İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile dünya üzerinde 2 süper güç kalmıştı. Biri, 1917’de Rusya’da devrim yaparak başa geçen Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve Batı’nın yükselen gücü Amerika Birleşik Devletleri’ydi (ABD). Bu iki süper güç, ekonomiden politikaya, sanattan teknolojiye kadar pek çok alanda yıllarca yarıştı. İki ülkenin kıyasıya mücadele ettiği alanlardan birisi de uzay yarışıydı. İlk olarak Sovyetler Birliği, 4 Ekim 1957 tarihinde Sputnik 1 adlı yapay uydusunu uzaya fırlatarak uzay yarışında öne geçti. Sovyetler Birliği ayrıca ilk insanlı uzay uçuşunu gerçekleştirerek, 12 Nisan 1961 tarihinde Yuri Gagarin'i uzaya gönderdi. Amerika Birleşik Devletleri ise Sovyetler Birliği'nin bu başarısına yanıt vermek için kendi uzay programını hızlandırdı. 20 Temmuz 1969 tarihinde, ABD'nin Apollo 11 göreviyle Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Ay'a ayak basarak tarihi bir başarı elde etti. Bu olay, uzay yarışında ABD'nin öne geçtiğine işaret etti. Sonuç olarak, Sovyetler Birliği uzay yarışında bazı başarılar elde etti, ancak ABD, Ay'a ilk insanlı inişi gerçekleştirerek büyük bir zafer kazandı. Sovyetler’in bu yarıştaki en önemli isimlerinden birisi de Sergei Krikalev’di. 1958 yılında dönemin Leningrad (bugün St. Petersburg) şehrinde dünyaya gelen Krikalev, genç yaşlarında yüzme, kayak, akrobasi uçuşu ve bisiklet sporları ile ilgiliydi. 1975 yılında liseden mezun olan Krikalev, 1981 yılında ise makine mühendisliği bölümünden mezun oldu. Mezuniyetinden sonra ülkesine hizmet etmek için insanlı uzay uçuş faaliyetlerinden sorumlu Rus sanayi kuruluşu NPO Energia'ya katılan Krikalev, burada uzay uçuş teçhizatını test etti, uzay operasyon yöntemleri geliştirdi ve yer kontrol operasyonlarına katıldı. Salyut 7 uzay istasyonu 1985 yılında başarısız olduğunda, kurtarma görevi ekibinde çalıştı, kontrolsüz istasyona yanaşma ve istasyonun yerleşik sistemini onarmak için prosedürler geliştirdi. Gösterdiği başarılar ile birlikte 1985 yılında kozmonot seçilen Krikalev, aynı yıl ilk uzay uçuşunu gerçekleştirmek üzere görevlendirildi. Görevi, Sovyetler Birliği'nin uzay istasyonu Mir'e yapılacak bir ziyaretti. Ancak, Krikalev'in uzay istasyonunda geçireceği zaman, beklenmedik bir şekilde uzadı. Sovyetler Birliği'nin 1991 yılında yaşadığı çöküş sırasında, uzay programı da ciddi bir şekilde etkilendi. Bu durum, Krikalev'in uzayda geçirdiği sürenin 10 aydan yaklaşık 1,5 yıla çıkmasına neden oldu. Öte yandan Krikalev’in uzaya fırlatıldığı Baykonur Uzay Üssü, Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etmişti. Ülkesinin dağılmasından habersiz şekilde uzayda çalışmalarını sürdüren Krikalev’e ise son Sovyet vatandaşı ismi takıldı. Nihayetinde, Krikalev'in 1,5 yıllık uzay macerası sona erdi ve Dünya'ya döndü. Dünya'da ise onu bambaşka bir gerçek bekliyordu. Özlem duyduğu ülkesi artık Sovyetler Birliği değildi. Krikalev, uzayda geçirdiği süre boyunca, ülkesinin dağılması nedeniyle, iki farklı ülkenin vatandaşı oldu. Günümüze kadar pek çok belgesel ve film yapımcısının ilgisini çeken Krikalev’in ‘imkansız’ hikayesi, Rusya devleti ile birlikte devam etmekte.Rusya uzay programına yaptığı katkılardan dolayı, Rusya Federasyonu Kahramanı unvanını alan ilk kişi olan Krikalev, ABD ve Fransa’dan da pek çok ödül aldı.2007'de emekli olan Krikalev, günümüzde iş hayatına başladığı uzay şirketi olan Energia'nın başkan yardımcılığını yapmaya devam ediyor.