Estetik operasyonundan doğan mağduriyet! İlk 6 ay çok kritik: İspat halinde tazminat hakkı olabilir

Estetik, günümüzde yaygın bir şekilde gerçekleştirilen operasyonlar arasında yer alıyor. Bedenini kendi güzellik algısına uygun olarak şekillendirmek isteyenler, bu yöntemi tercih ediyor. Fakat bazı durumlarda dudak dolgusu, badem göz ameliyatı, göz altı ışık dolgusu gibi uygulamalar; beden sağlığını bozabiliyor. Tam da bu noktada hukukun üstünlüğü sayesinde bu mağduriyetler farklı yollarla giderilebiliyor. Avukat Zuhal Akbel, hatalı estetik operasyonu sonrasında dava süreciyle ilgili tüm detayları paylaşıyor.

Hilal Gülden Boğazkesen - Posta.com.tr / Güzelliğine güzellik katmak isteyen pek çok kişi, estetik operasyonuna başvurabiliyor. Bazı kişiler bu operasyonun ardından beklemediği bir sorunla karşılaşabiliyor. Bozulan beden sağlığı ile ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesi ise kanunlarla mümkün hale geliyor. İşte tüm detaylar!

ESTETİK OPERASYONU MAĞDURİYETİ SONUCUNDA NELER YAPILMALI?
Estetik operasyonu sonrasında ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesi, hukuk sayesinde mümkün hale geliyor. Kanunların en doğru şekilde uygulanabilmesi için dava sürecinde tüm detayların kuralına uygun olması gerekiyor. Bu noktada ise ilk önemli kriter, mağduriyetin ispatlanabilmesi oluyor.

Avukat Zuhal Akbel, "Öncelikle mağduriyet kelimesini biraz açabilirsek estetik operasyonlardan beklentinizin karşılanmaması ayrı bir mağduriyet, estetik ameliyat sonrası sağlığınızı tehdit eden bir sonucun ortaya çıkması ayrı bir mağduriyet olarak ortaya çıkabiliyor. Böyle bir durumda oryaya çıkan sonucun tıbbi bir hata kaynaklı mı olduğu yoksa beklenilen estetik kaygıların bir kısmının karşılanıp karşılanmadığı mı olduğu hususuna bakmak gerekiyor" dedi.

Avukat Akbel, durumun ispat edilmesi için nelerin gerektiğini "Mağduriyeti olduğunu iddia eden tarafın bunu ispat etmesi gerekli. İspat içinse hastaya ait dosya dosya içerisinde bulunan bilgiler, belgeler, raporlar, bilirkişi raporları ve yine ciddi manada önem arz eden hastanın bilgilendirildiğini gösteren hastanın imzası olan hasta rıza formları; ispat için önemlilik arz etmektedir" sözleriyle açıkladı.

MAĞDURİYET DURUMU DAVANIN TÜRÜNÜ BELİRLİYOR!
Mağduriyetin ispat edilebilmesi, açılacak davanın türünü de doğrudan etkiliyor. Avukat Zuhal Akbel, "Ortaya çıkan mağduriyetin boyutu, tıbbi bir hata olup olmadığı hususu açılacak dava türünü belirliyor. Bir göz kapağı estetiği ameliyatı olan hastanın gözünde hatalı bir müdahele yapılarak görme kaybına neden olacak bir tıbbi hata yapılması durumunda hekimin sorumluluğuna yani kusuruna bakılarak bir ceza yargılaması da mümkün olabileceği gibi bu durumun ortaya çıkmasından dolayı hastada oluşan manevi ve maddi zararlardan ötürü talep edilmesi halinde bir de hukuki olarak tazminat hakkı doğabilmektedir" ifadelerine yer verdi.

TAZMİNAT TALEP EDİLEBİLİR
Pek çok dava türünde olduğu üzere estetik operasyonu mağduriyetiyle ilgili de tazminat talep edilebilir. Bu alternatifin gerçekleşebilmesi için çeşitli faktörlerin sürece uygun olması gerekir.

Avukat Akbel, "Hatalı bir estetik ameliyat, hem bir tıbbi hata yani malpraktis durumunu hem de sözleşmeye aykırılık ve bunun neticesinde tazminat talep edilmesi durumunu ortaya çıkarabilmektedir. Yani doktor ve hasta arasında kurulan tedavi amaçlı ilişki, sorumluluk açısından eser sözleşmesi esaslarına göre belirlenecektir. Bu demek oluyor ki doktor hem tıbbi ve mesleki açıdan tüm sorumluluklarını yerine getirirken bir yandan operasyon sonucu taahhüt edilen sonuca da ulaşılması ile de yükümlüdür denebilir" dedi.

