Özellikle A, B, ve C vitaminlerini karşılayan kuzukulağı, dünyanın en güçlü mikrop kırıcı bitkisi olarak biliniyor. Sulak alanlarda kendiliğinden yetişen kuzukulağını, sonbahar aylarında tüketmek lezzetini ikiye katlıyor çünkü bitki tamamen olgunlaşmış oluyor. Kuzukulağı günümüzde fazla bilinmese de eski çağların en popüler doğal ilaçlarından biriydi. Kuzukulağı, zararlı serbest radikalleri nötralize ederek hücrelerinizi hasardan koruyan faydalı bileşikler olan harika bir antioksidan kaynağıdır. Antioksidanlar; kalp hastalığı, kanser ve tip 2 diyabet dahil olmak üzere birçok kronik durumu önlemeye yardımcı olabilir. Yüksek sıvı oranına sahip olan kuzukulağı, böbrek bezlerinin çalışmasına da katkı sağlıyor. Öte yandan yapılan araştırmalara göre; kuzukulağı tohumunun anne sütünü artırmada etkili bir yol olduğu gözlemlendi. Yüksek miktarda mikrop kırıcı özelliğiyle pek çok hastalığı önleyebilen bitki, cilt hastalıklarının tedavisinde de etkili bir seçenek. Özellikle sedef, egzama ve çıban problemine birebir etki sağlayan kuzukulağının asidik içeriği, deforme olan cilt hücrelerini yenileyebiliyor. Cilt sorunlarıyla mücadele ediyorsanız, bitkiyi cildinize doğrudan uygulayabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey, bir demet kuzukulağını kaynatmak. Yumuşayan kuzukulağının suyunu süzdükten sonra topuk, dirsek gibi bölgelere koyup bir streç film yardımıyla kaplayabilirsiniz. Yaklaşık yarım saat sonra cildinizin bebek gibi yumuşadığı fark edeceksiniz. Ancak faydaları saymakla bitmeyen kuzukulağını, romatizma ve böbrek hastalarının tüketmemeleri gerektiğini de belirtelim. Gastrit ve mide ülseri olan kişilerin de kuzu kulağından uzak durmasında fayda var. Kuzu kulağının içinde çokça asit bulunmaktadır. Bu nedenle aşırı tüketimi mide yapısına zarar verebilir.