22 yaşındayım. Bu yaşıma kadar benim tabanca kuru sıkı atmadı. Bana yardımcı olur musunuz? Değerli okurum, kuru sıkı, yaş sıkı, ateşli silah ateşli silah. İnsanoğlu yaşamı boyunca silahı elinden bırakmamış ve hayatta kalabilmiştir. Sonradan devir değişmiş, silahın yerini akıl almış. Ama bizim erkeklerimiz silahsız yapamazlar. Önlerindeki toplu tabancaya benzer organı keşfedince onu silah yerine koyarak var olmaya devam etmişler. Şimdi beni aldı bir düşünce. Yani sen mastürbasyon bile yapmadın öyle mi? Öyleyse silahın paslanmış, mermi yolu taşlanmıştır. Ya da “Bir kadını hedef alıp ateş etmedim. Ancak evde hayalini denedim” diyorsan, sorun yok. Gerçeğini bulduğunda acemilik çekersin, tohumu yanlış yere ekersin. Bunun için şimdiden denemeye girmelisin. 20 yaşındayım. Kız arkadaşlarım oluyor ama benim art niyetim yok. Cinsel ilişkiye bir kez girdim. Şimdi sevgilimin elini tutsam hemen kuş uçmaya başlıyor. Buna bir çare var mı? RUMUZ: CRAYZ BOY Değerli okurum, kuş haklı! “Beş yıl sabırlı bekledim, canıma tak etti” deyip “Ben de varım” diye seninle işbirliği yapmak istiyor. “Art niyet kuyruğunda 5 yıl daha beklersem halim nice olur” diye isyanları oynuyor. Genç adam, beğendiğin bir kızla arkadaş olmak, flört etmek, yaşamın değer yargı ve dinamiklerini paylaşmak neden art niyet olsun ki? Eğer her gördüğün kızla aşk oyunları ve seksi kastediyorsan onun adı art niyet olmaz, zırt niyet olur. Bu konuyu fazla karıştırmayalım, kırmızı çizgi, sarı çizgi falan filan yani kaş yapalım derken göz çıkarmayalım. Art niyet sekse kaldırım taşları döşüyorsa sen yine bildiğini oku, biz dönelim kendi gerçeğimize. Ne yani dışarıdan horon tepiliyor, oyunlar oynanıyor. Gençler kah kah kih kih eşliğinde şarkı, türkü ve danslarla enerjilerini motive ederlerken sen neden bir köşeye çekilip kara kara düşünmek istiyorsun? Bak kuşun benim dilimden sana söylüyor: “Eğer o hiç cik cik diye ötmeseydi, sen de depresyonun ne demek olduğunu bir görseydin. Ailen, evlilik ve torun umutlarını yitirince panik yaşasalardı...” Aslanım, bak o ufacık organ ne kadar önemli görevler için yaratılmış, anladın mı? O soy zincirinin gönüllü askerini kumanyasız bırakma. Bu kadar da zalim olma. Kumanya vereceğim diye de hakkın olmayana el uzatma. 26 yaşındayım. Daha önceki ilişkilerimde heyecan yüzünden hep başarısız oldum. Şimdi evlenmeyi düşündüğüm bir kız var. Onunla da olmazsa diye düşündükçe kötü oluyorum. Uyku uyuyamıyorum. Ne olur yardım edin. Değerli okurum, senin uçak uçuşa rötarlı başlamış. 26 yaşına kadar 2 uçuş. İkisinde de pırpır denilen talim uçaklarında uçmuşsun. İlk uçuşlar böyle olur. Çünkü pisti iyi tanımıyorsun. Hangi düğmeye ne zaman, nasıl basacağını da bilmiyorsun. Elin ayağına dolaşıyor, kalp hızlandı. Ancak tekerlekler devreye girmiyor ve uçak yerinden kıpırdamıyor. Aslında olacağı da buydu. Bence uçağın pisti taşlı tarla gibiydi. Sen ki kılı kırk yaran, titiz, biraz evhamlı, temizliğe düşkün, anasının gözünün nuru olarak büyüdün. Bir de kendini frenledin. Ama kızlarla yan yana gelince beynini kaplayan seks fırtınalarından kurtulamadığın için yol ve yörüngeyi de şaşırdın. Neyse iki kez düştün ama uçak çakılmadı ve bir tarafın da sakat kalmadı. Kiminle evlenmeyi düşünüyorsa evlen. Uykusuz kalma. Aklına