Hayatını kaybeden Ahu Tuğba'yla ilgili kahreden detay: Kızı Anjelik zorla doktora götürmek istedi ama Ahu Tuğba 'Geçer' diyerek gitmedi!

Yeşilçam'a güzelliğiyle damga vuran Ahu Tuğba, bir süredir hayatına devam ettiği Miami'de hayatını kaybetti. Daha önce Miami'de trafik kazası geçiren ve kaza sonrası zor anlar yaşayan Ahu Tuğba'nın ölümüne dair kahreden bir detay ortaya çıktı. Ahu Tuğba'nın kızı Anjelik'in ısrarla doktora gitmesini istemiş...


Derviş Bey", "Dokunmayın Şabanıma", "Banker Bilo" ve "Taçsız Kraliçe" filmlerindeki rolüyle hafızalara kazınan Ahu Tuğba Miami'de hayatını kaybetti.

Oyuncu Ahu Tuğba, geçtiğimiz nisan ayında trafik kazası geçirmiş, 8 saatlik operasyonun ardından 3 hafta yoğun bakımda tedavi görmüştü. Bu süreç boyunca Ahu Tuğba'ya kızı Anjelik refakat ediyordu.

RAHATSIZLANDI
Mayıs ayında taburcu olan ve "Hâlâ şoktayım, elimi kaldıramıyorum. İlaçlar ağır geliyor. Yemek yiyemiyorum. Doktorlar geçer diyor ama moralim sıfır" demişti. Ahu Tuğba, haziran ayında ise hastalanarak yoğun bakıma kaldırılmıştı.

Ahu Tuğba'nın hastaneden çekilen son görüntüsünün ortaya çıkmasıyla hayranları endişelenmişti. Zor günler geçiren ünlü oyuncunun taburcu olduğunu günler sonra kızı açıklamıştı. Ahu Tuğba'nın kızı Anjelik Calvin, annesinin rahatsızlığıyla ilgili açıklama yapmıştı.

Olcay Ünal Sert'in haberine göre; Annesinin KOAH hastası olduğunu söyleyen Anjelik Calvin; "Vücudundaki oksijen seviyesi düşmüştü. Ambulans yetişmeseydi her şey daha da kötü olabilirdi. Kalp damarları açıldı. Annem, burnundan rahat nefes alamıyor, burnunda kemik ve nodüller var" demişti.

Ahu Tuğba bir kez daha ölümden döndü. Anjelik Calvin annesi Ahu Tuğba ile birlikte Miami'de aracıyla trafikte kırmızı ışıkta beklerken, bir başka sürücünün kural tanımadan hızla çarparak kaçtığı öğrenilmişti.

Yaşadıkları kazayı anlatan 68 yaşındaki Ahu Tuğba, arabayı kızının kullandığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:

Biz araçta kırmızı ışıkta beklerken, tanımadığımız başka bir aracın şoförü bize hızla çarparak kaçtı. Çarpmanın etkisiyle bulunduğumuz araba havalandı tekrar yerine oturdu. Resmen kızımla ölümden döndük. Ben sabah evden çıkarken mutlaka Ayetel Kürsi'yi okurum. Bir de okumasak kazada öleceğiz demek ki!

"Miami de Aventura bölgesinde oldu kaza. Anjelik de, ben de çok korktuk. Kırmızı ışıkta beklerken, muhtemelen alkol ya da uyuşturucu almış birisi bize çarparak kaçtı. Önden çeken kamera da arızalıymış, arkadan da ağaçlara denk geliyor, bir türlü çarpan sürücüyü bulamadılar. Hastaneden çıktık, trafikte kırmızı ışıkta beklerken araç bize çarptı. Araç o hızla resmen havaya uçtu. O an gözümü kapadım, 'Allah'ım kızımı koru' dedim. Verilmiş sadakamız varmış, ucuz kurtulduk..."

KAHREDEN DETAY!
Gazeteci Hakan Solaker yaptığı açıklamada, kahreden bir detayı da açıkladı. Ahu Tuğba'nın rahatsızlandığı sırada evde kızı Anjelik'in olduğu, polise de kendisinin haber verdiği açıkladı.
Solaker, açıklamasında "Şimdi Amerika Miami'den üzücü bir haber aldım. Yakın dostum Nur Hekimci aradı ve maalesef ünlü sinema sanatçısı Ahu Tuğba'nın evinde öldüğünü bildirdi. Evde kızı Anjelik varmış ve durumu polise kızı haber vermiş" dedi.

Acı haberi alan Yeşilçam sanatçısı Nuri Alço ise açıklamasında, "İstanbul'a getirmeye çalışıyoruz. Konsolosluklara devreye sokmaya çalışıyoruz. Daha dün konuştum kendisiyle, nefes almakta zorlanıyordu. Astımı vardı. Vefatından bir gün önce kızı Anjelik zorla doktora götürmek istemiş ama Ahu, 'Geçer' deyip, gitmemiş. Kızı sabah yatakta annesini hayatını kaybederken görmüş" dedi.
Film-San Vakfı Genel Müdürü Kıvanç Terzioğlu, Ahu Tuğba'nın cenazesinin Miami'den İstanbul'a getirilmesi için belediye birimleri ile irtibata geçildiğini açıkladı.

VASİYETİNİ 11 YIL ÖNCE HAZIRLADI
Öte yandan Ahu Tuğba, 2013'te yakalandığı akciğer rahatsızlığının tedavisi sürecinde vasiyetini hazırlattığını ve organlarını bağışladığını söylemişti. Vasiyetinin içeriğini açıklamayan Tuğba, şu ifadeleri kullanmıştı:
Akciğerim alınacaktı. Ameliyata girecektim. Kızıma ameliyat olacağımı söylemedim, 'Bodrum’da evde uyuyorum' dedim. Anestezi yasak olduğu için vasiyetnamemi yazdım. Ameliyata gideceğim gün direk noteri çağırdım yanıma. Vasiyetimi yazdırdım çünkü anestezi yasak dediler bana. Organlarımı da bağışladım. Ameliyattan sonra yaşayacağım mı, öleceğim mi bilmiyordum. En büyük korkum kızımı bir daha görememekti yani. Ölümden korktuğum yoktu benim. Ben sevk edilirken kızım Bodrum’a geldi. Beni Bodrum’da zannediyordu. Bir oteldeyim dedim. Ben İzmir’den İstanbul’a giderken yolumu İzmir’den Bodrum’a çevirdim. Hayatımda ilk kez kızıma yalan söyledim. Onun bunları hissedip gelmesi bir mucizeydi yani. Yaşıyor olmam ameliyat olmamı engelleyen kızımdı. Doktorum tarafından ameliyata gerek olmadığı söylendi.