Uzun süre sebze ve meyve suları ile beslenmek tek tip beslenme olarak değerlendirilir. Bu beslenme türünde pek çok vitamin ve mineral alımı gerçekleşiyor olsa da protein ve yağ alımı olması gerekenin çok altında kalacağı için ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Akşam yemeğini atlamanın sanılanın aksine sağlıklı bir şekilde kilo vermeye etkisi yok. Üstelik akşam yemeğini es geçmek sağlıksız bir tercih olarak görülüyor. Tek dikkat edilmesi gereken şey akşam yemeğini geç saatlere bırakmamak. Bir başkası için hazırlanmış kişiye özel diyetin aynısını kopyalamak yapılan önemli yanlışların başında geliyor. Çünkü diyetler kişiye özel olarak hazırlanmalı. Kişinin klinik durumuna, yaşam tarzına, fiziksel aktivite sıklığına bağlı olarak farklılık göstermesi gerekir dolayısıyla bu değişkenlerin uzman bir diyetisyen tarafından değerlendirilmesi sağlık açısından oldukça önemli. Suya eklenen tarçın veya limonun sanılanın aksine yağ yakıcı etkisi yok. Vücuttaki fazla yağın yakılması sadece kişiye özel dengeli bir diyet ve düzenli bir sporla gerçekleşebilir. Kişinin özel bir sağlık durumu yoksa günlük enerji ihtiyacının ortalama yüzde 40-50’si karbonhidratlardan sağlanmalı. Burada önemli olan nokta alınan karbonhidratın çeşididir. Diyet yaparken uzak durulması gerekenler sofra şekeri eklenmiş gıdalar, glikoz/mısır şurubu, nişasta, tatlandırılmış ve beyaz rafine un ile yapılmış gıdalardır. Tam tahıllı ekmek, meyveler, kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri ve kabuklu/lifli tahıllar vücudumuza gerekli olan kompleks karbonhidratları içerir ve kişinin istisnai bir sağlık durumu yoksa bu sayılanların tüketilmesi tavsiye edilir. Bir uzman tarafından kişiye özellikle kısıtlanmadığı sürece hayvansal ürünlerin yağsız olanlarını tüketmek gereksiz bir tercihtir. Çünkü düşünülenin aksine vücudumuzun bir miktar doymuş yağa da ihtiyacı var. Sağlıklı beslenmek demek yağı tamamen hayatınızdan çıkarmak demek değildir. Aksine zeytinyağı güçlü bir antioksidan olması sebebiyle özellikle yemek ve salatalarda kullanmak için kaliteli bir yağ olarak kabul edilir. İçerdiği probiyotikler sayesinde yoğurt, bağırsak sağlığına iyi gelir. Pul biberdeki kapsaisinin kilo verdirici, antikanser ve tok tutucu özelliklere sahip olduğu yapılan bazı çalışmalarda ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla pul biberli yoğurdun sağlığa iyi geldiği söylenebilir. Hatta bu karışıma, zerdeçal, karabiber ve sevilen diğer baharatlar da eklenebilir fakat gece geç saatlerde yenmesinin ekstra bir faydası yok. Sporun eşlik etmediği diyetler ya sonuç vermezler ya da kişiyi çok düşük kalori almaya zorlarlar. Bu da bağışıklık açısından uzmanların tavsiye etmediği bir durum. Kilo verdirici ilaçlar, cerrahi işlemler ve metabolizma hızlandırıp kilo vermeye destek olan bitki çayları ancak diyet ve spor eşliğinde gerçek anlamda etkili olurlar. Bunların hiçbiri tek başına mucize olarak görülmemeli. Ek olarak kilo verdirici ilaçlar kullanılmadan önce çok iyi araştırılmalı çünkü günümüzde kısa zamanda ve zahmetsiz bir şekilde zayıflamayı vaat eden ürünler geniş kitleler tarafından yüksek talep bulurlar bu sebeple piyasada sadece finansal çıkarlar uğruna merdiven altı üretim olan ve insan sağlığını tehdit eden pek çok ürün dolaşır.