Bu işaretler hastalık sinyali! Anne karnında başlıyor, bir ömür sürüyor: Yeni ilaç çare olur mu? Prof. Dr. Emin Özkaya anlattı

Beslenme, yaşamın temel gereksinimlerinin başında geliyor. Gıda tüketimi konusunda ise çoğunlukla yiyeceklerin sağlıklı olup olmadığına dikkat ediyoruz. Ancak bazı besinler, sağlık ölçütü dışında alerjik reaksiyona da sebep olabiliyor. Üstelik tüketim, solunum ve temas gibi birçok yolla ortaya çıkabilen gıda alerjisi, dikkate alınmazsa ciddi boyutlara varabiliyor. Peki gıda alerjisinin sebepleri nelerdir? Gıda alerjisi tamamen geçer mi? Tüm bu sorular ve daha fazlasını Alerji Uzmanı Prof. Dr. Emin Özkaya Posta.com.tr okuyucuları için anlatıyor.

Azra Şahin - Posta.com.tr Gıda alerjisi, cilde temas, solunum ya da mide/bağırsak yoluyla ortaya çıkabilen alerjik bir tepkidir. Bu alerjik reaksiyonun kesin bir nedeni olmamakla birlikte diğer hastalıklarda olduğu gibi çevresel faktörler ve genetik hassasiyet ön plana çıkıyor.

Son yıllarda bu hastalığın artışı konusu üzerinde durulan en yeni görüş, 'epiteliyal duvar' (vücut dokularını korumakla görevli hücre) hasarıdır.

Diğer yandan anne karnında ve erken süt çocukluğu döneminde maruz kalınan her türlü deterjanlar, yüzey temizleyiciler, bulaşık detarjanları, diş macunları ve gıda katkı maddeleri, epitel hasarı yaratabiliyor.

Gıda alerjisine sebep olan diğer önemli etkenler ise de anne sütü ile beslenmeme, sezaryan ile doğum, anne karnında ve erken çocukluk döneminde mikroplarla az karşılaşma, gereksiz antibiyotik kullanımı olarak karşımıza çıkıyor.

Uzman hekim Emin Özkaya, Türkiye'de alerjik reaksiyonuyla sıkça karşılaşılan gıdaları şöyle sıralıyor:
"Ülkemizde gıdaların tüketilme sıklığına göre bölgesel farklılıklar olsa da inek sütü, yumurta , yer fıstığı, ağaçta yetişen kuru yemişler ( fındık ceviz, kaju vb), balık, kabuklu deniz ürünleri, susam, soya ve buğday en sık karşılaştığımız gıda alerjileridir. Ancak her türlü gıdaya karşı alerjik reaksiyon gelişebileceği unutulmamalıdır. Dünyada şu ana kadar alerjik reaksiyon bildirilen gıda sayısı 190 civarındadır."

BU BELİRTİLER VARSA GIDA ALERJİNİZ OLABİLİR
Gıda alerjisinin birçok sebebi olduğundan teşhis koymak için detaylı araştırma yapmak gerekiyor. İlk olarak hastanın şikayet öyküsü alınarak, gıda alımı ile gelişen bulgular tespit ediliyor.

Gıda alımı ile belirtilerin ortaya çıkması arasında geçen zaman, genetik yatkınlık, gıdanın besin tüketim grubundan çıkarılmasıyla şikayetlerin düzelmesi ve aynı gıda alımıyla şikayetlerin tekrarlaması, gıda alerjisinin tespiti için belirleyici faktörler olarak ön plana çıkıyor.

Ancak hastanın hikayesi ile bulgular tam örtüşmediğinde labaratuvar testleri yapılıyor. Bu testler ise deri üzerinden yapılan alerjik prik testleri, kan alınarak yapılan tarama testleri, şüpheli gıdanın deri üstünde bekletilerek yapılan yama testleri, ve hastane şartlarında gözlem altında yapılması gereken ağızdan besin yükleme testleri olarak sıralanıyor.
Ayrıca alerjik deri testleri için yaş sınırlaması bulunmuyor.

