Gastrik bypass ve tüp mide arasındaki farklar nelerdir?

En çok tercih edilen mide küçültme ameliyatları arasında yer alan tüp mide ameliyatı ve gastrik bypass, kendi çabalarıyla kilo veremeyen obezite hastalarına ideal kilolarına ulaşma yolunda önemli bir imkan sağlıyor. Peki, iki yöntemin arasındaki farklar nelerdir?/ Posta Özel

Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hasan Erdem, gastrik bypass ve tüp mide arasındaki farkları sizler için anlattı.
Tüp mide ameliyatı nedir, nasıl uygulanır?
Yalnızca besin alımını kısıtlamak amacıyla midenin yaklaşık yüzde 80’lik bir bölümünün çıkarılması yoluyla gerçekleştirilen tüp mide ameliyatı en sık uygulanan bariatrik cerrahi yöntemi olma özelliği taşımaktadır. Kişinin daha az yiyerek daha hızlı tokluk hissine ulaşmasını sağlayan tüp mide ameliyatı, laparoskopik olarak gerçekleştirilmektedir.
Tüp mide ameliyatı ile mide bir tüp haline getirilir ve bu ameliyatın sonuçları geri döndürülemez. Ortalama 1 saat süren tüp mide ameliyatı sonrası hastalar sıvı diyetine başlayarak hızlı bir kilo verme sürecine girer. Tüp mide ameliyatı olan hastalar 1 sene içerisinde fazla kilolarının yaklaşık yüzde 40’ını verebilir ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimsedikleri takdirde hayat boyu formlarını koruyabilirler.
Tüp mide ameliyatı yaklaşık 1 saat süren, genel anestezi altında laparoskopik yöntemle gerçekleştirilebilen bir operasyondur. Hastaya anestezi verildikten sonra karın bölgesinde açılan 4 delikten ucunda kamera bulunan özel aletlerle gerçekleştirilir.
İşlem sırasında midenin fazla kısımları çıkarılırken diğer organlara zarar gelmemesi için karın boşluğu karbondioksit gazı ile doldurulur. Ameliyat sırasında mide zımbalanarak küçültülür. Operasyon sonlandırılmadan kaçak testi gerçekleştirilir ve kaçak tespit edilmediği takdirde operasyon sonlandırılır.
Tüp mide ameliyatının avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Hastalar sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimsedikleri takdirde hızla kilo verebilirler ve formlarını koruyabilirler. Fazla kilolar gittikçe ikincil sağlık sorunlarında ciddi bir iyileşme meydana gelir. Tüp mide ameliyatı sonrası hastalar az miktarda yiyecek tüketseler dahi hızla doyabilirler. Midenin vücut dışına çıkarılan kısmında ghrelin salınımı olduğu için operasyon sonrası hastaların iştahları azalır. Besinlerin bağırsaklara geçişini kontrol eden pilor kapakçıkları tüp mide ameliyatı sırasında korunur. Bu nedenle Dumping Sendromu riski ortadan kalkar.
Dezavantajları ise tüp mide ameliyatı sırasında midenin geniş kısmı kalıcı olarak vücut dışarısına çıkarılır ve bu operasyonun geri dönüşü yoktur. Operasyon sonrası doktor ve diyetisyen direktiflerine uyum sağlanmazsa metabolizma dengesi bozulabilir. Tüp mide ameliyatı sonrası sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanılmazsa hastalar yeterince kilo veremeyebilirler ya da verdikleri kiloları geri alabilirler. Bu dezavantaj tüm mide küçültme ameliyatları için geçerlidir. Deneyimli cerrahlar tarafından gerçekleştirildiğinde tüp mide ameliyatı sonrası kaçak oluşma riski minimize edilir, yine de midede kaçak oluşması ihtimali operasyon öncesi süreçte değerlendirilmelidir.

