"İYOT EKSİKİĞİ YAŞANAN COĞRAFYAYA DA BAĞLI"
Dr. İngeç, günlük iyot miktarını, sofra tuzundan aldığımızdan bahsederek, “Bakanlığın da uzun zamandır bu konudaki çalışmalarından dolayı genelde tuzların hepsi hemen hemen artık iyotlu tuz şeklinde. Günlük gereken iyot miktarının büyük bir kısmını tuzlarla birlikte alabiliyoruz ama beraberinde de bazı besinsel unsurlar var. Özellikle yoğurt, süt, peynir gibi yiyeceklerde iyot miktarı fazla. Bezelye gibi bazı yeşil sebzelerde fazla ve özellikle balık çok önemli burada. Balık tüketimini arttırmak gerekir çünkü iyotun çok büyük kaynağı denizde ve deniz ürünlerinde. Karides gibi, balık gibi deniz ürünlerinin de bu sebepten tüketilmesi gerekir” dedi.
"KARAADENİZ BÖLGESİ'NDE İYOT EKSİKLİĞİ DAHA FAZLA"
Coğrafi bölgenin de iyot ihtiyacıyla ilgisine açıklık getiren Dr. İngeç, “Özellikle denize yakın bölgelerde iyot miktarı fazla olduğu için, eksikliği nadir görülür ama yağışın ve erozyonun çok olduğu, topraktan iyotun kayıp olduğu bölgelerde guatr ve iyot eksikliği daha çok görülür. Bunlar endemik bölgelerdir. Dünyada böyle olan bazı bölgeler var ama Türkiye’de daha sıklıkla Karadeniz Bölgesi’nde görüyoruz. Bunun da nedeni aslında kuraklık değil, yağışın çok olması ve bazı tüketilen yiyeceklerden özellikle kara lahanadan dolayı olur. Çünkü iyotu tutan bir yiyecektir ve iyotun tiroid dokusuna bağlanmasını engelleyici özelliği vardır. Bundan dolayı Karadeniz Bölgesi’nde daha sıklıkla görmekteyiz” diye konuştu.