47 yaşındayım, 18 yıllık evliyim. Son zamanlarda stresli günler geçirdim, 6 aydır sertleşme olmuyor, olsa da hemen bitiyor. Benim yaralı aslan artık düzelmez mi? Değerli okurum, adam ev yaptıracak. Telefonda inşaat mühendisine “Burada bir bina var, benzerini ben de yaptıracağım. Betonlar arasında demir çubukları da var. Bu bina kagir mi, yığma mı yoksa betonarme mi” diye sorunca, mühendis “Betonarme” der. Adam “Hemen nasıl anladın?” deyince mühendis “Ben anlamadım, demir çubuklar söyledi” der. Senin olayına ben de bu mühendis gibi mesleki bir yorum yapayım: Önce kan şekerine baktırayım. Şu anda olası teşhisini koyayım. Penise gelen damar sisteminde ya tıkanma ya da kaçak var. Ölçtürelim. Gerçeği görelim. Sonra bilimsel çare önerelim ki kuzuyu kurda teslim etmeyelim. Yalan yanlış söylemeyeyim, kariyerimizi lekelemeyelim. 30 yaşındayım, haftanın 7 günü, günde 4’ten az olmamak kaydıyla mastürbasyon yapıyorum. Yapmayınca krizi giriyorum, elim ayağım titriyor. Mastürbasyon benim için yemek yemek, su içmek kadar doğal. Ne olur bana yardım edin. Seni insan hakları derneğine başkan adayı gösteriyorum değerli okurum. Lütfetmiş, haklarını yememiş, kadınlara da bakmışsın. Bu nedenle pek çoğu komplekse kapılmayacak, sana dua edecekler. Biz işimize bakalım. Tek kalelik maça hakemlik yapalım! İlk maç sabah yatakta. Gürültüsüz, patırtısız oldu da bitti maşallah! İkinci maç, nerede fırsat bulursan orada. 3. maçı erteliyorum. En eğlencelisi gece maçları. Porno morno, ne kadar resim varsa tümü bu maçın amigoları. Sonuç klasik hikaye. Her maçı 1-0 kazandın. Bu oyunu da beynine iyice kazıdın. Kurtulabilirsen aşk olsun, benim de istifa dilekçem lütfen işleme konulsun. 19 yaşındayım, penisimin boyu 14 santim. Henüz cinsel ilişkiye girmedim. İçimde aşırı bir istek var. Ata binip dört nala koşmak istiyorum. Sizce ne yapmalıyım? Değerli okurum, bu işler bineceğin ata, atının nalına, yolun kalitesine bağlıdır. Eski bir yol, yıpranmış, taş, topraktır. At koşar ama jokeyinde istek kalmaz. Yol pırıl pırıl yenidir, üzerinden ilk geçen atlı da sen olacaksın, kurdeleyi de keseceksin. Yol kaygandır, ustalık ister, atın ayağı kayıverir. Diyelim ki sen şanslısın. Her şey sana göre düzenlenmiş gibi. Önüne gökten düşer gibi geliverdi. Bu sefer yolun ışıklandırmasıyla, viraj hesap edilmelidir. Öyle ya, dalıverirsin karanlığa, dönüverirsin sudan çıkmış balığa. ‘El mi yaman, bey mi yaman’ derler buna. Virajlar sürprizlidir. Çok ince hesap kitap gerekir. Şans dediğin o şey, sonunda ‘lanet olsun’a dönüverir. Ata gelince; dıştan iyi görünüyor. Ya huyu? Aceleci, yolun sonuna uçar gibi gidip 1 dakikada ulaşıveriyor. Ya da obur. Önüme konulanı yerim, ‘Atın ölümü arpadan olsun’ diyorsa... Hiperaktif olduğu kesin de, elden yemek yemeye alışmış, “Torbadan yemem” diyorsa? Görüyorsun ki bu işler biraz karmaşık. Atınla kırda, bayırda, parkta ipi elinde dolaşan da kazaya uğramasan diyorum. 