Spor çağının başlarında nelere dikkat edilmelidir?
Spor çağının başlarında yani 4-8 yaş aralığında çocuk ortopedistleri spor hekimleri ve/veya spor fizyoterapistleri tarafından yapılan incelemelerde çocuğun zıplama, koşma, takla atma vb. hareket becerilerinin yanında kol açıklığı, bağ esnekliği, ayak taban basışı gibi anatomik özelliklerine de bakılır. Ayrıca ebeveynlerinin de boyları ve sportif geçmişleri sorgulanarak hem ailesel bir spor yatkınlığı belirlenir hem de ebeveynlerinden alınan verilere dayanarak beklenen boy uzunluğu tespit edilir.
Tüm bu verilere çocuğun yaparken mutlu olduğu aktivitelerin bir listesi de eklendiğinde en uygun spor dalı belirlenir ve 8 yaşından itibaren çocuk bu spor branşına yönlendirilir. Bu dönemde hala çok yönlülüğün devam etmesi, özellikle koşu, bisiklet, kültür fizik, yüzme vb. temel sportif aktivitelerin spor programında araya yerleştirilmesinin gelecekteki sportif yaralanmaların önüne geçeceği düşünülmektedir.
Aktivite düzeyine sınırlama getirilmeli midir?
8 yaş itibarı ile hafif düzeyde antrenman programı ile birlikte kısa süreli müsabakalara da başlanabilir. Bu sürede çocuğun hem bu daldaki başarısı hem de bu dalda hissettiği mutluluk düzeyine bakılarak aynı branşta ya da benzer başka bir branşta devam edip edilmemesine karar verilir. Yüksek aktivite düzeyleri ya da daha yoğun yarışma programlarına başlanması açısından sportif branşlara göre farklılıklar bulunsa da genellikle 12-13 yaş sınır olarak belirtilir. Bu yaşlardan sonra çocukların spor yaşantılarında büyük ölçüde tek yönlü devam etmeleri uygun olacaktır. Tenis, jimnastik gibi bazı spor dallarında özelleşmenin daha erken yaşlarda başlaması gerektiği söylense de 12 yaş öncesinde çocuğun yaşı göz önünde bulundurularak antrenman süresinde, bir antrenmanda topa vuruş sayılarında ve müsabaka sürelerinde kısıtlamalara uyulması çok önemlidir.
Çocuklarımızın keyif alarak spor ile iç içe bir yaşam sürdürmelerini sağlamak her zaman ailelerin ve ilgili mesleklerin odak noktası olmalıdır. Profesyonelleşme veya kariyer olarak sporun seçilmesi ise özellikle 12-13 yaşından sonra çocuğun spordaki performansı, bedensel özellikleri, spordan keyif alıp almaması, çocuğun ve ailenin akademik veya finansal gelecek hayallerine bağlıdır. Unutulmamalıdır ki, düzenli spor yapan her çocuğun o branşta profesyonelleşmesi gibi bir zorunluluğu yoktur. Ancak, sağlıklı bir yetişkin birey haline gelmek ve sağlığın korunmasında düzenli sporun öneminin de aşılanması gelecek nesillerin daha da sağlıklı olması için esastır.