Eski sevgiliyi düşünmek takıntı mı? Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz soruları cevaplıyor (29 Mart 2022)

Bundan 5 sene önce bir sevdiğim biri vardı. Sevgili kadar yakındık ama asla elimden tutup bu benim sevgilim diyemedi. Belki benim kadar sevmiyordu. Zaten ben adım atmak istediğimde her şeyi bitirdi. Şimdi 2 yıldır sevgilim var. Evlilik sürecindeyiz. Ama bazen aklıma diğer sevdiğim gelince içimde bir acı hissediyorum. Onunla ilgili her detayı hatırlıyorum. Takıntılı mıyım ben? H.K. Hayır, takıntılı değilsin. Sadece herkes gibi sen de geçmişte kalan ve tamamlanmamış bir hikayeyi zaman zaman hatırlayıp hüzünleniyorsun, hepsi o kadar. Takıntı öyle bir şeydir ki, gün içinde ondan başka bir şeyli düşünemezsin. Onun ne yaptığını öğrenmek için sosyal medya hesaplarından deli gibi takip edersin. Hatta zaman zaman ona kendini hatırlatacak mesajlar atarsın. Nerelerde zaman geçirdiğini öğrenip karşısına çıkarsın. Sadece onu değil, yakın çevresini de takibe alırsın. Bunları yapmıyorsan, endişe edilecek bir durum yok. Sadece şuna dikkat et, eğer aklına eser de seni ararsa ne yapacaksın? Bu sorunun yanıtı çok önemli. 4 yıllık ilişkim kıskançlığım yüzünden bitti. Sevgilim arkadaş grubuyla tatile gitmişti. Grupqtaki kızlardan biri bir gençle tanışmış. O genci de sevgilimle tanıştırmış. Bunu bana söylediğinde çok ters tepkiler verdim ve üstüne çok gittim. Ona inanmadığım için benden ayrıldı. Pişman olduğumu öyledim ama kafasında her şeyi bitirmiş. Geri dönmesi mümkün mü? M.G.Evliliğinden sıkılmış, kendine heyecan arıyor. Ben yaşadığınız bu olayın ilk olduğunu düşünmüyorum. 4 yılık ilişkide daha önce de yaşanan bazı sorunların birikimi vardır. Bu son olay da bardağı taşıran son damla olmuştur. Büyüttüğün meseleye şöyle bir bakalım. Sevgilin değil, onun bir kız arkadaşı bir gençle tanışıyor. Sen de bu genç sevgilinle tanıştı diye kıskanıyorsun. İnsan sevgilisine hiç mi güvenmez? Yani senin sevgilin tanıştığı her kişiyle bir şeyler yaşayacak diye endişeliysen, bu kadar güvenilir olmayan biri olarak görüyorsan neden sevgilisin? Kendini bir sorgulamanı öneririm. Bu ilişkinin geri dönüşü olacağını sanmıyorum. Ama sonraki ilişkilerin için bu sorgulama sana yol gösterecektir. Sevgilimle ciddi bir yola girdik fakat ailem ona “Ev alacaksın yoksa kızımızı vermeyiz” diye diretti. Sevgilim de bana karşı değişti, beni umursamamaya başladı. Ne ailesiyle ne benimle konuşuyor. Ama arkadaşlarıyla çok iyi. Ben de defalarca “Bitireceksen bitir ya da artık bu şekilde davranma” dedim Sürekli “Bekle biraz, sabret. Kendimi, kafamı toplamam lazım” diyor. KARAGÖZ Ne yazık ki aileler, evlenmek üzere olan gençlere taşıyamayacakları kadar maddi yük yüklüyor. Sevgilinin ilişkinizden soğuması, kendi içine kapanması çok doğal. Çünkü özgüvenini yitirdi. Belli ki, ev alacak durumu yok. Bu yüzden de sevdiği, değer verdiği insanı kaybediyor. Kendisiyle hesaplaşma içinde. Olay senin tarafından baktığın gibi kolay değil. Bu aralar üzerine gitme, düşünmesine izin ver. Bırak biraz rahatlasın. Seninle ve ailesiyle konuşmaması normal. Arkadaşlarıyla dertlmeşmesi de normal. Ama asıl sen üzerine düşeni yap. Aileni bu ev alma fikrinden vazgeçirmeye çalış. Çünkü farkında değilsin ama ailen sana bir değer biçmiş ve o değeri istiyor. 7 yıllık ilişkim var. Bir iş arkadaşımla 2 ay süren birliktelik yaşadık. Ben ona çok bağlandım ama 7 yıllık ilişkimi de bitirme cesaretini gösteremedim. Onun da bir ilişkisi vardı ama o bitirdi. Bense ona hep sabretmesini, beklemesini söyleyip vaatler verdim. Sonunda bana “Benim bize inancım kalmadı” deyip tamamen bitirdi. Bu ilişkinin geriye dönüşü var mıdır? K.K. Olaya biraz da sizin hayatınızda 7 yıldır var olan kişi açısından bakalım. Tüm bu süreçte onu hep bir kenarda tutmuşsunuz. Oysa asıl üzerinde düşünmeniz ve bir karara varmanız gereken şey, 7 yıllık ilişkiniz. Çok mu istiyorsunuz bu insanı? O zaman o inancı geri getirmelisiniz. Eğmeden, bükmeden, bahane bulmadan, ne söylediyseniz arkasında durmalısınız. Ama size Bukowski’nin bir sözünü aktarayım. Der ki; “İki kişi arasında kaldıysanız ikincisini seçin. Çünkü birinciyi sevseydiniz, ikincisi olmazdı.” Kısmen doğrudur. Ben de derim ki; “İki kişi arasında kaldıysanız ikisini de seçmeyin. İçlerinden birini sevseydiniz zaten diğeri olmazdı.”