Adaya yat turları ve teknelerle gelen ziyaretçiler, mekandaki mağarayı da ziyaret etmeden bölgeden ayrılmıyor. Kıyılarını kaplayan ve görenleri büyüleyen nilüfer bitkilerinin de yer aldığı, yosun ve endemik bitki bakımından da hayli zengin olan ada birçok değişik böcek türünü de bünyesinde barındırıyor.
Bir köşkün bulunduğu adada, Roma ve Bizans dönemine ait tapınak kalıntıları da görülmeye değer eserler arasında bulunuyor. Uzun yıllar önce sülün, pekin ördeği ve geyik üretimi de yapıldığı belirtilen ada, günümüzde ise bazı küçükbaş hayvan türlerinin salındığı bir mekan konumunda bulunuyor. Ada çevresindeki mahallelerde yaşayan besiciler yaz döneminde buraya küçükbaş hayvanlarını bırakırken, balıkçı tekneleriyle getirilen at, eşek, keçi gibi hayvanlar kış döneminde ise tekrar toplanıyor.