CUMA HUTBESİ 24 MART 2023: Cuma hutbesinin bugünkü konusu nedir? Diyanet 24.03.2023 Cuma hutbesi

Cuma hutbesi ile ilgili merak edilen detaylar, ‘Diyanet 24.03.2023 Cuma hutbesi’ başlığı altında belli oldu. Ramazan ayının ilk Cuma namazının kılındığı 24 Mart 2023 tarihinde yine binlerce inanan namaz için cami ve mescitleri dolduracak. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan hutbe ile hem Ramazan ayı olması hem de kısa süre önce yaşanan büyük depremler nedeniyle mağdur olan afetzedelere yardım eli uzatılması konusu işlenecek. İşte Cuma hutbesinin bugünkü konusu ve içeriği…

Diyanet İşleri Başkanlığı 24 Mart Cuma hutbesini resmi sitesi üzerinden paylaştı. Buna göre On bir ayın sultanı Ramazan- Şerif’in ilk cumasında ‘Ramazan ve Dayanışma’ konusu üzerine hutbe verilecek. Ayet ve hadisler ışığında yardımlaşma ve dayanışmanın öneminin vurgulandığı Cuma hutbesinde zekat ve diğer bağışların ihtiyaç sahibi afetzedelere iletilmesi konusuna değinilecek. İşte Diyanet 24.03.2023 Cuma hutbesi…

DİYANET 24.03.2023 CUMA HUTBESİ

BUGÜNKÜ CUMA HUTBESİ
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirinin yardımcısıdır." (1)
Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyuruyor: "Kim bir Müslüman’ın sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamet günü onun bir sıkıntısını giderir." (2)
Kıymetli Müminler!
Rahmet, mağfiret ve ebedi kurtuluşun müjdecisi Ramazan ayına dün itibariyle kavuştuk. Bir yandan Ramazanın sevincini yaşarken diğer yandan afetlerin acısını yüreğimizde hissetmeye devam ediyoruz. Ramazanın gönüllerimizi ferahlatan manevi ikliminde kardeşliğimizi pekiştiren birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla acılarımızı daha da hafifletecek, geleceğe ümitle yürüyeceğiz inşallah.

Değerli Müslümanlar!
Aziz milletimiz, yaşadığımız felaketlerin yaralarını sarmak için yine yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerini sergiledi. Cenabıhak, bütün imkanlarını seferber eden, duasını esirgemeyen her bir kardeşimizden razı olsun. Ancak bütün yaralar sarılıncaya, yürekler sükûnet buluncaya kadar birbirimize desteğimizi sunmak, yardımlarımızı hız kesmeden devam ettirmek kardeşliğimizin bir gereğidir. Zira birlik ve beraberliğimizin, huzur ve güvenimizin teminatı işte bu dayanışma ruhudur. Bu ruhla aramızdaki sevgi, şefkat ve muhabbet bağlarını kuvvetlendiririz. Bu ruhla sevinç ve kederi, varlık ve yokluğu paylaşırız. Bu ruhla kardeşlik ahlakını kuşanırız.
Değerli Müslümanlar!
İslam medeniyeti bir dayanışma medeniyetidir. Müminler, bu medeniyetin yeryüzündeki temsilcileridir. Nitekim yüce dinimiz İslam, dayanışma şuurunu her daim canlı tutmamızı emretmektedir.
Cenabıhak, وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ "İyilik ve takva üzere yardımlaşın." buyurmaktadır.
Sevgili Peygamberimiz (sas) ise bizleri şöyle tarif etmektedir: اَلْمُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِ كَالْبُنْيَانِ يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضًا "Müminler tuğlaları birbirine sımsıkı kenetlenmiş bir bina gibidir." (4)

Aziz Müminler!
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her yıl Ramazan ayında önemli bir konuyu gündeme taşıyoruz. Yaşadığımız afetler hususunda toplumsal duyarlılığı artırmak için bu yılın teması "Ramazan ve Dayanışma" olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda yapacağımız faaliyetlerle toplumsal dayanışma bilincine katkı sağlayacağız inşallah. Bu vesileyle sıkıntı içinde olan kardeşlerimize destek olmaya gayret edelim. Zekât ve diğer bağışlarımızla ihtiyaç sahibi afetzede kardeşlerimizin sıcak yuvalarına kavuşmaları için kalıcı konutlar inşa edilmesine yardımcı olalım.
Kıymetli Kardeşlerim!
Ramazanın manevi iklimini fırsat bilerek, el birliğiyle saralım yaralarımızı. Sevgi, şefkat ve muhabbet bağlarımız kuvvetlensin. Sahur ve iftarın sevinç ve bereketini yaşayalım hep birlikte. Paylaşalım sevgi ve muhabbeti. Giderelim hüznü ve kederi. Zekât ve sadaka köprüleri kuralım. Cömertlik kaplasın her yanımızı. Cimrilik uzak olsun bizden. Kardeşliğimizi daim kılalım, iyiliği yayalım el birliğiyle. Huzur ve güven sarsın etrafımızı. Yardımlaşma ve dayanışma ruhu, düsturumuz olsun. Ramazan-ı şerifimiz mübarek olsun.
1 Tevbe, 9/71.
2 Ebû Dâvûd, Edeb, 60.
3 Mâide, 5/2.
4 Buhârî, Salât, 88.