20 yaşındayım, seneye üniversiteye başlayacağım. Bugüne kadar hiçbir kızla birlikte olmadım. Yaşıtlarımın yapmadığı kalmıyor. Bunalımdayım. Benim neslim tükenmiş. Sizce ben ne yapmalıyım? Şaşırdıkça yani... yani’yi basıyorum. Yani 20’sine gelmiş bir genç, kızla, kadınla birlikte olmamışsa, nesli tükenmiş anlamına mı geliyor? Öyleyse Türkiye’de senin yaşında 10 milyon genç var. Bunun 8 milyonu senin gibi. Ne kadar güçlü bir potansiyel ve nesil yaratıcıları, doğanın gönüllü askerleri. Senin bunlardan haberin yok. Gelelim arkadaşlarına; onlardan geri kalmak istemiyorsan, gördüğün rüyaları, kurduğun hayalleri de sen gerçekmiş gibi anlat. İyi muhabbet olur. Bunu yaparken asla tanıdık bir kızı ya da kadını öne sürme. Diyelim ki sen sanal da olsa yalan söyleyemezsen o zaman B planını uygulayalım. Sen arkadaşlarının yanında mıydın? Varsayalım ki tümü doğru söylüyor. Neden onları örnek alıyorsun? Çünkü o yola girenlerin yüzde 60’ı eğitimde zorlanacak kimi de yarı yolda kalacak. Damak cici mamaya alıştı mı bir kere gencin dünyası döner tersine. Aslında ben de, ailen de senin bir kızla arkadaş olmanı istiyoruz. Ancak bu arkadaşlık insanlık değerlerinde olsun. Önce kızların ruhunu öğren. Aç boğanın yem ahırına başını sokması gibi komik olma. Bu yoldan ruhtan bedene geçiş yaptığında önünde en az kullanacağın 50 yılın olacak. Acelen ne be yavrum? 72 yaşında babam var, annemi birkaç yıl önce kaybettik. Babam haftanın 3 günü paralı kadınlarla ilişkiye giriyor. Bu durum beni şaşırtıyor, acaba sağlığına zarar mı? Okurum, sen 72 yaşı gözünde büyütmüşsün. Ben de babacığının paralarını gözümde büyüttüm. Haftada 3 kadın demek. Aklıma gelen ikinci soru, bu ilişkilerden senin nasıl haberin oluyor? O işi bitirip eve gelirken yürüyüşü mü değişiyor yoksa merdivenlerden çıkarken dizinin bağı mı çözülüyor? Kadınları eve getirip “Hadi çocuklar size biraz harçlık vereyim, lunaparka gidin” mi diyor? Bir bilmecek ki yanıtını bulmak zor. Oysa senin sorduğun sorunun yanıtı çok kolay. Babacığın sonbaharın olgunlaşmış ürünlerini topluyor. Ya hücrelerindeki genlerden ya da sosyal genlerinden bir ihtimal sen de öyle olacaksın. Bu nedenle evlendiğinde hanımını yıpratma ki ileride sana genç kalsın. İkinci olasılık, para biriktirir, babana benzer, onun yolunda gidersen ona buna muhtaç olma. Hayat senin, ben sadece öğüt ve bilgi veririm. Dokunma babacığına, kaygılanma, ona bir şey olmaz. Bana söyledi, o zaten kararını vermiş, “Ölürsem de bu yolda öleyim” demiş. 30 yaşında, çalışan, bekar kadınım. Cinsel isteğim çok fazla. Her erkekle ilişkiye girmek istiyorum. Ne olur içimdeki bu ateşi söndürmenin yolunu bulun? RUMUZ: İÇİMDEKİ SÖNMEYEN ATEŞ Alo, sesim geliyor mu my darling? Şu işe bak okurum, seninkiler mailini takip edip benden arıyorlar. Aralarında yabancılar da var. Gel önümüze düşen şu kısmeti değerlendirelim. Son zamanlarda aşklarının ve maceralarının dünya edebiyatına örnek olacağını sanan, bir ayakları sosyetede, öteki ayakları kafelerde olan niceleri hemen kaleme sarılıyorlar. Yaşadıklarını yazıp kitap çıkarıyorlar. Bir de bunlara modası geçmiş, treni kaçırmışlar eklenince bu işin de suyu çıkıyor, kitaplar çıktığıyla kalıyor. Sen anlatacaksın romanını ben yazacağım. Estetik olacak, ağız sulanmayacak ama okur kitabı elinden bırakamayacak, dersini de alacak. Hocanız kitabı öyle bir işleyecek ki espri, fıkra. Kitap satışta bir numara. Sonra yabancı dile çevrilecek. Dünya turnesine çıkıp konferanslar vereceksin. Benim de telif hakkımı yemeyeceksin. Şimdi sıra geldi ateşinin sönmesine. Osmanlı tulumbacıları gibi bir ekip kuracaksın. Yapabilirsin benzerleri var. Önce vur patlasın çal oynasın. Eğlencenin gerisini sen ayarlayacaksın. Ateşini söndüreceksin. Ancak bir sorun var. Tulumbacılarından birine dikkat edeceksin. Adamın kitabında öyle paylaşımcılık yok. Bir kazaya kurban gitmeyeceksin.