Fransa'da 27 Haziran'da Nael M. isimli genç sürücünün polisin açtığı ateş sonucu ölmesinin ardından Paris, Nanterre, Marsilya, Nosiy-le-Sec başta olmak üzere birçok kentte halk sokağa döküldü. Genç sürücünün anısına düzenlenen eylemlerde protestocular, Venissieux kentinde bir tramvay ve Nael'in hayatını kaybettiği Nanterre kentinde bir bankayı ateşe verdi. Farklı kentlerde araç, kamu eşyaları ve çöp bidonlarını ateşe veren eylemciler polise havai fişek fırlattı. Marsilya, Paris ve Lille kentlerinde ise mağazalar yağmalandı. Olaylar nedeniyle Clamart kentine ek olarak, Neuilly-sur-Marne, Savigny-le-Temple ve Compiegne kentlerinde de gece saatlerinde sokağa çıkmak yasaklandı. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne gazetecilerin ülkedeki şiddet olayları nedeniyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edilip edilmeyeceği yönündeki sorusunu, “Şu an bir şey diyemem ama tüm seçenekleri değerlendiriyoruz şeklinde yanıtladı. Gösteriler nedeniyle gözaltına alınanların sayısı 875’e yükseldi. Fransa'nın başkenti Paris'in Nanterre banliyösünde polisin 17 yaşındaki Cezayir asıllı Nael M. adlı genci öldürmesinin ardından Salı günü başlayarak şiddet olaylarına dönüşen gösteriler, güvenliğin arttırılmasına rağmen devam ediyor. Aşırı sağcı politikacılar, olağanüstü hal ilan (OHAL) edilmesini talep ediyor. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ile başkent Paris’in güneyindeki Evry-Courcouronnes’teki bir polis karakoluna gerçekleştirdiği ziyaret sırasında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Dün gece yaşanan şiddet olaylarını dayanılmaz ve affedilemez olarak nitelendiren Borne, Fransa'daki karışıklığı gidermek için tüm seçeneklerin Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte inceleneceğini söyledi. Borne, Öncelik ulusal birliğin tesis edilmesidir ve bunun yolu da düzeni yeniden sağlamaktır dedi. Gazetecilerin OHAL seçeneğinin düşünülüp düşünülmediği sorusunu yanıtlayan Borne, Şu an bir söyleyemem. Ancak tüm seçenekleri değerlendiriyoruz ifadelerini kullandı. Fransa İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise yaşanan şiddet olayları nedeniyle gözaltına alınanların sayısının 875’e yükseldiği duyuruldu. Gösterilerin üçüncü gecesinde başkent Paris, kuzeydeki Lille, güneydeki Marsilya ve diğer kentlerdeki göstericiler kamu binalarını, dükkanları, ATM’leri ve araçları ateşe verdi, bazı mağazaları ise yağmaladı. Paris'in doğu banliyölerinden Clichy-sous-Bois'deki göstericiler ilçe meclis binasının girişini ateşe verdi. Aubervilliers banliyösünde ise 2024 Paris Olimpiyatları için inşa edilen su sporları eğitim merkezinin yakınına park edilen otobüsler yakılırken, binada hasar meydana geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, polisin Afrika kökenli bir genci öldürmesinin ardından başlayarak ülke geneline yayılan şiddet olayları nedeniyle kabineyle yaptığı kriz toplantısının ardından kamera karşısına geçti. Macron, gencin ölümünün araçsallaştırıldığını belirterek kabul edilemez bir şekilde istismar edildiğini vurguladı. “Hiçbir şey şiddeti meşrulaştıramaz” diyen Macron, şiddet olaylarını kınayarak mevcut durumun kabul edilemez ve gerekçesiz olduğunu ifade etti. Macron, şiddet olaylarını durdurmak için alınan önlemleri sıralayarak, “Sokaklara daha fazla polis konuşlandırılacak” dedi. Dün gece gözaltına alınanların 3'te birinin genç, bazılarının ise “çok genç” olduğunu aktaran Macron, çocukları şiddetten uzak tutmanın devletin değil, ebeveynlerin sorumluluğu olduğunu söyleyerek ebeveynlerden gençleri evde tutmalarını istedi. Macron, “Sosyal medya gösterilerin örgütlenmesini kolaylaştırarak şiddetin körüklenmesinde rol oynadı. Hassas içeriklerin kaldırılması yönünde taleplerimiz olacak” ifadelerini kullandı. Bazı gençlerin sokakta kendilerini zehirleyen video oyunlarını oynadığı hissine kapılıyoruz diyen Macron, sosyal medya platformlarının yetkilileriyle temas halinde olduğunu vurguladı. Macron ayrıca sosyal medyadan şiddet çağrısı yapanların kimliklerinin tespit edilmesi için harekete geçeceklerini belirtti. Fransa'da valiliklere ülke genelinde saat 21.00'den sonra otobüs ve tramvay seferlerini iptal etme talimatı verildi.