Gastrik bypass nedir, nasıl uygulanır?
Tüp mide ameliyatından farklı olarak hem besin alımını kısıtlayan hem de bağırsak fonksiyonlarını değiştirip besin emilimini azaltan bariatrik cerrahi yöntemi “gastrik bypass” olarak adlandırılır.
Gastrik bypass operasyonu sırasında ilk önce midede küçük bir kese oluşturulur ve daha sonra oluşturulan kese doğrudan ince bağırsağa bağlanır. İki aşamada tamamlanan gastrik bypass ameliyatı sonrası hastalar yemek yediklerinde sindirdikleri yiyecekler ilk önce oluşturulan kese şeklinde küçük mideye gider ve sonra doğrudan ince bağırsağa ilerler.
Laparoskopik yani kapalı yöntemle yapılan gastrik bypass ameliyatı iki aşamadan oluşur. Karın bölgesinden açılan deliklerden özel cerrahi aletlerle gerçekleştirilen gastrik bypass sırasında ilk olarak küçük hacimli cep şeklinde yeni bir mide oluşturulur. Oluşturulan küçük mide ile midenin büyük kısmı birbirinden ayrılır ve midenin büyük kısmı vücuttan çıkarılmadan devre dışı bırakılır. Operasyonun ikinci aşamasında ise ince bağırsak kısaltılır.
Ortalama 50-75 cm kısaltılan ince bağırsak yemek borusuna bitişik oluşturulan yeni mideye bağlanır. Bağırsağın kesilen kısmı ise yaklaşık 70 cm ileriden yeniden bağırsakla birleştirilir. Yaklaşık 2 saatte tamamlanan gastrik bypass ameliyatı sonrası hastaların hem besin alımları kısıtlanmış hem de besin emilimleri azaltılmış olur.
Tüp mide ameliyatından farklı olarak gastrik bypass ameliyatı sırasında kesilen mide ve bağırsak kısımları vücut dışına çıkarılmaz.
Gastrik bypass ameliyatı avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Gastrik bypass ameliyatı sayesinde mide küçültülerek hem besin alımı kısıtlanır hem de ince bağırsak kesildiği için besin emilimi (özellikle yağ ve şeker) azaltılır. Böylece kilo verme süreci hızlanır. Gastrik bypass sonrası mide küçültüldüğü için hastalar daha az yemelerine rağmen daha çabuk doymaya başlarlar. Başta şeker hastalığı olmak üzere fazla kiloya bağlı oluşabilen eklem rahatsızlıkları, uyku apnesi, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kalp hastalıkları riski azalır. Gastrik bypass sırasında oluşturulan yeni midenin bağırsağa bağlandığı nokta normale göre daha dar olduğu için hastalar daha uzun süre tokluk hissi yaşayabilirler.
Dezavantajlarında ise gastrik bypass olan kişilerin beslenme programlarına uymadıkları takdirde orta ve uzun vadede vitamin ve mineral eksikliği yaşayabilmeleri yer almaktadır. Mineral ve vitamin eksikliği kansızlık, saç dökülmesi, kas kitlesinde azalma gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Gastrik bypass ameliyatı sonrası mide bulantısı, kabızlık ve çeşitli bağırsak sorunları yaşanabilir. Ameliyat bölgesinde fıtık oluşumu gözlenebilir. Hızlı yemek yendiği takdirde Dumping Sendromu görülebilir, çünkü bu operasyonda pilor kapakçıkları korunmaz. Gastrik bypass ameliyatı da kilo verilmesi ya da verilen kiloların geri alınmaması garantisi vermez. Doktor ve diyetisyen tavsiyelerine uyulması gerekir.
Gastrik bypass mı tüp mide mi nasıl tercih edilmeli?
Hastalarımız tarafından en sık sorulan sorulardan biridir; “Gastrik bypass ameliyatı mı olmalıyım yoksa Tüp mide ameliyatı mı?” Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; hangi ameliyatı tercih edeceğiniz doktorunuz ile birlikte verilmesi gereken bir karardır. Elbette hekiminiz her iki ameliyatın artı ve eksilerini paylaşacak ve sizlerin tercih etmesine yardımcı olacaktır. Hangi ameliyat tekniğini seçeceğiniz genel olarak kilonuza, vücut yapınıza, genel sağlığınız ve vücut kitle endeksinize göre değişebilir. Tercihinizi gerçekleştirirken aşağıda sıralanan uygunluk durumlarınızı da bilmeniz gerekmektedir.
Tüp mide ameliyatı için uygun adaylar:
- VKİ değeri (vücut kitle indeksi) 40 ya da daha fazla olan obezite hastaları,
VKİ değeri 35 – 40 arasında olup da aynı anda şeker hastalığı, tansiyon hastalığı, kolesterol hastalığı ya da karaciğerinde yağlanma olan obezite hastaları