"Bazı psikolojik faktörler de buna yol açabilir"
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Avrupa genelini kapsayan obezite raporlarında, Türkiye'nin ilk sıralarda yer almasını değerlendiren Göral, şöyle konuştu:
"Günümüzde aşırı enerji veren içeceklerin olması, kalorisi yüksek gıdaların alınması, hareketsizlik, yaşam şartlarının değişmesi, oturarak yaşamak, çok fazla yemek, akşam evde çok fazla yemek yemek buna sebep olabiliyor. Bunun dışında bazı psikolojik faktörler de buna yol açabilir. Türkiye'de özellikle Güneydoğu ve Akdeniz mutfağında çok fazla et, kalorisi yüksek gıdalar tüketiliyor. Örneğin Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Mardin ve Adana'da. Türkiye'de en güzel mutfak bence Ege'nin. Çünkü çok fazla sebze, balık tüketiliyor. Karbonhidrat biraz daha az tüketiliyor."
Obezite ile karaciğer yağlanmasının oranı da artıyor
Prof. Dr. Vedat Göral, gıda ve içecekleri satın alırken etiketlerinin okunması, kalorilerine bakılması gerektiğini belirterek, hazır ve katkı maddeli meyve suları yerine taze sıkılmış meyve sularının, paketli gıdalar yerine taze sebze ve meyvelerin tüketilmesini önerdi.
Obezite ile artış gösteren sağlık sorunlarından bahseden Göral, "Bizim branşımızda gördüğüm şey, karaciğer yağlanması. 30-40 sene önce karaciğer yağlanması yoktu ama giderek artan miktarda karaciğer yağlanması, insülin direnci var. Karaciğer yağlanması tedavi edilmezse ileride karaciğer sirozu ve karaciğer nakli gerekebilir. Yani obezite bu kadar kötü bir hastalık. Bunun dışında tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı yapabiliyor. Şeker bütün organları bozabiliyor. Kalp damar hastalıkları, damar sertliği, kalp krizi, beyin damarlarında tıkanma, felç ve birtakım kanserler görülebilir. Özellikle karaciğer, mide, kalın bağırsak, pankreas, meme ve prostat kanseri gibi birçok kanserin de maalesef tetikleyicisi oluyor." ifadelerini kullandı.