böyle şeyler gelince “Benim Haydar Hocam var” de. Kendini bırak akıntıya. “Bugün olmazsa yarın var” diye diye dal uykuya. Evlendiğin geceyi sayma. “Ertesi gün mutlak olmalı” diye sayıklama. Üçüncü gününde bir tablet (ilaç) al ve balıklama yatağa dal. Bak oradan ben sesleniyorum: Yeter be! Bugünlük bu kadar, önünüzde daha nice yarınlar var. 33 yaşındayım, bitkisel bir güçlendirici ve geciktirici bir sprey kullanıyorum. Acaba alışkanlık yapar mı ya da ileride bana bir zararı dokunur mu? Değerli okurum, bitkisel güçlendiricilerin gerçekten etkisi olsaydı öküzler, mandalar, dağ keçileri ve geyikler senenin bir ayında coşup 11 ayında kuzuya dönmezlerdi. Üstelik bizim koyunlar hareminin koçları da samanla beslenmelerine rağmen 1 ayda 10 koyunun hakkından gelemezlerdi. Kuru ekmek ve soğanın cücüğüyle beslenenler de bu yarışta havyar yiyenlere 2 tur fazla bindirmezlerdi. Her türlü bitki manavlarda, baklagiller de pazarlarda bol bol var. Sen de bol bol atıştır, kilo alma, mide fesadına uğrama. Aşağıdakine fazla karışma. Şimdilik bildiğin gibi yola devam et. Ama uzmandan da yol ve yöntem al. 27 yaşında kızım. Erkek arkadaşım 29 yaşında. Ayrı şehirlerdeyiz. Bir araya gelince ilişkiye giriyoruz. Benim orgazm olduktan sonra başım ağrıyor ve her yerim tutuluyor. Ne yapmam gerekir? Sevgili okurum, sert, aceleci, heyecanlı, yorucu yani tansiyon yükseltici, adrenalinin deşarjına sebep olan bir teknikten söz ediyorsun. Ne oluyor, yangından mal kaçırır gibisiniz? Yumuşak, çığlıksız ama derecesi yüksek orgazmlar da yaşanır. Siz haftayı, ayı birkaç güne sığdırmaya çalışan yağmacılar gibisiniz. Beden, baş ve boyun ağrıları genellikle ilişki sırasındaki kasılmalardan ve yorgunluktan kaynaklanır. Ancak sen bir kere de tansiyonunu kontrol ettiriver. Yumuşak, sevecen, okşayıcı ama tadı damakta kalıcı ilişkileri bilmiyorsanız öğrenin. Aç kurtlara özenmeyin. Kız arkadaşımla yan yana gelince her şey güzel. Ama ne zaman kız kıyafetlerini çıkarmaya başlıyor, benim motor arıza yapıyor. Hevesim kaçıyor, ne yapacağım? Değerli okurum, hadi iyisin iyi! Nazsız, zahmetsiz, önüne gelmiş kaymaklı ekmek kadayıfı için “Açıkta gelmemeli, tabak ya da peçeteyle örtülmüş olmalıydı” diyorsun. Oysa kolayı var. Kız arkadaşı kıyafetini çıkarmadan kaçamak türde bir ilişki neden olmasın? Bir de motor ısındı mı kıyafetini değil, valla derisini bile soyarsın. 35 yaşındayım, üst düzey yöneticiyim. Gittiğim bir tatil köyünde yabancı piliçlerin arasında tek horoz bendim. Onu Akdeniz güneşi ile ısıtıp fındık fıstık ile beslememe rağmen horoz ötmedi. Ben ona, o bana küstü. Ne yapmamı önerirsiniz? Değerli üst düzey yöneticim, her şeyi yönetiyorsun da şu ufacık horoza söz geçiremiyorsun. Buna nasıl çelişki böyle? Ünlü filozof Sokrates, açık alanda konferans veriyor. Halk ayakta, hayranlıkla onu dinliyor. Oradan geçen bir fahişe, dinleyenlere bakıp bakıp birine “Bu adamın neresi büyük. Siz onun bir de benimle kaldığı durumunu görseniz” diyor. Senin horoz, galiba ev horozu. Dağ ya da yayla horozu olsaydı aç kalmamak için her yiyeceği gagalar, önüne konulanları da talan ederdi. Demek ki bu iş suni beslenmelerle olmuyor. Peki ne ile oluyor? Ruhi beslenmeler, yalnız ve güven içindeki kafeslerde oluyor. Tüyonu verdim, kolay gelsin dedim.