Esra Kızıldoğan: Gücü dışarıda arama güçsüzsen de kalk ve devam et

İlk bakışta sert, mesafeli ve zor hissi geçiriyor ama deyim yerindeyse sizi duvara toslatmıyor. Sohbet devam ettikçe içinden çok hoşsohbet ve eğlenceli biri çıkıyor. Aynı zamanda oyunculuk eğitmenliği yapıyor ama bugüne kadar oynadığı her rol başlı başına oyunculuk dersi gibi zaten. Şimdi de D Media’nın yeni filmi ‘Sıcak Büfe’de Faika olarak izleyeceğiz. Film vizyon için gün sayarken Esra Kızıldoğan’la buluştuk. “Oturduğun yerden hayatın seni mutlu etmesini beklersen çok beklersin, kalk ve harekete geç” diyor…

Sizinle buluşmaya gelmeden önce biraz eski röportajlarınızı karıştırdım. “Sade olmak her zaman, her koşulda daha zordur” demişsiniz. Çok ilgimi çekti. Sade olabilmek neden bu kadar zor?
Çok düşündüren bir soruyla başladık. (Gülüyor) Başka bir dönemden geçiriyoruz çünkü… Ne yaptığınızdan ziyade nasıl göründüğünüzün çok önemli olduğu bir zamandayız. Daha çok görünen, sesi daha yüksek çıkan daha çok tercih edilen gibi oluyor. Sade olan, sakin olan geride kalmış gibi algılanıyor maalesef.
Bunun bir tercih olabileceği kimsenin aklına gelmiyor değil mi?
Aslında bunu demek istedim, evet. Ve o kişiye bir bedel ödetiliyor. Yani bu yaptığınız herhangi bir iş olabilir. Oyunculuk için söylemiyorum. Kadınlar bunu çok iyi bilirler hatta. Mesela bir fedakarlık yaparsın, bunu sen özellikle göstermediğinde kimse görmez. O sadeliğin ve sakinliğin geçer akçe olmadığı bir dönemdeyiz sanki…

Farklı olanın ya da sade olanın illa bedel ödediği doğru mu sizce? Siz kariyer yolculuğunuzda böyle bir bedel ödediğinizi düşünüyor musunuz?
İşini iyi yapmak isteyen herkes kadar bedel ödemişimdir ben de. Her meslek zaman zaman fedakarlıklar ister ve o fedakarlıklar yapılır. Ama genel olarak ben kendimi şanslı da bulurum. Çok büyük fedakarlıklar yaptım diyemem. Oyunculuk tüm zamanınızı alan bir şey. En büyük fedakarlık budur aslında.

KARŞIMDAKİNDEN DİSİPLİN BEKLERİM YOKSA DA ÖĞRETİRİM
Sık sık sadece güzel olduğu için oyunculuk yapabiliyor diye eleştirilen çok oyuncu var. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
Hiçbir şey sadece güzellik üzerinden gerçekleşemez. Her türlü insan olduğu gibi, her türlü rol var. Biri güzel olduğu için bir rolü alabilir. Bununla ilgili sorun yok ama biri şişman olduğu için rol alamıyorsa orada sorun vardır. Biri kısa boylu olduğu için rol alamıyorsa bu bir sorundur.
Siz oyunculuk eğitimi de veriyorsunuz. Karşınızdakinin motivasyonu sadece ünlü olmak ya da para kazanmaksa, yaklaşımınız ne oluyor?
Motivasyonu bunlar olan biri benimle çalışmaz zaten. Benden hızlıca vazgeçer. Ben ondan vazgeçmem, o benden vazgeçer. Yani benim gittiğim yol başka. Muhtemelen o bu yoldan gitmeyi tercih etmeyecektir zaten. Sadece okuması için vereceğim kitap listesi yüzünden bile vazgeçebilir. (Gülüyor)

Dominant bir hocasınız o zaman?
Yani buna öğrenciler daha iyi cevap verir ama biraz öyleyim. Disiplin beklerim karşıdan ve öğretirim de. Başka türlü olmaz.
Yolculuğunuzda en çok neyi seviyorsunuz ve en çok neyden güç aldığınızı düşünüyorsunuz?
Yani zor sorular soruyorsun Oya! (Gülüyor) Ya ben o gücü dışarıda arayan biri değilim. O yüzden cevap vermek zor buna. Şöyle anlatayım; mesela bir sabah çok mutsuz uyanmıştım. Annemi kaybetmemin seneyi devriyesiydi. Sabah kalkıp yüzmeye gittim ve yüzerken bu sorunun cevabını düşünmüştüm orada da. “Bunu nasıl yapıyorum?” dedim bir an kendime. Aslında evde oturmak ve hiçbir şey yapmadan durmak istiyordum çünkü. Ama bir şekilde kendimi ayağa kaldırdım ve çıktım evden.

