Filiz Erkal'dan duygusal evlilik yıl dönümü mesajı... İbrahim Erkal, geçirdiği beyin kanaması sonucu geçen mayısta vefat etmişti. Sanatçının 14 yıllık eşi Filiz Erkal, dün evlilik yıldönümü mesajı yayınladı... Bana 'Bir yıldızla evlendin' dediler! Seni tanıdıkça yıldızlara bedel olduğunu gördüm. 'Bu hayatı onunla paylaşmak zor' dediler... Ömrümü, ömrüne kattığını gördüm! Bana 'Bir gün çeker gider' dediler... Gitse bile aşkımın kaldığını gördüm! Seni sonsuza kadar seveceğim ömrüm. Burnumda tütüyorsun... Filiz Akgün Erkal eşinin ölümünü ve yaşadıklarını Posta’ya verdiği röportajda anlatmıştı... Filiz Erkal, “O gün kötü bir şey olacağını hissettim. İbrahim’e ‘Bu gece sokağa çıkma ne olur’ dedim. Ama beni dinlemedi. Öldüğüne hâlâ inanamıyorum. Konserde ve dönecek diye bekliyorum demişti... * Yaşamayan bilemez. Ölüm acısının şifası yok. Hiç geçmiyor. Fakat mecburum güçlü olmaya. Üç çocuğum var, onlar bana muhtaç. Babalarını kaybettiler. Güçlü bir anneye ihtiyaçları var. Mutsuz çocuklar olmasınlar. Evde onun eksikliği hiç azalmıyor. Bir yanım hep eksik, bir yanım hep yalnız. * Aynı semtteyim ama o evde değilim. Çünkü o evde nereye baksam İbrahim’i görüyordum. Her yerde anılarımız var. Bir gün olsun beni üzmemiş, canımı yakmamış. Kalamadım o evde, hemen taşındım. Biraz olsun dedim uzaklaşırsam belki iyi olur. Tabii ki gittiğin yere yüreğini de götürüyorsun, değişen bir şey yok. * Oğlum babasının cenazesine kadar her şeyinde bulundu. Kızım Dilara ise 13 yaşında, o hiç bu durumu kabullenemedi. Ne cenazeye geldi ne de evin önüne geldiğinde bakabildi. Ama çok şükür büyük sorunlar yaşamadık. Psikolojik destek de aldırıyorum. Bir aylık hastane süreci bizi alıştırdı sanki. Düşer düşmez vefat etmiş olsaydı daha farklı olurdu. Ben eşimi kaybettim, onlar babalarını. Çocuklar için daha zor. * Bebek onu hiç tanımayacak. Ama çok şanslı, babası hakkında hep çok güzel yorumlar duyacak. Her şey kader. İbrahim gönlü güzel bir insandı. Ne maddi ne de manevi hiçbir şeyimi kısıtlamadı. Allah yattığı yerde rahat ettirsin, keşke gitmeseydi ama gitti. * Ben hiç yanına giremedim. Bir kez zorladılar, girdim. Eline dokundum buz gibiydi. O gün kaybedeceğimi anladım. Son gün görümcem bebeğimizin kıyafetini götürdü, ona koklattı, o gece de yaşamını yitirdi. * Alkolik olduğu çok çirkin bir iftira. Elbette içerdi ama dozunda. Alkolik olsa eve, bize zararı olurdu, evli kalamazdım. İnsanlar konuşurken çocuklarını da mı düşünmüyor? Bu iftirayı atanlar nasıl yaşadığına değil nasıl uğurlandığına baksınlar. Çok iyi yaşamış ki milyonlar uğurladı. * 'Ömrüm’ şarkısını bana yazdı. Geldi dedi ki, “Sana öyle bir şarkı yaptım ki ‘Canısılar’ falan hikaye. Hiçbir şey bunun gibi değil. Bütün Türkiye duyacak dedi. Gerçekten de öyle oldu. Ömrüydük birbirimizin ama ömrü uzun sürmedi. * Kalbimde ondan başkası olmayacak. O bana üç emanet bıraktı. Bundan sonra başka biri girmez hayatıma. Asla evlenmem! Ona ihanet sayarım...