Aşksızlığın en büyük nedenlerinden biri ‘korkular’dır. Aşık olmaktan niye korkulur? Korkulan şey aşkın kavram olarak kendisi olmasa bile, getirebileceği sonuçlardır. Acı çekmek, ayrılık yaşamak, ihanete uğramak, aileyle, dostlarla bozuşmak gibi...
Daha önce yaşadığı aşkta acı çekenlerin yeniden aynı şeyi tatmamak için kendilerini aşktan uzak tutmalarına sıklıkla rastlanır. Kaybettiğimiz her şey bize acı verir. Onu bir daha görememe hissi, bir daha aynı şekilde yaşayamamam hissi sizi deliye döndürür. Hele hele artık onun bir başkasıyla olabilme ihtimali acınızı daha da katlar.
NE ZAMAN DENEMELİ?
Geçmişte ne yaşadıysanız yaşadınız. Ama onlar geçmişte kaldı. Kötü biten ilişkiniz kendinize olan güveninizi epey zedeledi. Bunu yeniden kazanmalısınız. Beğenilmek duygusu çok önemli. Ciddi olmayan ve kimsenin kimseden bir şey beklemediği randevular size iyi gelir. Biriyle çıktınız diye ille de bir ilişkinin başlamasına gerek yok.
Çıkın ve tanıyın. Sizi beğendiğini belli eden insanlara kapılarınızı kapatmayın. İnsan bir aşk yaşarken, beğendiği, sohbetinden hoşlandığı birine potansiyel sevgili gözüyle bakmaz. Ama artık yalnızsınız. İş yerinizde sizi çok güldüren arkadaşınız, geçerken bakmaktan gözlerinizi alamadığınız karşı masadaki tatlı kız ya da semtinizde rastlaştığınız genç neden sevgiliniz olmasın?