Diyet yapan birçok kişi, ya hiç zayıflayamamaktan ya da verdikleri kiloları geri almaktan şikayet ederler. Uzmanlara göre zayıflamak isteyen kişiler yürüyüş yaparken yalnızca bazı püf noktalara dikkat etmeli. Yürüyüş sırasında vücudun sinir, kas ve sindirim sisteminin etkilendiğini belirten bilim insanları, kilo verme süreci hakkında çarpıcı bir konuya dikkat çekti. Uzmanlara göre düz yapılan yürüyüşler, kilo vermek için yeterli değil. 30 dakikalık tempolu yürüyüşler, kilo verme sürecini daha olumlu etkiliyor. Bu şekilde yaklaşık 200 kalori yakımı gerçekleşiyor. Sürenin 1 saate yükselmesi halinde kalori sayısı 400'e de çıkabiliyor. Tempolu yürüyüşlerde dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur ise ara verilmemesi. Yürüyüş sırasında herhangi bir egzersiz yapılması da önerilmiyor. Temponun düşmemesi için egzersizler, ya yürüyüşten önce ya da sonra yapılmalı. Bilim insanları, doğru bir zayıflama süreci için yapılan yürüyüşün her gün tekrarlanması gerektiğinin de altını çiziyor. Her gün yapılan 1 saatlik yürüyüş ve düzenli bir şekilde haftanın 3 günü yapılan egzersiz, zayıflama sürecinde sanılandan çok büyük etkiler yaratabilir. Fakat bunu yaparken sağlıklı beslenmeye de dikkat edilmesi gerekiyor. Uzmanlar, 1 ayda 7 kilo vermenin bu şekilde mümkün olabileceğini vurguluyor. Genelde karbonhidrat olmayan diyetlerle kilo verileceği algısı vardır ve bu yanlış bir algıdır. Karbonhidratı tamamen kesmek kişiyi şekerli gıdalara, pastane ürünlerine yöneltir. Bu anlamda yapılan en büyük hata ekmeği tamamen hayattan çıkartmaktır. Ekmeğin içeriğindeki maddeler mutluluk hormonunun salgılanmasını sağlamaktadır. Ekmek kesildiğinde, öğünde doygunluk sağlanmamaktadır. Bulgur, karabuğday, makarna gibi besinler beslenmeden çıkartıldığında kişide mutsuzluk hissi olur ve şekerli gıdalara yönelim artar. Diyet yaparken karbonhidratı ve karbonhidratın en önemli kaynaklarından biri olan ekmeği bırakmamak gerekir. Bu aşamada bireyler doğru karbonhidratı seçmeye çalışmalıdır. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği; pirinç yerine bulgur tercih edilmelidir. Bazı kişiler su içmenin ödem yaptığını düşünüp fazla su tüketmek istemezler. Ama bu yanlış bir algıdır. Aksine ödem atmak için su içmek gerekmektedir. Kilo başına 30 ml su içilmelidir. Yani 60 kilo olan bir birey, günde 1.8 litre su tüketmelidir. Soğuk havalarda vücut terlemediği için daha fazla ödem tutmaktadır. O nedenle soğuk havalarda su tüketiminin artırılması gerekmektedir. Suyun yeterli miktarda tüketilmemesi, hem sindirim sistemini hem de metabolizmayı yavaşlatmaktadır. Günlük su tüketiminin gerekenden az olması, çay veya kahve tüketimin fazla olması, vücudu susuz bırakır, metabolizmayı yavaşlatır. Şok diyetler arada bir uygulanabilen ama sürekli yapılmaması gereken bir beslenme türüdür. Her bireyin günde alması gereken karbonhidrat, yağ, protein, mineral ve vitamin miktarı vardır. Bireyler uzun bir süre alması gerekenden daha az besin alırsa vücut durur. Şok diyetler asla iki günden fazla uygulanmaz. Uygulanmasının sebebi kilo verme süreci durursa, metabolizmayı şaşırtmak içindir. Uzun vade yapılmamalıdır.