Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, haklarında Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet suçlarından soruşturma başlatılan Engin ve Dilan Polat çifti, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonla gözaltına alınmıştı. Operasyon kapsamında toplam 24 şüpheli yakalanırken, 18 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlanarak Anadolu Adliyesine sevk edilmişti. Toplam 19 saat süren işlemlerin ardından 18 şüpheliden aralarında Engin Polat, Dilan Polat, Sıla Doğu, Sezgin Polat, Ahmet Gün, Can Doğu ve Can Polat'ın olduğu 12 kişi tutuklanırken 10 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Banu Parlak'ın güzellik merkezine geçen yıl 1 Ekim’de düzenlenen silahlı saldırıyı Dilan ve Engin Polat çiftinin azmettirdiği iddia edilmişti. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği iddianamede Dilan ve Engin Polat çifti ile Sezgin Polat’ın ‘Birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit’, ‘Mala zarar verme’ suçlarından toplamda ayrı ayrı 8 yıla kadar hapsi talep edilmişti. Banu Parlak dava için Küçükçekmece Adliyesi'ne geldi. 11 sanıklı dava Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Sezgin, Engin ve Dilan Polat, bulunduğu cezaevinden getirildi. Diğer sanıklar SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Dilan ve Engin Polat’ın kızı Nilda Polat, Engin Polat’ın kız kardeşi Kübra Uzun duruşmaya izleyici olarak katıldı. Sosyal medya fenomeni Banu Parlak'ın güzellik merkezine geçen yıl 1 Ekim’de aynı gün içerisinde 2 kez silahlı saldırı düzenlenmişti. Olay sonrası yürütülen soruşturma tamamlanmış Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı. İddianamede Dilan, Engin ve Sezgin Polat için 'Birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit', 'Mala zarar verme' suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Diğer sanıkların da çeşitli suçlardan değişen oranlarda cezalandırılmaları istenmişti. Banu Parlak davaya katılmak için avukatlarıyla Küçükçekmece Adliyesi'ne geldi. Olaya ilişkin 11 sanıklı dava bugün Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Sosyal medya fenomeni Banu Parlak'ın güzellik merkezine geçen yıl 1 Ekim’de aynı gün içerisinde iki kez silahlı saldırı gerçekleştirilmesine ilişkin davanın ilk duruşması görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Sezgin, Engin ve Dilan Polat, bulunduğu cezaevinden getirildi. Diğer sanıklar SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Dilan ve Engin Polat’ın kızı Nilda Polat, Engin Polat’ın kız kardeşi Kübra Uzun duruşmaya izleyici olarak katıldı. Taraf avukatları salonda hazır bulundu.Kimlik tespitinde Engin Polat, mesleğinin sorulması üzerine ‘Serbest meslek’ şeklinde cevap verdi. Mahkeme hakiminin nasıl bir serbest meslek demesi üzerine Polat, ‘Kozmetik şirketlerim var’ yanıtını verdi. Aylık gelirinin sorulması üzerine ise Engin Polat aylık 200 bin lira geliri olduğunu söyledi. Dilan Polat, Engin Polat’ın kimlik tespiti yapıldıktan sonra duruşma salonuna getirildi. Duruşmaya katılan Dilan Polat’ın beyaz tişört üstüne siyah bir takım giydiği görüldü. Dilan Polat salona girer girmez Engin Polat’la göz göze geldiği an gözyaşlarına boğuldu. Yan yana geldikleri an çift el ele tutuştu. Dilan Polat, Engin Polat’ın elini öptü birkaç dakika sonra ise Dilan Polat sandalyeye oturtuldu. Dilan Polat kızı Nilda’ya dokunmak istedi, ‘Kızım seni çok seviyorum’ dedi. Hakim temas etmenin yasak olduğunu söyledi .Dilan Polat aylık gelirinin sorulması üzerine '200 bin lira' yanıtını verdi. Olay sonrası yürütülen soruşturma tamamlanmış Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı. Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada Dilan, Engin ve Sezgin Polat için ayrı ayrı 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti. Daltonlar çetesi liderleri olarak bilinen firari sanıklar Barış Boyun, Beratcan ve Batin Can Gökdemir’in de ayrı ayrı 23 yıla kadar hapisleri talep edilmişti. Hakim susma hakkını kullanabileceğini söyledi Dilan Polat savunma yapmak istediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: Ben Banu Parlak'ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım olur. Zaman zaman küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. Kendisi güzellik merkezi açmadan önce her gün düzenli olarak görüşürdük. Merkezime gelip işlem yaptırırdı. İş yeri kurşunlanmadan 1 önce hafta önce benden işi için yardım ve destek istedi. Ben de yardım edebileceğimi söyledim. Daha sonra kendisinin haberlerde can güvenliği olmadığını bundan bizim sorumlu olduğumuza dair paylaşımlarını gördüm. Bu zamana kadar hiçbir sorunumuz yoktu. İşyerinin kurşunlandığını da basından ve sosyal medyadan öğrendim. Yargılandığımız kişileri de tanımıyorum. Hatta bu Daltonlar çetesi beni ve eşimi tehdit etmişti, bunlarla alakalı mesajlar da mevcut. Hatta Can Dalton 'Senin namusunu elinden alacağım' diye eşime tehdit mesajları yollamıştı. Bizi tehdit eden şahıslarla neden aynı dosyadayız bilmiyorum. Bizim Gürcistan ile hiçbir bağlantımız yok. Ben hamileyken bir kere gezmek için gitmiştim. Bir kere de Rize şubemizin açılışında çalışanlarımız avukatlarımızla hep birlikte gezmek için gitmiştik. Dosyada tanık olarak dinlenen Halil İbrahim Kalkan'ı tanımıyorum hayatımda hiç görmedim. Sadece şunu biliyorum. Eşimden kayınpederimden alacağı olduğunu söyleyerek tehdit ettiğini biliyorum. Ben sosyal medyada fazla ön planda olan biriyim. Maddi durumumuzun iyi olması dolayısıyla bizden haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Hatta Pendik şubemize giderek bu şube benim tabelaları indirin demişliği bile vardır. Çalışanlarımı da tehdit etmiştir. Benim Banu Parlak ile bir husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlayamıyorum. Dosyada aile üyelerim hariç hiç kimseyi tanımıyorum. O dönemde bana sosyal medya üzerinden iftiralar atılmaktaydı. Bana herkes bir saldırı halindeydi. Kafam çok karışıktı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. İddianamede bahsedilen videonun direk bir muhatabı yoktu. Genel olarak paylaşmıştım. Engin Polat ise, Banu Parlak’ı tanımam samimiyetim yoktu. Sadece eşimin arkadaşı olarak bilirim. Bir gün sosyal medyada kendisinin 'Benim başıma bir şey gelirse bizden kaynaklandığını' söylemişti. Ben de eşime 'Bu senin arkadaşın değil mi ara sor' dedim. O da bana 'Görüşmeyeceğim' dedi. Daha sonra ben Banu Parlak’ın ifadesinde gördüm karım kendisini iyi niyetlerle aramış. Kurşunlanma olayında bir etkim yoktur. O dönemde kara para aklamayla ilgili iddialar vardı. Bunların yalan olduğunu ilerleyen günlerde göreceğiz. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan’ı hiç tanımam kendisi şubeleri arayıp benimle ve babamla görüşmek istediğini söyleyip tehdit ediyormuş. 