Travma sonrasında;
- stres bozukluğu,
- kaygı bozuklukları,
- depresyon, uyum bozuklukları,
- alkol ve madde kullanım bozuklukları,
- yas reaksiyonu
- birçok psikiyatrik bozukluk ortaya çıkabilir. Ayrıca var olan psikiyatrik hastalıkların kötüleşmesi de söz konusu olabilir.
Travma sonrası stres bozukluğu tablosunda, travma yaratan asıl olayın sürekli olarak zihinde ve rüyalarda canlanması, travmayı anımsatan uyaranlardan kaçınma, duygusal küntleşme, yaşama yönelik umutsuzluk, uyuyamama, öfke ve huzursuzluk bulgularına rastlanır. Tanı için bu bulguların bir aydan daha uzun süre devam ediyor olması, sosyal yaşam, iş yaşamı ve diğer uğraşılarda ciddi bozulmalara yol açması kriterleri aranır.
Deprem travmasını yaşayan kişinin yaşı, bu deneyime verilen yanıtı etkileyen faktörlerden birisidir. Çocuklarda travmaya verilen tepkiler yetişkinlerden farklıdır. Bunlar arasında, uyku problemleri, kabuslar, ağlayarak uyanma, huzursuzluk, öfke nöbetleri, oyun isteğinin azalması, bebeksi davranışlar, dikkat bozukluğu, yatak ıslatma gibi psikolojik belirtiler gözlemlenebilir.
Deprem travmasına yaklaşım nasıl olmalıdır?
- Kişinin duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebilmesi sağlanmalıdır.
- Yakınlarından destek alınmalıdır.
- Kişi travma ile ilgili konuşmak istemiyorsa zorlanmamalıdır.
- Travma sonrası dikkat ve odaklanma sorunları olduğundan araba kullanmak gibi dikkat gerektiren işlerden erken dönemde kaçınmalıdır.
- Çay, kahve gibi stresi tetikleyici gıdaları fazla tüketmemelidir.
- Psikolojik problemler kişinin kendisinde, kişilerarası ve aile ilişkilerinde, iş ve sosyal yaşantısında bozulmalar yaratıyorsa profesyonel psikiyatrik destek alınması düşünülmelidir.