Çeşitli yörelerde ismi değişen mucizevi töngel meyvesi, en bilindik ismiyle muşmula hem ilginç ismi ile hem de sağlığa olan faydaları ile dikkat çekiyor. Muşmula, kendine özgü tadı ve sağlığa olan olumlu etkileriyle bilinen bir meyve olarak öne çıkıyor. www.posta.com.tr Lif bakımından son derece zengin olan muşmula, bu özelliği ile sindirim sistemi sağlığını destekliyor. Sık yaşanan, kabızlığı önlüyor ve bağırsak hareketliliğini artırarak floranın olumlu etkilenmesini sağlıyor. Bağırsak bakterilerini artıran ve florayı canlandıran töngel meyvesini yiyenler kabızlık nedir unutuyor. Lif içeriği, muşmulanın sindirim sistemini desteklemesine yardımcı oluyor. Sindirim sürecini düzenleyen muşmula, bağırsaklardaki sağlıklı bakteri popülasyonunu da artırıyor. Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını önleyen değerler olarak biliniyor. Muşmula, C vitamini, E vitamini ve fenolik bileşenler içeren bir antioksidan deposu oluşuyla da dikkat çekiyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren ve yaşlanma belirtileriyle mücadele eden muşmula sayesinde hem hastalıklardan korunmak hem de gencecik bir cilde kavuşmak mümkün oluyor. Muşmula, A vitamini, C vitamini, K vitamini, potasyum, bakır ve demir gibi önemli vitamin ve mineralleri içeriyor. Bu besin öğeleri, kemik sağlığını destekleyerek enerji metabolizmasını düzenliyor ve kan sağlığını iyileştiriyor. Ayrıca günlük alınması gereken vitamin değerlerinin hemen hepsini karşılayan bu meyve sayesinde bağışıklığı hızla güçlendirmek mümkün oluyor. Muşmula meyvesinin düşük glisemik indeksi, kan şekerini dengelemede yardımcı oluyor. Lif içeriği, kan şekerinin kontrol altında tutulmasına katkı sağlayarak diyabet hastalarının da hem leziz bir meyve yemesini mümkün kılıyor hem de kan şekeri ile ilgili endişeleri ortadan kaldırıyor. Muşmula, kalp sağlığını olumlu yönde etkileyen potasyuma bol bol içerisinde yer veriyor. Potasyum, kan basıncını düzenleyerek kalp-damar sistemini koruyor ve kalp krizi riskini de azaltıyor. Muşmula, içeriğinde antioksidanlar ve fitokimyasallar bulunduruyor. Bu bileşenler, hücresel düzeyde oluşabilecek hasarı azaltarak kansere karşı koruyucu bir etki sağlıyor.