Çünkü ben 17 yaşındaydım Fatma ablayı tanıdığımda, hatta daha da küçüktüm. Annemle aynı iş yerinde çalışıyorlardı. Sonra ben ilk mankenlik yapmaya başladığımda onun çalıştığı tekstil şirketinde prova mankeni olarak görev yaptım. Dolayısıyla çok küçüktüm tanıştığımızda. Seneler sonra çocuklar duymasında Zeyno’ya bir anne düşünüldüğünde de Birol’a demiştim ki ’Bak annesi kadar benzeyen biri var, ben tanıyorum’ O zaman Fatma ablanın kapısını çalmıştık. Senelerce de beraber çalışma imkanımız oldu. Bugün burada olmak tabii ki çok üzücü. Görüşmemiştim bir süredir. Hasta olduğu haberini aldıktan sonra da zaten böyle bir imkan olmadı. Maalesef, hayat koşturmacasında galiba bazen bazı şeyleri atlıyoruz, uzaklaşıyoruz. Hepimiz ayrı çalışıyoruz, hepimiz ayrı koşturuyoruz. Son görevimizi yapmak için buradayız" dedi.