'“ÜNLÜ” GİBİ TANIMLAR, SANATÇI OLMANIN YANINDA ÇOK SÖNÜK KALIR'
Son dönemde moda oldu bu ünlüler camiasında tükenmişlik sendromu denen şey. Sizin de yaşadığınız oldu mu bunu! Ya da hiç depresyona girdiğiniz ve terapi almak zorunda kaldığınız, bir döneminiz oldu mu?
Ben kendimi “ünlü, şöhret, star, popçu” olarak tanımlamıyorum. Ben, eylemleriyle var olan; eylemleriyle karakteri, sözü ve şarkıları birbiriyle uyumlu olan anarşist bir müzik emekçisiyim. Yani bir müzisyenim. Hiçbir programda izlenen görüntümün altına “sanatçı” yazın demedim. Bunu sanatçı olmadığım için değil, sanatçının ne olduğunu bildiğim için yapmadım. Benim anladığım sanatçı tanımını Hegel yapıyor. Herkes Hegel okusun, sanatı var mı yok mu ona baksın. Ya da bu sözümü gidip filozoflara sorsun. Çünkü “ünlü” gibi tanımlar, sanatçı olmanın yanında çok sönük kalır.
Sizin gözünüzde gerçek sanatçı kim?
Sanatçı dediğimiz insanlar; Goethe, Da Vinci, Victor Hugo, Che Guevara, John Lennon, Bob Marley. Bunlar gerçek sanatçılar. Çünkü onlar eylemciler ve meydan okuyucular.
Herkes hep eskiye özlem duyuyor. Bunun sebebi ne ve sizce 90’lar daha mı iyiydi?
Kıyas yapmayı doğru bulmuyorum. Her dönemin kendine ait bir şanı vardır ve her dönem kendi koşulları içinde değerlendirilmelidir.