Dünya tarihi yeni baştan yazılacak! Göbeklitepe'de tarihin tozlu sayfalarını aralayan bir keşif daha

İnsanlık tarihine ışık tutan Göbeklitepe buluşu, her geçen gün derinleşmeye devam ediyor. Şanlıurfa'da konumlanan bu mekanda süren araştırmalar sonucunda farklı parçalar keşfedilmeye devam ediyor. Son olarak Edinburgh Üniversitesi tarafından yapılan açıklama ise tarihin yeniden yazılmasına yol açabilir. İşte tüm detaylar... Edinburgh Üniversitesi bünyesinde çalışmalar gerçekleştirilen arkeolog ekibi, Şanlıurfa'da konumlanan Göbeklitepe'nin taş sütunlarından biri üzerinde inceleme yaptı. Bu sütunla ilgili ortaya çıkan bilgiler ise oldukça dikkat çekici. Paylaşılan ilk detaylar arasında bu sütunun üzerinde 365 adet 'V' sembolünün yer aldığı bulunuyor. Ekibe göre bu sembol, tarih öncesi dönemlere ait olan bilgilerin yeniden şekillenmesine neden olabilir. Araştırmacılar, gerçekleştirdikleri incelemeler üzerine sütunda yer alan sembollerin güneş yılına dayalı olan bir takvimi temsil etme ihtimali üzerinde duruyor. Bu keşif, tarihin önceki döneminde insanların zaman kavramıyla ilgili sahip olduğumuz bilgilerin köklü bir şekilde değişime uğrayabileceğini gösteriyor. Ekip, taş sütunun üzerinde yer alan sembolleri kapsamlı bir şekilde araştırma altına aldı. Bu araştırmaya göre her bir 'V' sembolü, bir günü temsil ediyor ve 365 gün boyunca süren güneş yılını gösteriyor olabilir. Bu takvim sisteminde 12 ay ve ayrıyeten 11 gün daha bulunuyor. Bu da antik dönemde yaşayan insanların fazlasıyla hassas bir zaman ölçümü anlayışına sahip olduğunu gösteriyor. Güneş takvimi, yılın uzunluğunu ve mevsimlerin değişimini güneşin hareketlerine dayandıran bir takvim sistemi. Tarım ve mevsimsel faaliyetler için kritik olan bu takvim, zamanı düzenlemek amacıyla kullanılmıştır. Ekim ve hasat gibi tarımsal işleri planlamak açısından tarih boyunca büyük önem taşımıştır. Tarihi bilgilere göre bilinen en eski takvim, Mısır ve Mezopotamya'ya ait. Göbeklitepe'de ortaya çıkarılan bu sütun ise kayıtlara geçen sistemden daha da eski. Bundan dolayı keşfedilen bu sütunla birlikte insanlık tarihinde önemli bir değişim olabilir. Şanlıurfa'da yer alan Göbeklitepe'nin tarihi yaklaşık 12 bin yıl öncesine dayanıyor. 1995 yılında bir çiftçi tarafından tamamen tesadüf eseri keşfedilen bu yapı, tüm dünyanın yoğun ilgisini çekmiştir. Gizemi tam anlamıyla çözülemeyen Göbeklitepe'de her geçen gün yeni bir gelişme daha yaşanıyor. Arkeologlara göre bu mekanın gizeminin tam anlamıyla çözülebilmesi için yaklaşık 150 yıla ihtiyaç bulunuyor. Henüz çok az bir kısmı gün yüzüne çıkarılan Göbeklitepe, bu zamana kadar bilinen ve kayıtlara geçen tarihi bilgilere yeni bir bakış açısı kazandırdı. Bilinen en eski bilgilerden daha da eski detayların olduğunu gösteriyor. Dinin Doğduğu Yer ya da Cennet Bahçesi isimleriyle de tanımlanan bu merkez, dünyanın en eski tapınağı olarak kabul ediliyor. Bu zamana kadar tarih kayıtlarına geçen bilgi, insanoğlunun din ile yakınlaşmasının yerleşik hayata geçtikten sonra gerçekleşmesiydi. Ezber bozan değişim ise yine Göbeklitepe'nin keşfi ile yaşandı. Yanı başında ya da yakın çevresinde bir yerleşim yeri bulunmayan Göbeklitepe, sadece ibadet amacıyla inşa edilmişti.