GIDA ALERJİSİ TAMAMEN GEÇER Mİ?
Gıda alerjisi bazen oldukça ciddi sorunlara yol açabilir. Örneğin, yaşamı tehdit eden solunum, sindirim, dolaşım sistemi belirtileriyle kendini gösteren alerjik şok, hemen müdahale edilmezse ölüme kadar götürebilir.
Kanında alerjik reaksiyonlarla ilişkili bir proteindir olan 'IgE' düzeyi yüksek hastalar, olası gıda alerjilerine daha şiddetli tepki verip daha geç iyileşiyorlar. Gıda alerjisi konusunda en çok merak edilenlerden biri ise bu rahatsızlığın tamamen geçip geçmediğidir. Çocuk Alerji Uzmanı Özkaya ise konuyla ilgili şu detayların altını çiziyor:

"IgE bağımlı olmayan gıda alerjilerinde ise reaksiyon daha hafif ve daha kısa sürede iyileşme olabilmektedir. Örneğin, inek sütü alerjisi olan çocuklarının %60-70 i 4-5 yaşlarında süt ve süt ürünlerini tolere edebilir hale gelmektedir. Geri kalanlarda en geç ergenlik döneminde tolerans geliştirmektedirler. 5-6 yaşında inek sütü ve ürünlerine tolerans gelişteremeyen hastalara ağızdan basamak şeklinde yükleme ile tolerans indüklemesi yapılarak tedavi edilebilirler. Yumurta alerjisi olan çocuklarda ise tolerans gelişimi daha erken olmaktadır. %70-80 oranında en geç 3-4 yaşlarında yumurta tüketebilir hale gelmektedirler. Ancak bu her hasta için geçerli olmayabilir. Dünyada en sıklıkla görülen fıstık ve kuru yemiş alerjileri ise daha geç iyileşmektedir. Özellikle fıstık alerjilerinde 4-5 yaşından itibaren ağız ve deri yoluyla yapılan tolerans testleriyle bazı hastalarda bu besinler kısmen de olsa tüketilebilir hale gelmektedir."

Gıda alerjilerinde doğru tedavi için öncelikle doğru tanı yapılmalıdır. Doğru tanı konmadan yapılan besin kısıtlamları gibi bir müdahale, anne karnındaki bebekte gelişim geriliğine yol açabilir. Doğru tanı konduktan sonra izlenecek tedavinin adımları ise 4 ana başlıkta ele alınır:

- Sorumlu gıdanın ve bileşenlerinin diyetten çıkarılması, esas tedavidir.
- Alerjik olan gıda nedeniyle alınamayan besin öğeleri alternatif gıdalarla desteklenir.
- Bazı hasta gruplarında alerjisi olunan gıdaya karşı ağızdan tolerans yükleme tedavisi yapılabilir.
- İlave destek tedavileri uygulanılabilir. İlave destek tedavilerinde pre-pro biyotiker, D vitamini takviyesi, bazı özel vitamin ve balık yağı kullanımı söylenebilir.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir habere göre gıda alerjisi olanların hayatını değiştirebilecek yeni bir ilaç, FDA (Food and Drug Administration / Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) onayı aldı.
İlacın kullanım amacı yetişkinlerde ve 1 yaşın üzerindeki çocuklarda belirli gıdalara karşı şiddetli alerjik reaksiyonların azaltılmasına yardımcı olmak. Uzman doktor Özkaya, ilacın detaylarını açıklıyor:

"Adı geçen ilaç , üzerinde uzun yıllardan beri çalışılan alerjik gıdanın giderek artan dozda ağız yoluyla verilerek yapılan tedavi yönteminde kullanılan bir ilaçtır. Bu ilaç özellikle yer fıstığı alerjisi olan çocuklarda , fıstık içindeki alerjenik maddelerin ayrıştırılarak giderek artan dozda hastaya verilerek tolerans gelişimini sağlamayı hedefleyen bir ilaçtır. 2020 yılından itibaren 4 -12 yaş arası çocuk grubunda kullanımına dair FDA onayı almışken, 2024 yılından itibaren bu sınır 1 yaşına çekilmiştir. Ancak burda dikkat edilecek konu, bu ilacın gıda alerjisini tamamen tedavi ettiği şeklinde anlaşılmamalıdır. İlaç geliştiriciler, bu ilacı çocukluk çağında alerjenik gıdaya olası kazara maruz kalma sonrasında gelişebilecek reaksiyonların şiddetini azaltma hedefiyle bu ilacı geliştirmişlerdir. Adı geçen fıstık alerjisi tolerans gelişimini kolaylaştıran ilacın deri yoluyla uygulanan formuda çok kısa süre içinde 1 yaşından itibaren FDA onayı beklemektedir."

Aşırı tüketim, genetiği ile oynanmış gıda tüketimi, fast-food gıda alışkanlıkları, gıda katkı maddeleri gibi değişen çevre koşulları, gıda alerjisi vakalarının artmasında önemli rol oynuyor.
Anne sütününün teşviki, gereksiz antibiyotik kullanımının azaltılması erken dönemde çocuk veya erişkin alerji uzmanlarınca müdahale edilmesi, alerjik hatalıkların gelişimini azaltabilir.