Çocuğu okula yeni başlayacak olan anne babalar dikkat! Herkes aynı hatayı yapıyor, travmaların en büyük sebebi olabilir!

Sinem Paksoy- Posta.com.tr/ Kaygılı bağlanma her yaş grubundaki çocuklarda aktif olarak görülebiliyor. Fakat anaokulu ve ilkokula başlama sürecinde bu durum daha fazla gözlemleniyor. Yalnızca çocukların değil ailelerin de ne yapmaları gerektiğini bilemediği bu süreçte doğru adımlar atmak ise son derece önemli. Aileye karşı kaygılı bağlanma gerçekleştirmek ya da okula gitmeyi reddetmek pek çok çocukta yaygın olarak rastlanılan durumlar arasında yer alıyor. Fakat ebeveynlerin dikkat etmeleri gereken ilk nokta bu durumun her çocukta aynı olmadığı. Psikolog Aylanur Yılmaz; Okula gitmeyi reddeden ve ailesiyle kalmak isteyen çocuklara yaklaşım, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını ve endişelerini anlamaya yönelik olmalıdır. Ayrılık kaygısı, zorbalık, akademik zorluklar veya altta yatan bir sağlık sorunu gibi çeşitli faktörler kaygılı bağlanmada etkin rol oynayabilir. sözleriyle okula gitmeyi reddeden çocuğun temelde hangi duyguyu barındırdığını anlamanın önemine dikkat çekiyor. Bazı çocuklar ilk kez girecekleri bir ortama karşı endişe duyarken bazıları ise yalnızca ailesinden ayrılmamak istiyor olabiliyor. Bu nedenle çocuğun ne gibi bir duygu barındırdığını bilmek ve yaklaşım sırasında dikkatli olmak büyük bir öneme sahip. Uzman isim, çocukları okula yollarken ya da kaygılı bağlanmalarının önüne geçmeyi sağlarken kademeli alıştırma yönteminin izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da ani değişimler istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Psikolog Aylanur Yılmaz; Çocuğunuzun okula kademeli olarak alışmasını sağlayın. İlk başta kısa süreli ziyaretler gerçekleştirebilirsiniz. Kendini güvende hissettiği zaman bu ziyaretleri azaltabilir ve ardından tamamen yalnız kalmasını sağlayabilirsiniz. Çocuğunuzun endişeleri ciddiyetini korursa veya uzun süre devam ederse bir uzmandan yardım almaktan çekinmeyin. Alanında uzman psikologlar, çocuğunuzun korkularının üstesinden gelmesine ve okula gitmeye hazır hale gelmesine yardımcı olabilir. diyerek kaygının şiddetinin gözlemlenmesi ve bir sonraki adımın duruma göre şekillenmesi gerektiğini söylüyor. Bağlanma, bakım veren kişilerle çocuk arasında oluşan ve sosyal gelişimin bir parçası olan derin bir durum olarak ifade ediliyor. Bu bağ, çocuğun bakım verenin güvenilir olduğunu hissetmesiyle şekilleniyor. Fakat yeteri kadar zaman geçirmeme veya tutarsız bakım durumlarında çocuklar kaygılı bağlanma geliştirebiliyorlar. Özellikle ebeveynlerine karşı kaygılı bağlanma gerçekleştiren çocuklarda ise gerek çevreye gerekse okula karşı bir ön yargı söz konusu olabiliyor. Güven duygusunu hissedemeyen çocuklar, zaman içinde daha büyük problemlerle de karşılaşabiliyorlar. Psikolog Aylanur Yılmaz; Kaygılı bağlanma geliştiren çocuklar genellikle ayrılık anksiyetesi yaşarlar. Ebeveyn ortamdan ayrıldığında çocuk çekingen davranır yeni ortamları keşfetmekten kaçınır. Araştırmalara göre, ebeveyn döndüğünde çocuk yakınlık kurmak isterken aynı zamanda kızgınlığını sürdürebilir. Bu çocuklar, bağımsız hareket etmekten çekinir ve tutarsız tepkiler gösterebilirler. Güvensizlik ve terk edilme korkusu yaşayabilirler. diyerek okula karşı olumsuz bir tutum sergileyen çocukların temelde ailesine karşı güvensizlik hissiyle hareket edebileceğine dikkat çekiyor. Kaygı, korku, endişe ya da stres yetişkinlerde gözlemlenebildiği gibi çocuklarda da yaşanabiliyor. Bu nedenle konu fark etmeksizin çocuklara karşı yaklaşımda bulunurken onların da bir birey olduğunun bilincinde olmaya dikkat çeken uzman isim, duygusal tepkilere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Çocuğunun kendine güven duymadığını fark eden ebeveynler için öneride bulunan Psikolog Aylanur Yılmaz; Çocukların duygularını tanımalarına ve ifade etmelerine yardımcı olmak önemlidir. Örneğin, korktuğunu anlıyorum veya kaygılı hissettiğini görüyorum gibi cümlelerle çocuğun duygularını doğrulamak, onun kendini anlaşılmış hissetmesini sağlar. diyerek ebeveynlerin bu noktada nasıl bir iletişim kurmaları gerektiğini örneklendiriyor. Uzman isim, derin nefes alma ve gevşeme tekniklerinin çocuğun fizyolojik olarak sakinleşmesine yardımcı olabileceğini vurguluyor. Çocuğa derin nefes almayı ve yavaşça verme yöntemlerini öğretmek yalnız kaldıklarında daha sağlıklı bir süreç geçirmelerini sağlıyor.

Çocuğu okula yeni başlayacak olan anne babalar dikkat! Herkes aynı hatayı yapıyor, travmaların en büyük sebebi olabilir!

Zihin Sağlığı

SÜREÇ HER ÇOCUK İÇİN AYNI İŞLEMİYOR

Bazı çocuklar ilk kez girecekleri bir ortama karşı endişe duyarken bazıları ise yalnızca ailesinden ayrılmamak istiyor olabiliyor. Bu nedenle çocuğun ne gibi bir duygu barındırdığını bilmek ve yaklaşım sırasında dikkatli olmak büyük bir öneme sahip.

RADİKAL DEĞİŞİMLERE AYAK UYDURMALARINI BEKLEMEYİN

Uzman isim, çocukları okula yollarken ya da kaygılı bağlanmalarının önüne geçmeyi sağlarken kademeli alıştırma yönteminin izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da ani değişimler istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor.

ÇOCUĞUNUZ SİZE GÜVEN DURMUYOR OLABİLİR

Özellikle ebeveynlerine karşı kaygılı bağlanma gerçekleştiren çocuklarda ise gerek çevreye gerekse okula karşı bir ön yargı söz konusu olabiliyor. Güven duygusunu hissedemeyen çocuklar, zaman içinde daha büyük problemlerle de karşılaşabiliyorlar.

KAYGILI ÇOCUĞA YAKLAŞIRKEN DİKKAT ETMELİSİNİZ

OYUN TERAPİSİ KAYGI, KORKU VE OLUMSUZ BAĞLANMAYI YENEBİLİR

Uzman isim, derin nefes alma ve gevşeme tekniklerinin çocuğun fizyolojik olarak sakinleşmesine yardımcı olabileceğini vurguluyor. Çocuğa derin nefes almayı ve yavaşça verme yöntemlerini öğretmek yalnız kaldıklarında daha sağlıklı bir süreç geçirmelerini sağlıyor.

YAZI BOYUTU