Giriş
Hadislerde bile faydası anlatılıyor! Bir tek ölüme çaresi yok...Girdiği evde kalp hastalığı olmuyor
Koyu yeşil yapraklı, tek yıllık bir bitki olan çörek otunun faydaları, saymakla bitmiyor. Bu nedenle sadece poğaçaların, ekmeklerin üzerine serpilen basit bir tohum olarak görmek yerine bir şifa kaynağı olarak değerlendirebilir, böylece birçok faydasından yararlanabilirsiniz. Yapılan çalışmada, 12 hafta boyunca günde 2 gram çörek otu almanın da benzer sonuçlarla ilişki olduğu tespit edildi.
Binlerce yıldır ilaç yapımında kullanılan çörek otunun bağışıklık sisteminden mide ve sindirim sorunlarını gidermeye kadar pek çok faydası var.
ANTİOKSİDANLAR YÖNÜNDEN ZENGİN
WebMD editörleri çörek otunun , Antioksidanların, vücutta kanser gibi birçok hastalığa neden olan serbest radikalleri etkisiz hale getirdiğini ve hücre hasarlarını engellediğini belirtiyorlar. Hatta bazı araştırmalar, kanser, diyabet, kalp hastalığı ve kalp krizi riskini ve obezite gibi çeşitli kronik rahatsızlıklardan korunmanın en iyi yollarından birinin antioksidan alımı olduğunu belirtiyor. Çörek otu da antioksidan miktarının fazla olmasından dolayı tüm bu hastalıkları engelliyor.
Çörek otunda bulunan timokinon, karvakrol, t-anetol ve 4-terpineol gibi çeşitli bileşikler, antioksidan özelliklerini en iyi hale getirir. Yapılan bir deney çalışması, çörek otu yağının aynı zamanda bir antioksidan görevi gördüğünü ortaya koydu.
Kolesterol, vücutta bulunan yağ benzeri madde, her ne kadar faydalı olsa da kanınızda yüksek miktarlarda birikebilir ve kalp hastalığı riskini artırır. Çörek otu, kolesterolü düşürmede en etkili besinlerden biri olarak öne çıkıyor.
Yapılan çalışmalar, çörek otu takviyesinin hem toplam hem de "kötü" LDL kolesterolün düşüşünde etkili olduğu ispatladı. Üstelik trigleseritlerde de görülen önemli orandaki düşüş, kalp damar sağlığı üzerindeki büyük etkilerini ortaya koyuyor.
Fakat yapılan bu çalışmada, çörek otu yağının daha faydalı olduğu tespit edildi. Çörek otu tohumu ise iyi kolesterol seviyelerinin artışında rol oynadığı keşfedildi.
57 diyabetli hastada yapılan bir başka çalışma ise bir yıl boyunca çörek otu tükettiklerinde toplam ve LDL kolesterolü düşerken HDL kolesterolün yükseldiğini keşfetti. Son olarak ise diyabetli 94 kişide yapılan çalışmada, 12 hafta boyunca günde 2 gram çörek otu almanın da benzer sonuçlarla ilişki olduğu tespit edildi.
Çörek otu, kanser gibi hastalıkların gelişimine katkıda bulunan serbest radikalleri etkisiz hale getiren antioksidanlar sayesinde hayatı tehdit eden bu hastalığı ortadan kaldırır. Yapılan laboratuvar çalışmaları, çörek otu ve içeriğindeki bileşik timokinonun potansiyel olarak bir anti-kanser olduğunu keşfetti.
Örneğin; timokin adı verilen bileşiğin kan kanseri hücrelerinde hücre ölümünü sağladığı tespit edildi. Başka bir çalışma ise çörek otu özünün meme kanseri hücrelerinin etkisiz hale gelmesine yardımcı olduğu fark edildi.
Hastalığa neden olan bakteriler, kulak enfeksiyonlardan zatürreye kadar birçok tehlikeli hastalığa rol oynuyor. Bazı laboratuvar çalışmaları ise çörek otunun sahip olduğu antibakteriyel özelliğin, bu bakteri türleriyle savaşmada etkili bir yöntem olabileceğini ortaya koyuyor.
Bir tür cilt enfeksiyonuna neden olan stafilokokal adlı bakteriye karşı bebeklerde bölgesel olarak uygulanan çörek otunun, antibiyotik kadar etkili olduğu tespit edildi. Bir başka çalışmada ise diyabetik hastaların yaralarının tedavisinde zor ve antibiyotiklere dirençli olan Staphylococcus aureus adlı bakteriyi izole etti.
Vücutta yaralanma ve enfeksiyona karşı olarak verilen doğal tepki olan iltihaplanma, kronik hale geldiğinde kanser, diyabet ve kalp hastalığı gibi birçok hastalığı tetikleyebilir. Çörek otu ise birçok insan için güçlü anti-inflamatuar etkilere sahip olduğu kabul ediliyor.
Karaciğer, hayati bir organ olarak toksinleri uzaklaştırır, ilaçları kan dolaşımına sokar, besinleri işler ve protein ve kimyasalları üretir. Bu nedenle karaciğer hasarları, genellikle hayati sonuçlara mal olabilir.
Yüksek kan şekeri oranı, susuzluk, ani kilo kaybı, yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Uzun vadede kontrolsüz şekilde ilerleyen yüksek kan şekeri, sinir hasarı, iyileşmeyen yaralar ve görme kaybı gibi büyük sorunlara neden olabilir.