Giriş
Çocuğunuz yemek yemiyorsa
Çocuklarda zaman zaman oluşan iştahsızlık anne ve babaları oldukça huzursuz eder. İştahsız olan çocuklara gösterilen tepkiler ise iştahsızlığın şiddetini arttırabilir. Uzmanlar iştahsız çocuklara gösterilen tepkiler konusunda uyarıda bulunuyor. İşte, yemek yemeyen çocuklara karşı alınması gereken önlemler...
ÇOCUĞUNUZA BESLENME ALIŞKANLIĞI KAZANDIRIN
Çocuğunuzun bebeklikten itibaren edineceği yemek yeme alışkanlığı doğrudan beslenme şeklini etkiler. Bu yüzden geliştireceğiniz yöntemlerle özellikle sebze yemeyen çocuklara bile sebze yedirebilirsiniz. Hatta çocuğunuza sebzeyi sevdirebilir, yemek yeme alışkanlığı edinmesini sağlayabilirsiniz.
ÇOCUKLARA YEMEK YEMEĞİ SEVDİRME YÖNTEMLERİ
Biberonla beslemeyin: Biberonun zahmetsiz emme tarzı, çocuğun yenidoğan döneminden itibaren anne göğsünü emmeye olan ilgisinin azalmasına yol açar. Ayrıca bebeksi beslenme tarzından yetişkin tipi olan çiğneme tarzı beslenmeye geçmeyi zorlaştırır. Bebeklerde ve çocuklarda iştahsızlığın en önemli nedenlerinden biri ya anne göğsüne olan aşırı bağımlılık ya da bizim yarattığımız biberon bağımlılığıdır. Çocuk her ağladığında veya uykuya geçerken zorlanma gibi her probleminde çözüm için anne göğsü veya biberon kullanıyorsanız, psikolojik bir bağımlılık geliştirerek iştahsızlığa zemin hazırlarsınız.
Ek besinlerde acele etmeyin: Bebeğinizi ilk 6 ay sadece anne sütü ile besleyin. Ek besinlere ise acele etmeden küçük adımlarla başlayın. Doktorunuzun önerisi doğrultusunda, her gün aynı saatte, aynı şeyi vererek bir beslenme düzeni oluşturun. Çünkü bebekler düzensizliği, kaosu ve karmaşayı sevmezler. Kararlı ve tutarlı olun.
Rol modeli olun: Çocuğunuzun yemek yemesi için dikkat etmeniz gereken en temel noktalardan biri, kendi beslenme tarzınız olmalı. Çünkü çocuğunuz dikkatle sizi gözlemler ve model almaya çalışır. Yemek yeme alışkanlığı da sizinle paralel şekilde gelişir.
Bırakın, dökse de kendi yesin: 9’uncu aydan itibaren çocuğunuzun yemeğini kendi kendine yemesi için alıştırmalara başlayabilirsiniz. Başlangıçta eline vereceğiniz kaşığı yere dökerken, zamanla ağzına götürmeyi başarır.
Tatlı-sert otorite sağlayın: Etrafında olan biten her şeyi merak eden, enerjik ve dinamik bir çocuğu yemeğe konsantre ve ikna etmek her zaman çok kolay olmayabilir. İşin püf noktası, bebeğinizin ya da çocuğunuzun kararlılığınızı ve tutarlılığınızı görerek, sizin ona göstereceğiniz tatlı-sert bir otoritedir. Onu yemesi gerektiğine ikna edebilmeniz gerekir. Çocuklar vücut dilini en iyi okuyabilen varlıklardır. Sizin duygularınızı (öfke, sinirlenme, kızgınlık...) kendi adına bir başarı olarak görerek sizin ilginizi çekebilmek için de yememeyi bir silah olarak kullanabilir.
Uyku düzenine dikkat edin: Çocuğun yeterli ve iyi bir şekilde beslenebilmesi için en başta erken yatıp erken kalkması ve yemek yeme saatlerinin düzenli olması gerekir.
Şekerli, kolalı ve hazır gıdaları vermeyin: Çocuğunuz yemiyor, aç kalıyor diye yememesi gereken şeyleri vermeyin. Özellikle bakkal türü gıdalar, şekerli, kola ve hazır gıdalarla beslemeye alıştırmayın. Zira bu gıdalar ağız tadının şekerli tatlara alışmasını sağlayarak, yalancı bir tokluk hissi yaratır. Aynı zamanda ileride diyabet ve yüksek kolesterol gibi hastalıklara zemin hazırlayabilir.
Israr etmeyin ama alternatif de yaratmayın: Çocuğunuz yemek yemediyse veya tabağını yarım bıraktıysa ısrar etmeyin. Ancak ara öğünde de bir şey vermeyin. O zaman çocuğunuz zamanla bir sonraki öğünü beklemesi gerektiğini öğrenebilir.
Gözünü korkutmayın: Çocuğun besinleri miktar olarak fazla değil, çeşit olarak fazla tüketmesi önemlidir. Çocuğunuzu miktar konusunda çok zorlamayın. Yeme konusunda yüksek beklentileriniz onun bu konuda başarısızlık duymasına, dolaylı olarak da yemekten kaçmasına neden olabilir.
Abartılı tepkiler göstermeyin: Çocuğunuz yemek istemediği zaman buna duygusal veya eylemsel olarak abartılı tepkiler göstermeyin. Çocuk bu nedenle sizin ilginizi çektiğini fark ederse, daha fazla ilgi çekmek için özellikle yemekten kaçınır.
Aile sofranıza oturun: Dokuz aydan itibaren bebeğinizi aile sofrasına oturtun. Sofranızdan ona göre de hazırlanmış yemeklerden vererek, yemek yemenin aynı zamanda sosyal bir olay olduğunu, ailenin bir araya geldiğini görerek yemek yemeyi eğlenceli bir aktivite olarak görmesini sağlayın.
ÇOCUĞUNUZUN YEMEĞİ OYUN GİBİ EĞLENCELİ OLSUN
Evde çocuk partisi verin: Çocuğu yemeğe motive etmekte sosyal motivasyon çok önem taşır. Bu nedenle çocuklar okullarda daha iyi yemek yer. Çevrenizde iyi yemek yiyen çocuklar varsa, çocuğunuza onlarla beraber yiyeceği sofralar hazırlayın, partiler verin.
Bir saat önce sıvı alımını sınırlandırın: Çocuğunuzun yemekten 1 saat önce ve yemek sırasında sıvı alımını sınırlandırın. Çünkü çocuğunuzun zaten küçük olan mide hacminin sıvı ile dolması sonucu tokluk hissi yaratarak yemek öğününün aksamasına neden olabilirsiniz.
Besinleri ödül-ceza aracı olarak asla kullanmayın: Çocuğunuz yemek yemenin kendisine ait bir sorumluluk olduğu bilincine ulaşmalı. Bu nedenle ödül ya da ceza vermeniz onda yanlış beslenme davranışına ve bakış açısına neden olacaktır.
Boğazında kalacak korkusunu ona yansıtmayın: Çocuğunuzu beslerken besinin boğazında kalacağı kaygınızı ona kesinlikle yansıtmayın. Çocuğunuz sizin korkularınızı içselleştirebilir, bunun sonucunda da kusma, öğürme, çiğnememe ve pütürlü besinleri yememe gibi çeşitli yeme sorunları gelişebilir.