MAĞDUR KİŞİNİN 3 FARKLI HAKKI BULUNUYOR
Estetik operasyonlarının ardından ortaya çıkan sorunun giderilmesinde rol oynayan en önemli detay, eser sözleşmesidir. Bu sözleşmeye göre mağdur kişinin 3 farklı talebi hakkı bulunuyor.

Avukat Zuhal Akbel, "Eser sözleşmesi borçlar kanunun 470. maddesinde; 'Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibininde bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir' şeklinde tanımlanmaktadır. Eser sözleşmesi kavramını biraz açacak olursak doktorun yaptığı operasyonu ayıpsız (kusursuz) olarak yapması ve taahhüt ettiği sonuca ulaşması gerekmektedir. Aksi takdirde hasta; tıbbi müdahale kapsamında ödenen ücretin iadesini isteyebilir, ek ücret ödemeden ayıbın yani kusurun giderilmesini talep edebilir veya maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu duruma ilişkin yargılamalarda görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir" dedi.

İLK 6 AY OLDUKÇA ÖNEMLİ!
Dava sürecinin kanunlara uygun bir şekilde işleyebilmesi için zamanında başvuru yapmak oldukça önemli. Soruşturmanın takipsizlikle neticelenmemesi için süre kuralına kesinlikle uymak gerekiyor.

Akbel, "Kişi, mağduriyetinin olduğu düşündüğü durumda hiç zaman kaybetmeden deliller ve mevcut duruma daha hızlı ulaşılabilir olduğu gerçeğinden hareketle hemen şikayette bulunmalı yine bu hususta yasal şikayet süreleri ve dava açma süreleri ve bu duruma bağlı hak düşürücü süreler baz alınmalıdır. Estetik operasyonların istenildiği ve ya taahhüt edildiği gibi sonuçlanmaması halinde hem tıbbi operasyon hem de bu operasyondan beklenen sonuçla beraber değerlendirililecek olup böyle bir mağduriyetin olduğunu düşünenler, hukuki destek alarak süreci başlatabilir" ifadelerini kullandı.

SÜREYE DİKKAT EDİLMEZSE TAKİPSİZLİK KARARI VERİLEBİLİR
Eğer yapılan hata nedeniyle bir savcılığa suç duyurusunda bulunulması gerekecekse 6 aylık şikayet süresinin geçmemesi, soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmaması açısından kritik öneme sahiptir. Bu tür süreler ile ilgili olarak yaşadığınız olayın özel koşulları göz önünde bulundurularak hareket edilmelidir.
ZAMANAŞIMI - SÜRE
- Savcılık Şikayet - 6 ay
- Tam Yargı Davası - 1 ve 5 yıllık
- Eser ve Vekalet Sözleşmesi - 5 yıllık
- Uzamış Ceza Zamanaşımı (Ölüm / Yaralanma) - 8 veya 15 yıllık
- Özel Sağlık Tesisi Haksız Fiil Zamanaşımı - 2 ve 10 yıllık

ÖRNEK YARGITAY KARARI
Yargıtay 15. Hukuk dairesi kararı;
…..Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve yapılan açıklamalar gözetildiğinde davacı yanın gerek yüz germe ve gerekse yağ dokusu alınması ile ilgili isteminin davalı doktor tarafından daha güzel bir görünüme kavuşturulacağı yönünde bir garanti verilmesi niteliğinde olduğu gözetildiğinde, hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun olduğu yönündeki görüş yeterli olmayıp, ayrıca davacının isteklerinin karşılanıp karşılanmadığı, ayıplı olduğu iddia edilen yüz germe ve yağ dokusu alma ile ilgili olarak; hekimin edimini yerine getirip getirmediği ya da komplikasyon olup olmadığı, komplikasyon konusunda aydınlatma görevinin yerine getirilip getirilmediği ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılıp yapılmadığı hususları tartışılıp değerlendirilmek üzere, aralarında üniversitelerden seçilecek akademik kariyere sahip Estetik Plastik ve Rekonstrüktif cerrahisi konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi kurulu oluşturulmak suretiyle gerektiğinde davacı da muayene edilerek, dosyadaki belge ve bilgiler incelenerek alınacak rapora yapılacak itirazlar da dikkate alınıp hekim ve istihdam eden sıfatıyla davalı hastane işleticisinin sorumluluğu saptanıp, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.