Cevap: İlk defa 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı olanlar veya memuriyete başlayanlar EYT kapsamındalar. Memuriyet başlangıç tarihiniz 8 Eylül 1999’dan sonra olduğundan, bu tarihten önce sigortanız veya Bağkur’unuz olmadığından, EYT kapsamında değilsiniz. Doğum borçlanması hizmet sürenizi artırır. Ancak başlangıç tarihinizi geri çekmez. Aynı şekilde Fiili Hizmet Süresi Zammı’nız da (yıpranmanız) hizmet sürenizi artırır.
Ancak başlangıcınızı geri çekerek EYT kapsamına girmenizi sağlamaz. Ama sizin gibi başta polis, asker ve gazeteciler gibi yıpranmanın başlangıcı geri çekmesini talep eden çok sayıda çalışan var ve bunlar haklı olarak yıpranma sürelerinin başlangıç tarihlerini geri geçmesini sağlayan bir düzenleme yapılmasını talep ediyor. Önümüzde seçim olması ve siyasi otoritenin de toplumdan gelen talepleri dikkate alması, beklentiyi artırmakta.
Esasında yıpranma süresi hizmet süresini artırıyor. Ama aynı sürede hem hizmet süresi, hem de fiili hizmet süresi üst üste geliyor. Yani çakışıyor ve tek süre gibi görünüyor. Esasında teknik olarak yıpranmanın başlangıcı geri çekmesi çok daha uygun ve yerinde bir düzenleme olur. Çünkü, ilk defa 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı olan veya memur olanların 23 Mayıs 2002’deki hizmet süresine, yıpranma süresi de eklenerek emekli olma şartları belirlendiğinden, yıpranma, başlangıcı her ne kadar geri çekmese de, farazi olarak geri çekmiş gibi sonuç doğuruyor.
Yıpranma süresine bağlı olarak emeklilik yaşı da düşüyor, SSK’larda ödenecek prim gün sayısı da düşerek, daha uygun şartlarla ve daha erken emekli olunmasını sağlıyor. Bu avantajın 8 Eylül 1999’dan sonra sigortalı olanlara veya memur olanlara da sağlanması daha adil olur.
Bunun da yolu; EYT yasasına yıpranma süresinin başlangıç tarihini geri çekmesini sağlayan bir madde eklemekten ibarettir. Umarız bu yönde tek maddelik bir düzenleme yapılır da, başta asker, polis, gazeteci olmak üzere yıpranma alan işte çalışan milyonlarca kişinin beklentisi boşa çıkmaz.