Giriş
Canan Karatay sofradaki gizli zehri açıkladı: Stresin, yorgunluğun ve sivilcenin sebebi meğerse oymuş, vücuda vermediği zarar yok!
Sıra dışı açıklamalarıyla gündeme gündemden düşmeyen Prof. Dr. Canan Karatay; halsizlik, yorgunluk ve cilt kusurlarına sebep olan zehirli besini açıkladı. Karatay, asitli içeceklerin insan sağlığına ciddi zararları olduğunu söyledi.
Asidin insan vücudunda yol açtığı hasarlardan söz eden Canan Karatay şunları söyledi:
Halsizlik, baş ağrısı, tansiyon yüksekliği, uykusuzluk, sinirlilik, el titremesi, sık sık enfeksiyon geçirme, yüzde akne çıkması, adet bozuklukları ve seks hormonlarının altüst olması. Asit hakikaten vücudu bu hale getiriyor.
Asit oranı yüksek olan vücutta bütün hastalıkların temeli çok daha hızlı atılıyor ve gelişiyor. Başta da virüs infeksiyonları, bakteri infeksiyonları, mantarlar, toksinler ve de küfler. Bunların hepsi vücutta asit olduğunda çok fazla artıyor.”
Havaların serinlemesiyle hastalık oranının da yükseldiğine dikkat çeken Karatay, "Kış aylarındayız, bu kişiler sık sık grip olabilir. Kolumuza sıvı vurduracağımıza vücudu alkali yapmaya çalışmamız lazım. Alkali gargara çok önemli. İngiliz karbonatı içmek de öyle. Sirke ve limon da vücutta alkali yapar" ifadelerini kullandı.
Vücutta asit oranının fazla olması halinde hazımsızlık yaşanacağını belirten Karatay açıklamalarına şöyle devam etti:
"Bu durum şişkinlik, gaz ve hazımsızlığa neden olur. Çünkü hücreler doğru dürüst çalışmıyor. Peki, vücuda asit yapan ne? Tabii ki şekerdir efendim. O nedenle şeker, en tatlı zehirdir. Vücuda girdiği zaman şekere dönüşen bütün unlar da buna dahil.
Yok efendim tam buğday unuymuş, çavdar unuymuş, kinoaymış. Hepsi vücutta asit oranının yükselmesine neden oluyor.
İlaçlar vücutta asit yapıyor. Bilhassa yaygın ve kontrolsüz kullanılan antibiyotikler ve antidepresanlar.
Vücut asit olduğu zaman idrar yollarında bozukluklar, böbrek ve sinir bozuklukları ile kalp rahatsızlıkları meydana gelir.
Şeker ve bilhassa mısır şurubu şekeri vücudu çok fazla asit kılar. Bir de tabii tüketilen asitli ve şekerli içecekler ile gençlerimizin kullandığı enerji içecekleri..."
Bedenin direnç zırhını artırmak için vücudu alkali kılmak gerektiğini belirten uzman isim, "Kendinize iyi bakın, alkaliden korkmayın. Şekerden, undan ve şekerli gazlı içeceklerden uzak durun" dedi.
GAZLI İÇECEKLERİN ZARARLARI
Gazlı içeceklerin yol açtığı sağlık sorunların başında obezite, diyabet, diş çürümesi, kemik erimesi, koroner kalp hastalığı ve nöropsikiatrik bozukluklar geliyor.
Gazlı içecekleri düzenli olarak tüketen kişilerin neredeyse hiçbiri doğru dürüst taze sebze ve meyve yemiyorlar. Bu nedenle vitamin ve mineral yetersizlikleri sık görülüyor.
Gazlı içeceklerin en görünür zararı ise şişmanlığa yol açması. Bu içecekler çok miktarda hızlı emilen şeker içeriyorlar. Bu nedenle diğer uyuşturucular gibi bağımlılık yapıyorlar ve haz duygusuyla birlikte vücuda zarar veriliyor.
Son yıllarda normal şeker yerine, çok daha ucuz olan mısır şurubu (früktoz) kullanılıyor; bu da şişmanlık salgınının en önemli etkeni oluşturuyor. Mısır şurubu şişmanlık, hipertansiyon, şeker hastalığı, gut, karaciğer sirozu ve depresyon gibi hastalıkların ana nedenini oluşturuyor.
Gazlı içecekler asidik oldukları için, vücudumuzda devamlı asit bir ortam oluşmasına neden oluyor. Uzun süreli asit ortam ise midede yanma ve ağrı olmasına sebep veriyor.
Diş çürükleri, kemik erimesi ve kemik kırıklarına neden oluyorlar. Bunun sorumlusu ise, diş çürümesinin yanı sıra sindirim sorunları ve kemik kaybına da yol açabilen fosforik asit. Asit ortamı tamponlamak için vücut dişlerden ve kemiklerden kalsiyum iyonlarını çekiyor.