Esra Kazancıbaşı Öztekin, Rasim Bey sizin için ne ifade ediyordu? sorusuna, “Rasim benim için her şeydi. Sadece eşim değil, en yakın dostumdu. Yeri geldiğinde babam, hastalık sürecinde gözümden sakınarak baktığım çocuğumdu. Beraber geçirdiğimiz onca zamanı, onca anıyı birbirinden ayıramıyorum. Bu yüzden her anımız benim içim çok kıymetli, her anımız için çok önemli yanıtını verdi. Usta oyuncu ile 2005 yılında dünyaevine giren Esra Hanım, Kitap ikimizin 35’den sonra bulduğu aşkı anlatmanın yanı sıra aslında yaşanmışlıklardan da yola çıkan bir kişisel gelişim kitabı diyebiliriz. Biz Rasim ile hep olumlu düşünen, olumlu düşünmeye çalışan insanlar olduk, olmaya çalıştık. Gerek hastane sürecinde gerek ekonomik zorluklar yaşadığımız süreçte hep olumluyu düşünüp, pozitifi hayatımıza çağırdık. Rasim çok sevgi dolu, hayvanları seven, doğayı seven biriydi. Herkesin tanıdığı güleç, komedyen bir Rasim Öztekin’in arkında aslında her şeyi çok düşünen, çok kırılgan biri vardı. Bana köpek annesi olmayı öğreten Rasim’di. Kitapta aşkın, sevginin yanı sıra Türk tiyatrosunun simgesi kavuğu aldıktan sonra oynayamadan devretmesine çok üzüldüğü bölümler de yer alıyor. Gördüğünüzün arkasındaki Rasim’i anılarımızı anarak sizlere de anlatmaya çalıştım dedi. Rasim Öztekin, kalp hastalığı nedeniyle geleneksel Türk tiyatrosunun simgesi kavuğun 5’inci sahibi olduktan sonra tiyatro yapamamış, kavuğu devrettiği gecenin gelirlerini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Rasim Öztekin Tiyatro Bursu’na bağışlayarak tiyatroya sevdalı gençlere umut olmuştu. Halen altı öğrenci bu bursla dört yıllık tiyatro eğitimi görüyor. Bursun sürdürülebilir olması için kitabın yazarlık gelirlerini ÇYDD Rasim Öztekin Tiyatro Bursu’na bağışlayan Esra Kazancıbaşı Öztekin, Rasim, kalp hastalığı nedeniyle tiyatro sahnelerinden uzak kaldı. Kavuğun yeni sahibi olduktan sonra tiyatro yapamamak onu çok üzdü. Tek tesellisi kavuğu devir ettiği gecenin gelirleriyle altı gencin tiyatro eğitimine ışık olmaktı. Bursu daha geniş kitlelere ulaştırmak benim bundan sonraki misyonum. Bu bursu sürdürülebilir kılmak için Rasim Öztekin Zeytin Hatıra Ormanı’nı kuracağımı da ilk defa kitabın lansmanında burada açıklıyorum. Gönlümden Cunda ya da Ayvalık’ta bir yer olması geçiyor. Rasim ile en güzel zamanlarımızı Ayvalık’ta geçirdik. Rasim’in ruhunun da bunu hissedeceğine ve huzurlu olacağına eminim şeklinde konuştu. Rasim Öztekin’in sahne hayatında beraber rol aldığı arkadaşları, bu anlamlı günde Esra Kazancıbaşı Öztekin’i yalnız bırakmadı. 'Geniş Aile' ve 'Seksenler' dizisinde beraber rol aldığı İlker Ayrık, gözyaşlarına hakim olamazken, şu ifadeleri kullandı... Gerçekten konuşması çok zor. 'Geniş Aile’de damadını, 'Seksenler’de de oğlunu oynadım. Her farklı işte biraz daha aileden oldum gibi hissettim. Ben ona her zaman 'Rasim' diye hitap ederdim, 'Rasim Abi' diye değil. Çünkü yaşıtım gibiydi. Benden daha genç, daha dinamikti. Çok özeldi hepimiz için. Ünlü oyuncunun 'Düğün Dernek' filmindeki rol arkadaşı Ahmet Kural, Rasim ustayla beş projede yer aldık. Rasim abi olmadığı zaman başarısız olacağımıza inanıyorduk. Kendimi çok şanslı hissediyorum ve hala Rasim abinin bu kitap vesilesiyle iyilik yaptığına inanıyorum dedi. Yapımcı, senarist ve yönetmen Birol Güven, “Bizim hiç yönetmen-oyuncu ilişkimiz yoktu. Set hariç her yere beraber gidiyorduk. Burada toplanmamızın bir sebebi var. Sizlerin bildiğin bir Rasim Öztekin var. Kariyeri, oyunları, esprileri, dizileri, filmleri ile. Bilmediğiniz başka bir hayatı, başka bir hikayesi var. Rasim’in gidişinden sonra Esra da oturdu onu yazdı aslında. Bizim de Burcu ile yakından şahit olduğumuz çok güzel bir aşk hikayesini sizlere anlattı” sözleriyle Rasim Öztekin’i andı. 'Mandıra Filozofu' filminde beraber rol aldıkları arkadaşı Müfit Can Saçıntı, “Herkesin hayatında çok sevdiği birkaç özel insan vardır. Benim hayatımdaki o özel insanlarda birisi de Rasim abiydi. 1994’teki 'Şaka' programının yönetmenliği de Rasim abi sayesinde yapmışımdır. Beni ilk yönetmen yapan Rasim abidir açıklamasını yaptı.