourinho kaçın kurrası? Yarışın en civcivli zamanında en önemli rakibini övecek değil ya! Tabii ki bir saha dışı söylem taktiği vardır. Mourinho bu konuda inanılmaz tecrübeli. Beşiktaş kötü günler yaşıyor. Hatay beraberliği kaosu büyüttü. Hoca arayışı sürüyor, 4 gün sonra Fenerbahçe maçı var. Bu kara tablo nasıl dağılır? Beşiktaş’taki hazin ve kara tablo mayısa kadar kolay atlatılacak bir durum değil, yabancı bir tarafa, Sergen Yalçın bile kulübün içinde bulunduğu tabloyu tarif ederken ümitsiz vaka olarak tanımladı. Serdar Topraktepe ile devam edilirse bir şey kaybedilmez. Zaten çok şey kaybetmişsiniz. Beşiktaş’ın kötü günler yaşadığını biliyorduk hafta içinde yaşananlar kötü değil felaket olduğunu gösterdi. İşleri çok zor. Derbi zaferi bir toparlanma süreci başlatabilir. Beşiktaş bu maça her yönüyle hazırlanmalı. Beşiktaş (gerçekten zor ama futbol bu) Fenerbahçe’yi yense bile kara tablonun bitme ihtimali yok bence. Serdar Topraktepe kısa zaman zarfında 3. defa geliyor. Eğer olursa Fener galibiyeti yaraya sadece pansuman olur. Trabzonspor’da Ertuğrul Doğan yeniden seçildi. Başkan kongreden güçlenerek çıktı mı? Sorun yönetimdeki bazı isimlerde miydi? Yapacağı transferlerle takım ayağa kalkar mı? Trabzon’un sorunu futbol takımının içinde. Mesela bir Hamsik yok, bir Sörloth yok, bir Bakasetas, bir Siopis yok. Bu kalitedeki oyuncu grubunu ocakta geri getirirseniz ne ala. Yoksa Şenol Güneş’in sinir sistemi iflas edecek. Ertuğrul Doğan, karşısına aday çıkmayacak kadar güçlü şu anda koltuğunda. Sorun yönetimdeki isimler değil, sezon başı planlamasının iyi yapılmaması. Devre arası transferlerle önümüzdeki sezona yatırım yapılabilir. Trabzonspor’da yönetimde bir sorun olduğunu hiç sanmıyorum. Tam tersi, yönetim kulüp için harika işler yapıyor. Trabzon’da sıkıntı saha içerisinde. Bunu çözecek olan da yönetim değil Şenol Güneş. Çözecektir de. Biraz sabır.