Harvard profesörü açıkladı: 'Sihirli çözüm' diyabet riskini azaltıyor, tıkalı damarları hortum gibi açıyor

Uzun zamandır sağlıklı olmak pek çok yiyecekten kendinizi mahrum bırakmanız gerektiğini düşünüyorsanız, endişe etmeyin. Harvard T H Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji doçenti ve çalışmanın baş araştırmacısı olan Dr. Qi Sun, bitter çikolatanın diyabeti önlediğine dair sihirli bir çözüm olarak görülmemesi gerektiğini açıkladı. Ancak bu bulgular, bitter çikolata tüketimi ile yüksek tansiyon, kardiyovasküler hastalıklar ve insülin direnci gibi sağlık sorunlarının risklerinin azalması arasındaki ilişkiyi inceleyen daha kapsamlı bir araştırma serisine dayanıyor. Dr. Sun, bu sonuçların, az miktarda bitter çikolatanın dengeli bir diyetin parçası olabileceğini ortaya koyduğunu belirtti. 1980'lerin ortalarında ve 1990'ların başlarında, araştırmacılar üç farklı grubu incelemeye başladılar. Her dört yılda bir, 190.000'den fazla katılımcıya çikolata tüketim sıklıklarını öğrenmek amacıyla detaylı diyet anketleri yapıldı. 2006 ve 2007 yıllarında ise araştırmacılar, 34 yıl boyunca katılımcıların sağlık durumlarını takip ederek, bitter çikolata ve sütlü çikolata tüketim sıklığına dair soruları değiştirdiler. Bu süreçte, yaklaşık 19.000 kişi Tip 2 diyabet hastalığına yakalandı. Araştırmacılar, egzersiz, alkol tüketimi, sigara kullanımı ve genel diyet gibi diğer yaşam tarzı faktörlerini, ayrıca yaş ve ailede diyabet geçmişi gibi etmenleri göz önünde bulundurarak yaptıkları analizde, haftada en az beş porsiyon çikolata tüketen kişilerin, nadiren veya hiç çikolata yemeyenlere göre %10 daha düşük Tip 2 diyabet riski taşıdığını belirlediler. Ancak araştırmacılar, çikolata türlerine dair verileri daha ayrıntılı incelediklerinde, haftada en az beş porsiyon bitter çikolata tüketen kişilerin, ayda bir kez bile bitter çikolata tüketmeyenlere kıyasla Tip 2 diyabet riskinin %21 daha düşük olduğunu keşfettiler. Diğer yandan, sütlü çikolata tüketenlerin Tip 2 diyabetten korunmadığı, bununla birlikte kilo alma olasılıklarının daha yüksek olduğu gözlemlendi. Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Susan Spratt, bitter çikolatanın sağlık faydalarına ilişkin yapılan yeni araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi. Çalışmanın kapsamlı ve sağlam bir şekilde tasarlandığını belirten Dr. Spratt, yine de neden-sonuç ilişkisi kurmanın zor olduğunu ifade etti. Bitter çikolata tüketen bireyler belki de diğer sağlık alışkanlıklarında daha bilinçli olabilirler. Örneğin, daha fazla egzersiz yapıyor, sağlıklı bir beslenme düzenine sahip ya da sağlık hizmetlerine daha kolay erişim imkanları bulunuyor olabilir, dedi. Tufts Üniversitesi'nden Dr. Dariush Mozaffarian ise, bitter çikolatanın yüksek kakao içeriğinin sağlık açısından önemli bir rol oynayabileceğini söyledi. Kakao, lif ve flavonoid gibi bitkisel bileşiklerle zengin bir fasulye özüdür. Araştırmalar, flavonoidlerin antioksidan ve anti-enflamatuar etkiler sunarak kan damarlarını genişletmeye yardımcı olabileceğini ve bu mekanizmanın sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini öne sürüyor.