Günümüz dizi ve filmlerinden çok farklı bir farkındalık projesi olması beni kendine çekmesine yetti aslında. Gülce’nin hayatın zorlukları karşısında mücadelesi herkese cesaret ve umut verecek. Gülce, benim hiç hayat vermediğim ve zorlukları olan bir karakter. Bu beni çok heyecanlandırdı. Ayrıca karakterimin Asperger sendromlu olması bana çok farklı bir deneyim ve farklılıklara karşı ekstra anlayış kazandıracaktı. Tüm bunlar projede yer almak için hevesimi arttırdı. Gülce, 17 yaşında genç bir kız. Asperger sendromlu olması hayatı onun için çok zor hale getiriyor. Duygu belirtileri, sevgi dili gibi şeylerin ne olduğunu, nasıl hissettirdiğini bilmiyor. Çevresine yeteri kadar ilgili olamıyor. Kendisine dokunulmasından, yüksek sesten rahatsız oluyor. Bunlar krizlerini tetikliyor. Ablasını çok seviyor fakat ona hissettiremediği için bu konuda bir çatışmaları var. Ablasına özeniyor, onun yaptığı şeyleri yapmak istiyor, çünkü o da bir genç kız... Öncelikle çevremde hiç Asperger’e sahip birey olmadığından bu karakter benim için ekstra zordu. 3 haftalık bir çalışma sürecimiz oldu. Başta gerçekten zorlandım. Bir sürü video izledim ve çok çalıştım. Ayrıca ekipçe Tohum Otizm Vakfı’nı ziyaret ettik. Oradaki bireylerle sohbet etmek bana çok iyi geldi ve ilham oldu. Foça genel olarak tüm ekibin enerjisini ve çalışma verimini çok arttırdı. Olduğumuz yer ve ortam moral için çok önemli tabii ki... Hepimiz çok mutluyuz bulunduğumuz ortamdan. Foça’ya bayılıyoruz... Benim için çok keyifli ve gurur verici bir deneyim. Umarım biz de o ödül yollarına gireriz. Biz umutluyuz. Set dışında müzik ile uğraşıyorum, bağlama ve ukulele çalıyorum. Kendi çapımda coverler yapıyorum. Hayatımın her alanında sanatla ilgili olmak çok güzel. Son birkaç aydır yoğun tempodayım. Bir müzikalde rol alıyorum. 1923 Kurtuluş Savaşı ve farklı temaları baz alan bir müzikal. 100 kişilik dev bir kadroyuz. Gelmenizi tavsiye ederim.