Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın gözü kulağı atılacak adımlara çevrilmiş durumda. Masada konuşulan 6 formül var. Bu formüllerden birinin üzerinde mutabakata varılırsa, 2023’ün başlarında EYT’lilerin sorununu çözecek düzenleme Meclis’ten çıkacak. Formüller arasında Finlandiya modeli de öne çıkıyor. Peki bu düzenleme kimleri kapsayacak, hangi formül uygulanacak. İşte tüm yönleriyle EYT sorunu ve çözüm formülleri... Bir süredir EYT konusu gündemde. Bu konuda da bir Çalışma Grubu kuruldu ve sorunun çözümü için formüller aranıyor. Formül üzerinde mutabakata varılırsa, 2023’ün başlarında EYT’lilerin sorununu çözecek düzenleme Meclis’ten çıkacak. Peki, üzerinde konuşulan formüller neler? Detaya geçmeden önce, kimler emeklilikte yaşa takılıyor, ona değineyim. Çünkü işin kilit noktası burası. Nitekim kurulan Çalışma Grubu da önce kimlerin emeklilikte yaşa takıldığını tespit edecek, ondan sonra çözüm yolu aranacak. 8 Eylül 1999 tarihi emeklilikte yaşa takılanlar için önemli tarih. Bu tarihten önce sigortalıların emekli olabilmeleri için kadın çalışanların 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemiş olması, erkek çalışanların da 25 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemiş olması emeklilik için yeterliydi; yaş şartı aranmıyordu. Hürriyet'ten Noyan Doğan'ın yazısına göre; 8 Eylül 1999’da sosyal güvenlik sisteminde yapılan değişiklikle sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ek olarak emeklilik için bir de yaş şartı getirildi. Emekli olabilmek için emeklilik yaşı kademeli olarak kadınlar için 58, erkekler için 60’a çekildi ve prim gün sayısı da 7 bin güne çıkarıldı. Bu da EYT sorununu doğurdu. Daha açık bir anlatımla; 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı olanlar, emeklilik için gerekli çalışma yılını ve prim gün sayısını doldursa da yapılan düzenleme ile yaş şartını doldurmadıklarından emekli olamıyor ve emeklilikte yaşa takılıyor. İşte, EYT’li dediklerimiz de bu kesim. Tabi bu kesim içinde 8 Eylül 1999’dan önce işe başlasa da prim gün sayısını ya da çalışma yılını doldurmayanlar da var. Sadece bu kesim emeklilikte yaşa takılmıyor. 1999 yılında yapılan düzenleme ile kademeli yaş şartı getirildiğinden bu tarihten sonra da sigortalı olup hem çalışma yılını hem de prim gün sayısını doldurmasına rağmen emeklilik için yaşı bekleyenler de var ki, bunlar da kendilerine EYT’li diyor. 1- 8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olup da gerekli prim gün sayısı ile çalışma yılını tamamlayanların yaşa bakılmadan emekli edilmesi. 2- 8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olup da gerekli prim gün sayısını doldurmayanlara askerlik ve doğum borçlanması imkanı tanınarak, prim gün sayılarının tamamlayıp, yaşa bakılmadan emekli edilmesi. 3- Tüm emeklilikte yaşa takılanlar için belirli prim gün sayısını tamamlayanların yaşa ve çalışma yılına bakılmadan emekli edilmesi ki, konuşulan prim gün tutarları erkekler için 9000 gün, kadın çalışanlar için 7200 prim gün. 4- Emeklilikte yaş takılanların yaş şartında indirim yapılması. 5- Prim gün sayısını tamamlayanların emekli aylıklarında belirli oranda kesinti yapılarak erken emekli edilmesi. 6- Başta Almanya ve Finlandiya olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde uygulandığı gibi emekliliğe kaç yıl kaldıysa her yıl için belirli oranda aylıklardan kesinti yapılarak emeklilik imkanı tanınması. Buna da kesintili emeklilik modeli deniyor. Son günlerde çokça konuşulan, hatta kimi uzmanların ‘bu iyi bir formül’ dediği Finlandiya gibi Avrupa ülkelerinde uygulanan modele de değineyim. Model; her yıl emekli aylıklarından belli oranda indirim yapılarak yaşa takılanlara emeklilik hakkı verilmesi üzerine kurgulu. Bu uygulamayı Finlandiya yapmış. Ancak Finlandiya’da bu şekilde emekli olanların sonradan emekli maaşlarında iyileştirme yapılmış, maaşlar yükseltilmiş hem de ciddi yükseltilmiş. Bugün ise Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamında emeklilik yaşı 65’lerde, bazı ülkelerde bunun da üzerinde. Eğri oturup doğru konuşalım, Avrupa ülkelerinde uygulanan modeller bize uymaz. Neden? Bizde ortalama emekli maaşı –son yapılan düzenleme ile en düşük emekli aylığı 3500 liraya çıkartıldı- 3500 lira ile 5000 lira arasında da ondan. Şunu da unutmamak lazım, Avrupa’daki emeklilik modellerinin çoğunda özel emeklilik veya mesleki emeklilik sistemleri var. Yani bizdeki gibi sadece sosyal güvenlik sisteminin verdiği emekli aylığı üzerine kurgulu bir model yok. Daha açık bir anlatımla, emekli aylıklarından belli oranda indirime gidilerek, EYT’lilerin sorunu çözülmeye çalışılırsa bu hem işe yaramaz hem de ileride düşük maaş sorununu doğurur.