HAYATIN SENİ MUTLU ETMESİNİ BEKLERSEN, ÇOK BEKLERSİN
Yolculuğunuzda en çok neyi seviyorsunuz ve en çok neyden güç aldığınızı düşünüyorsunuz?
Yani zor sorular soruyorsun Oya! (Gülüyor) Ya ben o gücü dışarıda arayan biri değilim. O yüzden cevap vermek zor buna. Şöyle anlatayım; mesela bir sabah çok mutsuz uyanmıştım. Annemi kaybetmemin seneyi devriyesiydi. Sabah kalkıp yüzmeye gittim ve yüzerken bu sorunun cevabını düşünmüştüm orada da. “Bunu nasıl yapıyorum?” dedim bir an kendime. Aslında evde oturmak ve hiçbir şey yapmadan durmak istiyordum çünkü. Ama bir şekilde kendimi ayağa kaldırdım ve çıktım evden.
Nasıl yaptınız peki?
Bu belki bir kaçış gibi, bilmiyorum… Ama her konuda bu böyle aslında. Oturup hayatın seni mutlu ve iyi etmesini bekleyemezsin. Bekleyebilirsin tabii ama çok beklersin. (Gülüyor) Sürekli bekleyeyim ve iyi şeyler bana gelsin… Yok böyle bir şey. Önce bir ayağa kalk bakalım. Güçsüzsen de kalk. Yüz işte, spor yap, bir şey yap. Hepimizin hayatında her an bir sürü şey oluyor ve olacak ama sen dayanıklılığını bir şekilde artırmak zorundasın. Bu bakış açımı seviyorum. Bunu becerebildiğim için mutluyum.

BÜYÜK KONUŞMAKTAN HOŞLANMAM AMA ÇOK SAĞLAM PRENSİPLERİM VAR
Yeni filminiz ‘Sıcak Büfe’ yakında izleyiciyle buluşacak. Nasıl bir film bekliyor seyirciyi?
Çok eğlenceli, çok sıcak bir komedi filmi. Saf, temiz insanların hayata tutunabilmek için girdikleri macerayı ellerine, yüzlerine bulaştırmaları üzerine kurulu bir hikaye.
Sizi nasıl bir rolde izleyeceğiz?
Tipik Türk kadını. Evine, eşine, ailesine bağlı, onu ayakta tutmaya çalışan bir kadın ama eşiyle anlaşamıyor, hayatın yükü omuzlarında. Çocuğuyla ilgili gelecek kaygıları var. İllallah etmiş, sinirleri epey bozulmuş ve her şeyi bitirip, çocuğunu alıp tek başına bir hayat kurmak isteyen bir kadın. Kocasından da bıkmış çünkü adamdan umudunu kesmiş artık.
Filmin ana sorularından biri paranın insana neler yaptırabileceği… Böyle bakınca sizin ‘asla yapmam’ gibi büyük cümleleriniz var mı?
Tabii ki prensiplerim var. Hayat insanoğluna ‘asla yapmam’ dediği çok şeyi yaptırabiliyor. O yüzden büyük konuşmaktan hoşlanmam ama çok sağlam durduğum noktalar olduğunu düşünüyorum elbette.

KENDİMİ ŞIMARTMAYI ÇOK SEVERİM
İkili ilişkide neyi asla tolere edemezsiniz?
Yalan söylenmesini tabii ki.
En son Esra’yı şımartmak için ne yaptınız?
Çok severim kendimi şımartmayı, çok büyük şeyler olmasına da gerek yok şımarmam için. Duruma göre bakarım; bazen iyi bir tatil, bazen tüm günü dinlenerek geçirmek, iyi bir dondurma bile beni keyiflendirir.
SEVDİĞİM BİRİNİN KENDİNE ZARAR VERDİĞİNİ GÖRMEK BENİ ÖFKELENDİRİR
Öfke duygunuzu en kolay ne tetikler?
Öfkelenmemek için çok uğraşıyorum hayatta. Mesela sevdiğim birinin kendine değer vermediğini hissetmek beni öfkelendiriyor ve onu sarsıp kendine getirmek istiyorum. Yani kendini dağıtıyorsa, kendini bırakıyorsa, gerekirse öfkeli bir şekilde o kişiyi toparlamak isterim mesela. Ve tabii en temelde haksızlık beni çok öfkelendirir.
Yüzünüzü en kolay ne güldürür?
Ay her şeye gülerim ben. Kolaydır beni güldürmek. En tatsız anlarda bile gülecek bir şey bulabilirim. Ama tabii iyi şakadır aslında bunun cevabı. İyi şakaya çok gülerim.