Çin’in önemli üniversitelerinden Xiamen Üniversitesi’nde genetik bilimi üzerine çalışmalarını sürdüren bir grup araştırmacının, dünyadaki genetik kökenler ve cilt gençliği üzerine farklı ülkelerden örnekler çalışarak yaptıkları bir araştırmada, Türkiye’den Defne Samyeli’yi inceledikleri geçtiğimiz sene öğrenilmişti. Üniversitenin daveti üzerine Pekin’e gitmeye hazırlanan Samyeli’nin hem genetik ve cilt gençliği üzerine çalışan araştırmacılarla bir toplantıda buluşacağı hem de yaklaşık 4000 kişiye cilt sağlığı ve güzellik konusunda konferans vereceği aktarılmıştı. Defne Samyeli, konuyla ilgili şunları söylemişti: Gerçekten çok şaşkınım. Bize Orta Doğu’dan ilgi gösterilmesine alışığım ama Uzakdoğu’dan beni takip eden, hatta araştıran böyle bir kadronun olduğunu bilmek ve bir konferansta beni dinlemeye bu kadar çok kişinin geleceğini öğrenmek bana büyük bir sürpriz oldu. Elbette çok sevinçle karşıladığım bir sürpriz. Dünyanın neresinde olursa olsun tutkuyla ilgilendiğim konularda böyle kalabalıkların önüne çıkıp konuşmak benim için büyük mutluluk. Yıllara meydan okuyan görüntüsüyle sık sık gündeme gelen 51 yaşındaki güzel, son olarak bir YouTube programına konuk oldu. . Ünlü isim, “Her kadın sıfır beden olmak zorunda mı?” sorusuna şu yanıtı verdi: Tabii ki herkes sıfır beden olmak zorunda değil. Sıfır beden de herkes için güzel bir şey değil. Biz kendimizi nasıl görmek istiyorsak güzel olan o. Başkalarının algılarına göre yaşamak durumunda değiliz. Eskiden beri insanlara belli bir bedende olma kaygısı empoze ediliyor. Günümüzde ise sosyal medyada görüntü değiştiren programların artmasıyla bu durum başka bir şekle büründü. Şimdi herkes kendini birkaç beden daraltıp o fotoğrafları da takipçilerine sunuyor. Bu da bir tercih böyle mutlu oluyorsa. Kendimizi nasıl hissettiğimiz, başkalarının bizi nasıl güzel gördüğünden bağımsız olmalı. Benim kendi tercih ettiğim bir kilom var. Önemli olan da kendimi mutlu hissetmem.” Defne Samyeli, günlük tarzını ise şöyle tarif etti: “Çok klasik zevkleri olan birisiyim. Kot pantolon ve taytlarımdan vazgeçemiyorum. Spora da düşkün olduğum için tayt giyerek yaşayabilirim. Hatta gece dışarı çıktığımda bir kot pantolon ile devam etmeyi seviyorum.” Ünlü isim, “Kilolu kadınların tayt giyememesi gerektiğini söylemeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Çok ayıp buluyorum. İnsanlar kimin ne giyip giymeyeceği haddini kendinde nasıl buluyorlar ki? İnsanların başkaları üzerindeki yargıları tamamen kendileriyle alakalı. Kendini yargılamayan bir insan, başkalarının ne taytıyla uğraşır ne de kilosuyla. Karşısındaki kişiyi sadece biri olarak gözlemler. Herkes kendine ne yakıştırırsa onu giyer. Bunlarla ilgili fikir üretmek sadece birilerinin bakış açısı olur. O da onlar hakkında çok şey anlatır, tayt giyenler hakkında değil.” Defne Samyeli, fotoğraf çektirirken nelere dikkat ettiğini ise şu sözlerle anlattı: “Alıştığım bazı pozlar var. Kendimi artık dışarıdan da görüyorum. Hangi açıdan nasıl dursam yüzümün ve vücudumun iyi görüntüyü vereceğini biliyorum.” Defne Samyeli, sosyal medya çekimleri için çok dikkatli hazırlandığını söyledi: “Kimsenin özenmeyeceği kadar özeniyorum. Profesyonel ekip ışığıyla beraber evime geliyor. Çünkü eski bir televizyoncuyum ve işlerin bu özende yapılmasından yanayım. Benim yaptığım işleri alıp ana akım televizyonlara verebiliriz. Aynı kalitede görünecektir. Ben her gün sokaktayım ve insanlar beni görüyor. Saklanan da biri değilim. Çok mimikli biri değilim ama mimik yaptığım zaman ince kırışıklarım iyi ışıktan dolayı gözükmüyor. Instagram’a fotoğraf yüklerken de kızlarıma soruyorum ‘Bunlardan hangileri iyi’ diye. Fotoğraflarımın bir şey anlatması gerekiyor.”