'Bu tabelaları kaldırın, artık buralarda Dilan Polat yazmayacak. Ben buralara çöktüm' diyormuş. Biz ciddiye almadık ancak bir gün silahlı arkadaşlarıyla Pendik şubemize giderek çalışanları tehdit etmiş. Babama 'Bu böyle olmayacak gidip şikayet edelim' dedim. Gayrettepe Asayiş Şube'ye giderek şikayetçi olduk. Şikayetlerimiz sonucunda bu şahıs ceza aldı. Kendisi bizim ona borcumuz olduğundan aradığını söyleyip kılıf uydurmuş. Daha sonra bu yalanına Banu Parlak yalanını da eklemiş. Biz güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz bunun karşılığında 2 milyon lira verecekmişiz. Gürcistan'da hiçbir bağlantım yoktur. Ben Gürcistan’dan herhangi birini bir kez bile aramamışımdır. Biz 4.5 sene evvel 6 aile bungalov tatiline gitmiştik. O da günübirlikti. Rize şubemizin açılışı için 40- 50 arkadaş İstanbul’dan gittik. Yine oradan Gürcistan’a kulübe gitmiştik. Eşimin haberi de yoktu ondan da özür dilerim. Ben Daltonlardan kimseyi tanımıyorum. Ben bu çetenin liderinin Can Dalton olduğunu gazeteden öğrendim. Bu kişi bizi daha önce tehdit etmişti. Banu Parlak’ın işyeri kurşunlandılar, sonra benim dükkanım 3 kez kurşunlandı. Bizim işyerimizi kurşunlayanlar da bunlardır. Bu yüzden 'Şerefsizler' diye video atmıştım. O da bana cevaben 'Bundan sonraki mermi sana, şerefsizi göreceksin' şeklinde bir paylaşım yapmıştı. Yalana ve iftiraya uğradık. Ticari ve şahsi kişiliğimiz zarar gördü. 6 aydır da boş yere tutukluyuz. Bu olaydan dolayı iftiralara uğradık, en büyük mağdur biziz beraatimi talep ediyorum. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım dedi. Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biriyle görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi dedi. Engin Polat’ın babası Sezgin Polat ise, 2017 yılında Halil İbrahim Kalkan diye bir adam bana 500 bin lira borç vermiş. Ben bu şahsı görmedim. 10 yıldır beni tanıyormuş. Ben bu şahsı hiç tanımıyorum. Kendisi benden bir kuruş borç alamaz. Sonra iş yerlerini aramaya başladı. Oğlum 'Baba kim bu?' dedi beni tehdit ediyordu. Ankara’ya kadar aramaya başladı. Baktık ki olacak gibi değil bizde polise gittik. Olaydan sonra bu şahsın gözaltına alındığını öğrendik. Sonra konu Banu Parlak’a kadar geldi. Ben Banu Parlak’ı şimdi burada gördüm. Hiçbir bağlantım yok. Bu tamamen bize atılan bir iftiradır. Banu Hanımın iş yerinin kurşunlanmasıyla ilgim alakam yok. Sanık ona borcum olduğunu söylemiş. Keşke borç para alsaydım da ödeyip kurtulsaydım şeklinde konuştu. Duruşmada Polat ailesi savunmalarını tamamladı. SEGBİS ile duruşmaya katılan diğer sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi. Ateş etme eylemini gerçekleştiren tutuklu sanık Nizamettin Bilgili savunmasında, 4 el ateş ettiğini belirterek, Ben Banu Parlak, Polat ailesini, Barış Boyun, Batın Can ve Beratcan'ı tanımam diğer sanıkları tanırım. Olay günü evimde alkol almıştım. Arkadaşım Yunus Emre Yıldız geldi beni motorla aldı. Bana 'benim husumetlilerim var yardımcı olur musun' dedi. Aldığım alkolün verdiği özgüvenle 'tamam' dedim. Olayı yaptıktan sonra 'sana harçlık vereceğim' dedi. Paraya ihtiyacım vardı. Ama neresi kurşunlanacak, bir şey demedi. Telefonuma gelen konumu açtı, bana gösterdi. Silahla bir el ateş ettim tutukluk yaptı. Oradan ayrılıp mahalle aralarını gezdik. Bir saat sonra geri döndük. Olay yeri inceleme polisi vardı. Yunus Emre Yıldız beni, 'bacağını kırarım' diye tehdit etti. Tekrar gittik. Bu sefer polis yoktu. Tekrar gittiğimizde 3-4 kez ateş ettim. Ben sözde telefon verilerimi silmişim. Ben tuşlu telefon kullanırım. İddianamede para detayı var. Ben para almadım. Bana kimse para vermedi dedi. Yunus Emre Yıldız ise Nizamettin Bilgili’nin iddialarının asılsız olduğunu söyleyerek, Bize hiçbir canlıya zarar gelmeyeceği, sadece camların aşağıya indirileceği söylendi. Bizim de paraya ihtiyacımız vardı. Bu yüzden Batuhan İnci’ye gelen teklifi hiç düşünmeden kabul ettik. Bu mesaj bize Batın Can Gökdemir’den geldi. İşi maddi olarak yaptık ama onu da elimize yüzümüze bulaştırdık dedi. O sırada Dilan Polat ve Engin Polat sanık sandalyesinde aralarında konuştular. Dilan Polat yakınlarının nerede olduğunu sordu Engin ise içeriye birinci derece yakınların alındığını ifade etti. Dilan Polat 'basın nerede' diye de sordu. Duruşma devam ederken Dilan Polat’ın kızıyla konuşup ağladığı da görüldü. Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmedi. Şikayetçi olduğunu söyleyerek savunmasına başlayan Parlak, O gün akşam saat 21’00’de Dilan beni aradı. 'Sıla’yı içeri aldılar. Engini ve beni de alacaklar. Bak yapma' dedi. O gece dükkanım kurşunlandı. Buna ilişkin bir hikaye paylaşımım oldu. Dükkanım kurşunlandı, oraya gidiyorum dedim. Tekrar dükkanım kurşunlandı. Ben bu suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum. Engin beni tanımadığını söylüyor ama bizim videolarımız var. Mahkemeye sunarım dedi. Dilan Polat o sırada avukatına 'Ben böyle birşey söylemedim' dedi. Polat ayrıca sürekli arkasına dönüp 'Yalan söylüyorlar' diye fısıldadı.İfadesinin devamında Parlak, Sıla Doğu ile ilgili bir video yayınlandı . O videoyu benim yayınladığımı düşündüler. Daha sonra dükkanım kurşunlandı. Korkuyorum. Dilan Hanım 'O dönem çok kişi üstüme geliyordu, ben Banu’ya demedim sözkonusu videodaki sözleri diyor; ama ben o videoyu benim için çektiğini düşünüyorum. Çünkü bahsettiği kişilerin kızı yok. Sadece benim kızım var. Ben bunları Dilan Polat'ın yaptırdığını düşünüyorum, daha doğrusu Polat ailesinin yaptırdığını. 2019 yılına kadar biz gerçekten yakın arkadaştık. Ben güzellik merkezi açınca bütün olaylar başladı. Bu kurşunlanma olayından sonra benim dükkanlarım kapandı. Ben kendimden çok kızımın can güvenliğini düşünüyorum dedi. Müşteki ifadesinin ardından sanıklara tekrar söz hakkı verildi. Banu Parlak’ın ifadesini şaşkınlık içerisinde izlediğini söyleyen Dilan Polat, Tamamen beni hedef gösterip karalama amaçlı böyle birşey yaptığını düşünüyorum. Ben 130 şube işleten göz önünde bir insanım. Hiçbir suçum, bağlantım yok dedi. Engin Polat, Banu Parlak, benim hayatımın hiçbir zaman kıyısında, köşesinde olan biri değil. Kendisi bizi hayatının merkezine koymuş. Ben kendisini tanımıyorum şeklinde konuştu. Öte yandan duruşma çıkışı Dilan Polat’ın yakınları Banu Parlak’a bağırarak tükürdü. Parlak’ın, Polat’ın yakınlarından şikayetçi olacağı öğrenildi.İşlemlerinin ardından Küçükçekmece Adalet Sarayı önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Banu Parlak Gerçekten çocuklar için üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Mahkeme salonunda da kızlarını gördüm. Fakat benim de bir evladım var. Ben de onun arkasında durmak zorundayım. Ben de kendi çocuğumun güvenliğini düşünüyorum, can güvenliğinden endişe ediyorum. Duruşma sonrası yine kızımla tehdit edildim. Ben neden sürekli kızımla tehdit ediliyorum? Gerçekten artık bunu yaşamak istemiyorum. Ağızlarında resmen tükürüğü biriktirmişler. Anlık bir şey değil yani. Anlatabiliyor muyum? Sakızı çiğnemişler, çiğnemişler, tükürmüşler. Bu olay adliyenin polislerinin içerisinde oluyor. Bu nasıl bir cesaret? Bu nasıl bir özgüven gerçekten anlamanın imkanı yok dedi. Polat ailesinin 'bize kumpas kuruldu’ söylemlerine ilişkin de konuşan Parlak, Kumpas deniliyor. Bakın benim bunu yapma kudretim yok. Tamam mı? Artık insanların lütfen gözünde bu algıyı yaratmaya çalışmaktan vazgeçsinler. Benim nasıl bir kudretim olabilir bunu yaptırmaya? Lütfen artık insanların gözünde kendilerini mağdur gösterip kumpas kurulduğunu söyleyerek beni kötü göstermeye çalışmalarından çok yoruldum. Mahkemeye Engin Polat ile olan videolarımı tabii ki sunacağım. Yani böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Benim en yakın arkadaşım eşi oluyor. Her gün güzellik merkezine gidiyorum. Beni tanımıyor, inandınız mı böyle bir şeye? ifadelerini kullandı.