"60 kız beni görünce gülmeye başladılar"
Size küçük hatırlatma yapayım. Bu, diksiyon hocası olarak rol aldığınız 1963 yapımı "Genç Kızlar" filminizdeki ilk repliğiniz… Sinema sektörüne bu ilk giriş yolculuğunuzu biraz anlatır mısınız?
1963 yılı, 1 Kasım. Burada (Suadiye) biraz ileride Madam Tamara’nın köşkünde çalışıyorduk. Madam Tamara o zamanlar 85 yaşlarında, elmacık kemikleri çıkık bir Tatardı. 1917 Rus İhtilali’nden sonra gelmiş Türkiye’ye, herhalde varlıklı bir prenses ya da yakını idi. Burada bir arazi almış, içine 3-4 villa yaptırmış, orada bize sadece film için bir villayı verdi. O 'Genç Kızlar' bir okul filmiydi, orada ilk filmimi çekerken ilk cümlem o idi.
O zamanlar sinema yarışmasına girmeden ve birinci seçilmenizden önce Ses dergisine, "Sinema yarışmasına girerim. Hiçbir şey olmasa da genç kızlar vardır, onlarla tanışırım." demişsiniz. Sonra ilk filminiz "Genç Kızlar"da tek jön, aktör olarak gerçekten de genç kızların arasına düşmüşsünüz.
Özel bir kız okulu ve ben de hoca olarak geliyorum. Orada o kızları görünce çok heyecanlandım, ne yapacağımı şaşırdım. Kazandıktan sonra üniversitenin o periyodunda babam rahatsız olduğu için katılamıyorum, daha sonra dersleri takip edeceğim diye yazdım ve film için hemen ilk günü sınıfa aldılar beni 60 tane kızın karşısına. Ne yaparsınız? 22 yaşında bir çocuksunuz...
Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Bedia Muvahhit de vardı değil mi?
Evet, Hülya da vardı, Türkan da vardı. Bedia Muvahhit. Kızları görünce baktım 60 tane kız. Beni görünce hepsi gülmeye başladılar. Ne yapacağımı şaşırdım, elim, ayağım titredi. Belli etmemeye çalışıyorum. Orada kamera çalışıyor.