ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ İÇİN AİLELERE ÖNERİLER
Şüphesiz, çocukların hayatında önem arz eden her konu ebeveynleri için de aynı oranda önemli hale gelmektedir. Çocuklarımızın sağlıklı ilişkiler kurarak mutlu bir şekilde sosyalleşmesi, siz ebeveynlerin ve eğitimcilerin ortak amacıdır. Ata Koleji Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi, bu amaç doğrultusunda çocuklarınızı destekleyebileceğiniz ve gelişimlerine katkıda bulunabileceğiniz alanlar hakkında tavsiyelerde bulundu:
Öncelikle çocuğunuzun içinde bulunduğu yaş grubuna özgü akran ilişkilerinin yapısını ve doğasını tanımalısınız. Böylelikle gözlemleriniz çocuğunuzun deneyimleri size daha anlamlı gelecektir.
Çocuğunuzun kişiliğine ve karakteristik özelliklerine saygı duyun. Çocuğunuzun içedönük bir yapıda olması ya da zaman zaman kendi başına vakit geçirmek istemesi, onu sosyal ilişkilerinde başarısız bir birey yapmaz. Fakat onu “kendi istediğiniz” gibi bir arkadaş olması için zorlamanız, üzerinde baskı yaratabilir.
Elinizden geldiğince çocuklarınıza akranları ile bir arada olma fırsatı sunun. Akran ilişkilerini besleyen ve güçlendiren en önemli unsur akranların tam da kendisidir.
Çocuğunuzu sosyal ortamlarda gözlemleyin, okuldaki ilişkileri hakkında “objektif” bilgiler alabilmek öğretmenleri ve rehberlik birimiyle bilgi alışverişi içerisinde olun. Bu çocuğunuz hakkında gelişmiş ya da geliştirilmesi gereken özellikleri hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlarken, konu ile alakalı neler yapabileceğinizle ilgili öneriler almanıza imkân sağlayacaktır.
Çatışmaları normalleştirin ve bir “fırsat eğitimi” olarak görün. Çocuklar bu dönemde yaşadığı çatışmaları sizlere anlatabilir, anlatırken üzgün ya da kızgın duygu durumu içerisinde olabilirler. Buna benzer durumlarda:
- Sakin ve ılımlı, abartıdan uzak bir tavır sergileyin,
- Çocuğunuzun yaşadığı olay hakkındaki duygu ve düşüncelerini ifade etmesi için cesaretlendirin,
- Ortadaki problemi tanımlamasına, çözüm yolları üretmesine yardımcı olun.
- Çocuğunuz problemleri ile baş ederken her zaman yanında olun fakat hiçbir zaman ellerine hazır bir çözüm vermeyin.
Çocuklar yaşadığı çatışmalarda sağlıklı bir şekilde yönlendirilebilirse ve yönetebilirse, bu çatışmaları önemli öğretilere ve tecrübelere dönüştürürler.
- Örneğin grupta sürekli aynı oyunu oynamak istemediğinden dolayı çatışma yaşayan bir çocuk; isteklerini dile getirmek, hayır diyebilmek, duygu ve düşüncelerini ifade etmek, yeni alternatifler aramak, seçenekleri değerlendirmek gibi becerilerini geliştirmek için bir fırsat yakalamış olur. Çatışmanın diğer ucundaki çocuk ise; başkalarının isteklerini, duygularını, düşüncelerini önemsemeyi öğrenmek, hazzını erteleyebilmek, farklı fikirlere saygı duymak için bir alan yakalamış olur.
Olumlu akran ilişkisi kurmanın ve sürdürmenin “yaşam becerileri” çatısı altında olduğunu unutmayın!
Çocuğunuzun bireyselliğini desteklemeniz, sorumluluklar vermeniz, yeni deneyimler için güven duyarak fırsat vermeniz akran ilişkilerine kaçınılmaz biçimde olumlu yansıyacaktır.