Aziz Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: وَهُوَ مَعَكُمْ اَيْنَ مَا كُنْتُمْۜ “Nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir.” Evet, ihsan sahibi olmak, halk içinde Hak ile beraber olmaktır. Sorumluluk sahibi bir ebeveyn, vefakâr bir eş, hayırlı bir evlat, iyi bir komşu olabilmektir. Akrabayı gözetmek, mazluma el uzatmak, yetime kol kanat germektir. İhsan sahibi olmak, huzurun ve kardeşliğin teminatıdır. Herkesin canını, malını ve onurunu dokunulmaz bilmek, şiddete asla meyletmemektir. İhsan sahibi olmak, ticarette kimseyi aldatmamak, stok ve karaborsacılık yapmamaktır. Bir malı insafsızca, vicdansızca değerinden fazlaya satarak veya kiraya vererek insanları mağdur etmemek, fırsatçılık yapmamaktır. Rızkı helalinden kazanıp helal olana harcamaktır.
Kıymetli Müminler!
“Rabbinizin mağfiretine, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve takva sahipleri için hazırlanmış bulunan cennete koşun.” emr-i ilahisine uyarak Ramazan’ın rahmet ve bereket ikliminden istifade edelim. Rabbimizin lütfettiği nimetleri bizler de ihtiyaç sahibi kardeşlerimizle paylaşmaya devam edelim. Rabbimizin mağfiretine mazhar olmak için af yolunu tutalım. Kulluğun zirvesi olan ihsan bilinciyle dünyamızı güzelleştirip, ahiretimizi mamur kılalım.
Değerli Müslümanlar!
Ne hazindir ki, yine bir Ramazan ayında selam ve barış yurdu Kudüs bir çatışma yeri haline getirilmek isteniyor. Miracın ilk durağı Mescid-i Aksâ’nın kutsiyeti ve dokunulmazlığı hiçe sayılıyor. Müslümanların öz vatanlarında kendi camilerinde ibadet etmeleri engelleniyor. Ancak bilinmelidir ki, Kudüs, herhangi bir toprak parçası değildir; Kudüs, İslam yurdudur, dârü’s-selâm’dır. Tarih boyunca tüm dinlerin varlığını özgürce devam ettirdiği insanlığın ortak mirasıdır. Mescid-i Aksâ, sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanların harîm-i ismetidir. Tarih boyunca zalimin karşısında, mazlumun yanında yer alan aziz milletimiz, dün olduğu gibi bugün de yarın da Mescid-i Aksâ’nın yanında olmaya devam edecektir inşallah."