11 yıldır Amerika’da yaşayan oyuncu Fadik Sevin Atasoy, oyunculuğun her yerde çok zor bir meslek olduğuna vurgu yapmıştı. Atasoy, “Bu sadece yetenekle ilgili bir şey değil ve bir de sektörel tarafı var. Ben aslında Amerika’da hiç zorlanmadım. Bana çok güzel deneyimler kattı. Bütün biriktirdiklerimi yönetmen ve yazar olarak dışa vurma dönemindeyim” diye konuşmuştu. Ünlü oyuncu önceki gün Nişantaşı'nda görüntülendi. Rol aldığı dizinin sezon finaline girmesiyle Broadway'da oynayacağı tek kişilik oyunun provaları için Amerika'ya gideceğini söyleyen oyuncu, samimi açıklamalarda bulundu. Atasoy, bir yandan kariyerini devam ettirdiği Amerika ile Türkiye'deki oyunculuk sektörü hakkında konuşup Orada bir endüstri ve oturmuş belli kurallar var. Oyunculuk her yerde aynı ve zor. Orada bir filme başlayacağım zaman varolan alerjilerime kadar her şey soruluyor, doktor kontrolünden geçiriliyorsun. Benim için oradaki oyunculuk süreci zor geçmedi, ha burada işini yapmışsın ha orada yapmışsın açıklamasında bulundu. Yurt dışına gitmek isteyen oyunculara ne tavsiye etmek istersiniz? sorusu üzerine Atasoy, İşini iyi yaptığın sürece dünyanın her yerinde akçen var. Neye konsantre olduğuna bağlı, oyunculuk yapıyorsan dünyanın her yerinde ekmeğini kazanıyorsun yanıtını verdi. Atasoy, son dönemde sanal dünyanın ünlü isimleri ve fenomenlerin oyunculuk yapmasını ise şöyle değerlendirdi:Bu seyicinin takdiri, onun kararını ben veremem, okullu olmak bir oyuncu olarak insana özgüven veriyor. Sen sete girdiğin zaman işinin ehli olduğun duygusunu sana veriyor. Herkes doktor olabilirse herkes de oyuncu olsun Atasoy, Türkiye'deki ve Amerika'daki oyuncuları nasıl karşılaştırırsınız? Bizim oyuncular daha mı egolu? sorusuna ise Ben hiçbir sektörü birbiriyle kıyaslamıyorum. Kendi meslek grubumdaki hiçbir arkadaşım hakkında iyi ya da kötü bir şey söylemiyorum. Sadece kendi işime bakıyorum, kendi yoluma bakıyorum. Benim günahımdan da sevabımdan da ben sorumluyum. Beni ben ilgilendiriyor, herkes istediğini yapabilir şeklinde konuştu. Atasoy, “Uluslararası bir sanat projesinin içinde yer almak, üstelik gelirin sağlık çalışanlarına aktarılacak olmasından dolayı mutluyum. Çatıda dolaşmak biraz tehlikeli oldu, hatta birkaç komşum, ‘Hayırdır dama mı yerleşmeye karar verdiniz?’ diye espri yaptı. Unutulmayacak bir anı oldu” şeklinde konuştu. Sr. Puig, “Fadik’in anneannesinin savaş zamanında damda kadınlara kitap okuması ve onun bu mirası devam ettirmesi beni etkiledi” dedi.