Demir, vücudumuzun sağlıklı ve fonksiyonel bir şekilde işlemesi için önemi büyük olan değerler arasında yer alır. Ülkemizde yaygın bir şekilde görülen demir eksikliğinin ise Canan Karatay'a göre sık yaptığımız bir şeyle yakından ilişkisi bulunmakta. www.posta.com.tr Geleneksel Türk mutfağında et yemeklerinin ardından çay veya kahve içmek sıkça rastlanan bir alışkanlıktır. Ancak, bu alışkanlık bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Etin peşine çay ve kahve tüketiminin zararlarını anlamak, bu içecekleri doğru zamanda ve doğru miktarda tüketmemize yardımcı olabilir. Çay ve kahve, tanninler ve polifenoller adı verilen bileşikler içerir. Bu bileşikler, demirle birleşerek vücutta demirin emilimini zorlaştırır. Özellikle bitkisel kaynaklı (non-hem) demirin emilimi bu bileşikler tarafından önemli ölçüde azaltılır. Etin peşine çay veya kahve içmek, etten alınan demirin vücuda yeterince alınamamasına neden olabilir. Kahve, asidik yapısıyla mide asiditesini artırabilir. Yemekten hemen sonra kahve tüketimi, mide rahatsızlıklarına, reflüye ve gastrite neden olabilir. Çay da benzer şekilde mide asiditesini artırabilir, ancak genellikle kahveden daha az asidiktir. Midenin asidik ortamı sindirimi kolaylaştırırken, fazla asit üretimi sindirim sistemi üzerinde stres yaratabilir. Bu durum, özellikle et gibi ağır yiyeceklerin sindirimi sırasında rahatsızlık verici olabilir. Hem çay hem de kahve kafein içerir. Kafein, merkezi sinir sistemini uyararak uyanıklığı artırır. Yemekten hemen sonra çay veya kahve tüketmek, özellikle akşam saatlerinde, uyku düzeninizi bozabilir. Kaliteli bir uyku, genel sağlık ve iyilik hali için kritik öneme sahiptir. Kafein, kalp atış hızını ve kan basıncını geçici olarak artırabilir. Özellikle yüksek tansiyon hastaları ve kalp hastalığı riskine sahip kişiler için, yemek sonrası kafein tüketimi dikkatle yönetilmelidir. Çay ve kahve, sadece demirin değil, aynı zamanda kalsiyum, magnezyum ve çinko gibi diğer önemli minerallerin emilimini de engelleyebilir. Bu durum, uzun vadede besin eksikliklerine yol açabilir. Çay ve kahve tüketimini yemekten en az bir saat sonra planlamak, besin emilimini optimize eder. Bu süre, mide içeriğinin bağırsaklara geçmesine ve besinlerin emilmesine olanak tanır. Et yemeklerinin ardından demir emilimini artırmak için limonlu su veya C vitamini açısından zengin bitki çayları tüketilebilir. C vitamini, demir emilimini artırarak bu olumsuz etkileri dengeleyebilir. Kafeinsiz çay ve kahve seçenekleri, mide asiditesini ve kafein alımını azaltarak daha sağlıklı bir alternatif sunabilir. Canan Karatay, demir değerleri düşük kişiler için et, karaciğer tüketiminin önemine dikkat çekiyor. Bağırsak düzeninin de demir emilimi için önemi büyük olduğundan bu organı yormayacak veya doğru çalıştıracak besinlerin tüketimine öncelik verilmesi gerekiyor. Karatay, C vitamini takviyesi almanın da demir emilimi üzerinde son derece etkili olduğunu dile getirerek C vitamini deposu meyve-sebzelerden sıklıkla faydalanmak gerektiğine dikkat çekiyor. Etin peşine çay ve kahve tüketimi, demir emilimini azaltma, mide sağlığını olumsuz etkileme ve uyku düzenini bozma gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu alışkanlıktan kaçınmak veya en azından tüketim zamanını düzenlemek, sağlıklı bir beslenme ve yaşam tarzı için önemlidir. Çay ve kahveyi doğru zamanda tüketerek, bu içeceklerin keyfini sağlığınızdan ödün vermeden çıkarabilirsiniz.