Göz kapağı düşüklüğü hakkında bilmeniz gerekenler

Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Muhsin Eraslan, sıklıkla görülmeye başlayan pitozis yani göz kapağı düşüklüğü sorunu hakkında merak edilenleri sizler için anlattı.En sık görülen göz kapağı problemi, pitozis olarak bilinen üst göz kapağının düşmesidir.Normalde üst göz kapağı gözün şeffaf tabakası (kornea) ve göze rengini veren pigmentli (iris) tabakasını üst kısmında 1-2 mm kaplar, fakat bu bölgeyi daha fazla kapatmaz ve göz bebeğinin önü her zaman açıktır. Eğer göz bebeğinin üzerinde 1-2 mm den daha aşağı düşmüş ise bu düzeltme gerektirebilecek bir durumdur. Düşük göz kapakları, bir veya her iki göz kapağını etkileyebilir ve kalıtsal, doğuştan veya yaşlanma, travma veya sinir felci nedeniyle sonradan gelişebilir.Göz bebeğini kapatarak görüşü engelleyebilir.Şiddetli vakalarda, görüşü sağlamak için baş pozisyonu veya göz kapaklarının manuel olarak kaldırılmasıyla görme zor olabilir. Göz kapağı düşüklüğü diğer ciddi sağlık sorunlarının bir belirtisi olabileceğinden vakit kaybetmeden kontrol edilmelidir.Kişi eski bir fotoğrafı mevcut fotoğrafla karşılaştırdığında farkı görebilir. Ek olarak, sarkık üst göz kapağı, görme alanının üst yarısını sınırlar, bu da göz bebeğinin önünü kaplarsa görme işlevini engelleyebilir. Özellikle çocuklarda, göz bebeğini kapatarak görmeyi engelliyorsa, görme gelişiminin devam etmesi için erken cerrahi çok önemlidir aksi takdirde çocuklarda göz tembelliği gelişebilir. Bunun dışındaki durumlarda tedavi acil değildir. Ancak buna göz doktoru karar verecektir.Doğumsal pitozis: Üst göz kapağını kaldıran kas yapısındaki zayıflıktan kaynaklanır. Doğuştan göz kapağı düşüklüğü, göz bebeğinin önünü kapatarak ve görme gelişimini olumsuz etkileyerek ambliyopiye neden olur. Bu durumda ameliyat genç yaşta yapılmalıdır.İlerleyen yaşlarda görülen pitozis: Kasın tutunma yerinden ayrılması veya kası tutan bağ dokusunun incelmesi sonucu oluşur. Yetişkinlerde pitoz, gözün renkli kısmının üst yarısını kaplayarak estetik bir kusura neden olur. Görüş alanının üst kısmını kısıtlar ve hasta göz kapaklarını kaldırarak görüş alanını genişletmek amacıyla kaşlarını sürekli yukarı kaldırır, bu da alın bölgesinde ağırlık ve ağrı gibi şikayetlere neden olabilir. Pitozis için uygun tedavi planının belirlenebilmesi için doğru teşhisin konulması gerekir.Muayene ayrıntılı bir tıbbi öykü ile başlamalıdır. Pitozun ne zaman ve nasıl meydana geldiği ve hastanın daha önce göz ameliyatı veya travma geçirip geçirmediği hakkında sorular sorulur.Diğer hastalıkların varlığını araştırılır. Kas veya sinir hastalığından şüphelenilen durumlarda özel testler veya muayeneler istenebilir. Pitozis cerrahi olarak tedavi edilebilen bir hastalıktır. Çeşitli cerrahi teknikler olmakla birlikte üç teknik sıklıkla kullanılmaktadır.Göz kapağı kaslarının kısaltılması:Bu teknik, göz kapağı kaslarının yeterince çalıştığı durumlarda tercih edilir. Bu teknikte hastanın kapağını kaldıran levator kasları kısaltılır veya müller kasları güçlendirilir.Askıya alma tekniği: Bu teknikte ise hastanın göz kapağı, deri altı yapay silikonu veya tendonu ile alına bantlanır. Göz kapağı kasları zayıf olduğunda bu teknik tercih edilir. Bu teknik, doğuştan pitozisli, palpebral sinir felci olan ve yeterli iyileşme olmadan çoklu pitoz ameliyatı geçirmiş hastalar için uygundur.Bu tekniğin dezavantajı, göz kırpma sırasında cerrahi tarafın daha az kapanması ve uykunun ilk aşamasında göz kapağının bir miktar açık kalma olmasıdır. Pitoz çocuklarda göz tembelliğine yol açabileceğinden, bu tür çocuklarda göz muayeneleri sık sık takip edilmelidir. Pitoz doğumda veya doğumdan kısa bir süre sonra ortaya çıkar ve vakaların yüzde 75'inde tek taraflıdır. Pitoz hafif ila şiddetli arasında değişebilir.