Yer aldığı birçok başarılı proje ile beğeni toplayan Ceyda Düvenci şimdilerde Bambaşka Sohbetler programının sunuculuğunu üstleniyor. Sevilen isim programın çekimi sırasında rahatsızlandı. 46 yaşında olan Ceyda Düvenci ekibi tarafından apar topar hastaneye kaldırıldı. Magazin kulislerinde konuşulan bilgiye göre solunum yolları enfeksiyonu geçirdiği belirtilen Ceyda Düvenci hastanede bir gün kaldıktan sonra taburcu oldu. Ünlü isim Instagram hesabından yaptığı son paylaşıma ise Hayatta değerleri olmalı insanın ve değer verdikleri… Bugün evimde etrafa göz gezdirip şükür ederken her noktasına, beni mutlu eden hayatımın detaylarını da paylaşmak istedim sizlerle… İşte bu ilk değerli detaylar; canım Mehmet Güreli'nin eserleri… Mehmet Güreli yazar, ressam, müzisyen, yönetmen, senarist, oyuncu… notunu düştü. Ceyda Düvenci geçtiğimiz günlerde ise ilk önce sunuculuğunu üstlendiği programda eski evliliğiyle alaklı şu ifadeleri kullanmıştı, “ Değişik bir yazdı. Hayatımın değiştiği bir yazdı. Şimdi iyiyim. evet biraz zor geçti ama herkesin artık iyi olduğu, yeni hayatlarımızda birbirimize uyumlanabildiğimiz; evlatların da artık her şeyi kabul ettiği yavaş yavaş da yeni düzene alıştıkları bir son baharı karşılıyorum. Böyle oluyor bazen hayatın içinde beklemediğiniz değişimler, dönüşümler Ama önemli olan galiba günün sonunda bütün duyguların hakkını vererek bu dönemi atlatmak, sonra da yolunuza kaldığınız yerden devam etmek tabii ki ilişkileri de yıpratmadan belli saygı çerçevesinde koruyarak devam ettirebilmek... Ayrılığın ardından eski eşiyle birlikte yer aldığı kareleri sosyal medya hesabından kaldıran ve Bülent Şakrak’ı takip etmeyi de bırakan Düvenci, eski eşine ait son izi de sildi. Daha önce bileğine Bülent Şakrak’ın baş harfini bileğine kazıtan oyuncu, dövmesini ‘Believe’ (inanmak) olarak değiştirdi.” Bu açıklamasıyla gündeme gelen Ceyda Düvenci ardından ise sosyal medya sayfasından şu ifadelere yer verdi: Evet; Hep bildiğimi yaptım. Hep kalbimin peşinden gittim. 'Olmaz' dedikleri her şeyi canım istediyse olduğu yere kadar oldurdum. Düştüğüm yerden hemen kalktım. Hep çabuk dikleşti sırtım. Hemen kaldığım yerden devam ettim. Hatalarımı hep sevdim. Öğrenci olmaktan vazgeçmedim, hep gezmeyi sevdim. Yeni ülkeler görmek için çalıştım çoğu zaman... Yaşadıklarımı güvendiklerime anlatmayı sevdim, duygularımın hakkını hep verdim. Dedikodu sevmediğim gibi yapanı da sevmedim. Hep çok çalıştım, ürettim, alnımın teriyle yaşadım. Yaşadıklarımı hiç silmedim zihnimden. Hayatım sadece beni ilgilendirdi. Ben olmayı sevdim, aşık olmayı da sevdim. Hayatın her detayında bulabildim aşkı... Kitaplar, resimler, müzik ve bilge insanlar yoluma ışık oldu. Küstüklerim oldu, tekrar barıştıklarım ya da hiç barışmak istemediklerim. Kadın olmamdan sebep hadsizlerin yorumlarına hedef oldum her kadın gibi... Sessiz kaldım çoğuna, ama çok zaman da susturamadı kimse! Kelimelerim çok evet, hakkımı da savunurum zekasına inandığım insanın karşısında, kimseye hayatıma müdahale hakkı tanımadım hiç müdanam da olmadı. Gücüme, kalbime, çalışkanlığıma, kalbimin iyiliğine sığındım hep. Doğaya, hayvanlara, Mevlana’ya, Yunus’a, çalışkan olmaya, okumaya, kendi yoluna bakmaya ve iyi insanın gücüne inandım sadece! Yalancıları, zorbaları ve her şeyin aşırısını sevenleri hiç sevmedim, bir de aldatanları! Çocuklarım nefesim oldu hep; Annem, babam ve en yakın dostlarım gücüm. Fazlasına da ihtiyacım yok zaten. Ve evet çok insan tanıyorum bu da dünyanın en büyük zenginliği... El alem ne der hiç umurumda olmadı. El aleme göre de şekil almadım bu güne kadar, dayı dayı konuşmalardan ve tehdit dilinden nefret ettim. Kaba kuvvet dilim olmadı hiç, dili kaba olanla da işim olmadı. Koşulsuz sevginin gücüne inandım en çok ve nezakete ve şefkate.. İşte budur özetim, Gerçekten merak edenlere… Ve bir bu kadar sene aynen devam hayata… İsteyenler peşimden gelebilir…