İki çocuk annesi olan Hazal Kaya, hem sektör hem de çocuklarla baş etmenin zor olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Baş edemiyorum, çok zorlanıyorum. İlk çocuğumda çok öz güvenliydim. Duygusal tarafı çok zorlayıcı oldu benim için; önce işle çocuklar arasında ardından iki çocuk arasında ve üstüne işle arada kaldım. Ali çok ilgileniyor özellikle Fiko ile çünkü daha Süreyya çok küçük. Terapistimle konuşurken Süreyya doğduktan sonra hemen çalışmaya başladım, bir de şubat depreminden sonra doğdu. Depremden çok korktum, çok ciddi panik ataklar yaşadım. Her şeyden çok korktum dedi. Kaya sözlerine Fikret doğduğunda da evimizde yangın çıkmıştı. Direkt haber oldu ve aile büyükleri korkmasın diye haberi küçülttüm ‘Yok ya küçük bir yangın abartmaya gerek yok.’ dedim ama ciddi bir yangındı. Bodrum katında oldu, merdivenler taş olmasaymış bütün eve sıçrayacaktı. Evdeki hayvanları çıkardım, arabaları çektim. 9 aylık hamileydim o zaman. Çağatay Ulusoy ile aynı sitede oturuyordum, Çağataylara kalmaya gittim. Çağatay kapıyı açtığında ağlayarak ev yanıyor dedim, o da karnım yanıyor ve doğum başladı sandı, bomboş suratıma baktı sonra gitti kontrol etti evi. Allah razı olsun ondan diye devam etti. Programda 5 yaşındayken kendine konan hiperaktiviteye bağlı dikkat bozukluğu rahatsızlığından da bahseden Hazal Kaya, “Yapım gereği çok tutkulu biriyim. Daha doğrusu şöyle hiperaktiviteye bağlı dikkat bozukluğu denen hikaye benim aslında hayatımın bir parçası. 5 yaşında teşhis almış birisi olarak tutkulu biri olmak da bunun bir parçası. Yoğun bir tutku takıntı haline geçebilir” dedi. Yeniden çocuk dünyaya getirmeyi planlamadığını belirten Hazal Kaya, 3. çocuk yapacağıma evlatlık alabilirim. Benim çok sevgim var, ben sevgimi veririm. Annelik sadece çocuk doğurmak değil. Benim köpeklerim varken de kedilerime karşı da ben annecim diye severdim. Önceden bütün çocukları doğurmuş gibiydim dedi. Hazal Kaya, eşi Ali Atay ile ilk karşılaşmalarının çok kötü geçtiğini itiraf etti. Kaya Tanıştığımızda neredeyse dövüyordum onu. Ali 'Hazal beni sevmedi galiba' demiş. Ben fenalık geçirmiştim, hoşlandığım için. Söyleyemiyorum da! Abuk sabuk kötü davrandım. Bir saçını çekmedim galiba. Korkunç, rezaletti” dedi